Hasan Sezgin Kat Maliklerine katılımlarından dolayı teşekkürlerini sunarak, üyelere vermiş oldukları destek ile gayret ve çabalarının artacağının mesajını vererek konuşmasına devam etti.
“İPTAL ÇABALARINI KUTLUYORUM”
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2012 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında bekledikleri desteğin sınırlarına dahi yaklaşamayan ve genel kurul sürecinin tamamlanmasını dahi beklemeksizin toplantıyı terk eden arkadaşlarımızdan, çok az sayıda kişinin genel kurulu iptal ettirme noktasındaki çalışmalarından dolayı kutluyorum.
HERŞEYE RAĞMEN BAŞARIDIR
Ancak hiçbir usulsüzlük bulunmaması nedeniyle sadece ilk toplantı ile ikinci toplantı arasında yedi günden az süre vardı gerekçesiyle genel kurulun iptalini sağlamaları evet gerçekten büyük bir başarıdır. Ama yerel mahkeme kendilerini anlamamış olacak ki tedbir taleplerini ciddiye dahi almamıştır.
GERÇEKLERİ SİZLERDEN GİZLEDİLER
“Büyük bir kazanım olarak sizlere duyurdukları mahkeme kararı ile yönetimin düştüğü noktasında açıklamalarda bulunmuşlar, ancak yerel mahkemece tedbir taleplerinin reddedildiğini ve mahkeme kararının Yargıtay tarafından onanması halinde geçerli olacağını sizlerden gizlemişlerdir. Tekrar tekrar kendilerini kutluyor ve bu kutsal mücadelelerinde kendilerine üstün başarılar diliyorum.
KARARLILIKLA ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ
Sayın Kat Malikleri, Yönetim Kurulu olarak görev aldığımız 2010 yılından bu yana Perpa A Blok bünyesinde yapılanlarla ilgili olarak faaliyet raporlarımız elinizde olup, sizlerden destek adına yapılanları abartılı ifadelerle anlatmanın sizlere saygısızlık olacağı bilinci ile her şeyi sizlerin takdirine bırakıyorum. Ekmek parası peşinde, ülkemize ilave katma değer yaratan Perpa işyerlerine yönelik yapılan her hizmetin, Ülkemiz ve Milletimiz adına yapılan çalışmalar olduğu hususu tartışılmayacak bir konu olup, sizlerin çok daha iyi koşullarda çalışabilmeniz için gereken her şeyi yapma konusunda kararlığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. 2014 yılı olağan genel kurul toplantısı süreci öncesinde ve devamında siz kat maliklerimizin çok da alışık olmadığı bir propaganda çalışmasının isimlerini gizleme ihtiyacı duyan birtakım şahıslarca yapıldığına tanık olmaktasınız. Aslında ilgili şahıslarca yürütülen bu kara propagandaya yanıt vermenin bizleri onların seviyesine düşüreceğinin bilincinde olmakla birlikte sizlerle bu çalışmanın arka planını paylaşmanın hepimizin yararına olacağı düşüncesindeyiz. Öncelikle belirtmek gerekir ki isimlerini gizleme ihtiyacı duyan bu ekibin başında bulunan şahıs Hayrettin Özaydın olup, kendisinin 31 Aralık 2013 tarihine kadar Perpa A Blok ile hiçbir organik ilişkisi bulunmayan ancak Uydu Antenciler Derneğin Başkanıdır.
MİTHAT YÜMLÜ İLE YAKIN BAĞLARI VAR
Ancak bu arkadaşımızın Perpa ile bir hemşerilik ilişkisi vardır. Bu ilişki ise Perpa B Blok Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mithat Yümlü ile hemşeri olmalarıdır. Bunun yanında bir diğer ortak özellikleri ise partidaş olmalarıdır.
Bu arkadaşımızın Perpa’da işyeri sahibi olmaksızın, kiracı dahi olmaksızın Perpa A Blok kat maliklerine yönelik olarak hazırladıkları ancak suç isnadı niteliğindeki hesap oyunları ile sizlere sundukları bülten ve gönderdikleri elektronik postalarda yer verdikleri teknik ve hukuki bilgileri nasıl elde etmişler. Bu bilgileri Yönetim Kurulumuza yönelik iftira ve dezenformasyon sürecinde kullanabilmişlerdir. Aslında bu sorunun cevabı çok açıktır. Cevap B Blok Yönetimini işaret etmektedir.
Keza hangi A Blok kat maliki ellerinden alınan arsa paylarına yönelik olarak tüm engellemelere karşın yürütülen hukuk mücadelesini gereksiz bulabilir. Hangi kat malikimiz “keşke dava açmasaydık, Büyükşehir Belediyesi bizlere Perpa’nın dış cephesini kaplatacaktı şimdi gücendiler yapmayacaklar” diyebilir. Hangi kat malikimiz, kendileri hakkında tesis edilen parselasyon işlemi sonrasında metrekare birim değeri 1.000 TL bedelle ellerinden alınan arsalar aslında ‘bizlerin değildi, bu para iyidir, açılan davalar bizlere hiçbir katkı sağlamayacak’ diyebilir. Hangi kat maliki planların iptalinin Perpa A Blok yönüyle getirisi olmadığını söyleyebilir. Hangi kat maliki lehe ipotek bedelinin metrekaresinin 1.000 TL’yi aşmayacağını söyleyebilir.
BİZ DE SORUYORUZ
Sizler elimizdeki arsa paylarını bize metrekaresi 2.000 TL peşin bedel ile satın almaya hazırız. Açılan davalar hiçbir değer taşımıyor ise elinizdeki arsayı neden ihaleye çıkarmıyor ve arzu ettiğimiz ve imar planında mevcut kat sınırı olmayan ticaret alanına dönüşümü için inşaata başlamıyorsunuz. Böylesine değerli bir alanda üstelik sınırsız kat imkanı olan ticaret merkezi yapımı bekletilir mi hiç, ben olsam hemen yapardım.
CEVABINI YİNE BİZLER VERELİM
Şu an karar düzeltme talebiyle davalı İdarelerce Danıştay Başkanlığına gönderilen davanın esası görüşüldüğünde bu işten hiç anlamayan bir kişi dahi dava konusu parselasyon işlemi ile dayanağı imar planlarının iptal edileceğini bilmektedir. O nedenledir ki bu dava var olduğu sürece o alana hiç kimse yatırım yapamaz. Bu arkadaşların asıl dertleri imar davalarında gelinen nokta. Parselasyon işlemi sonrasında oluşan tapular kimin kasasında saklandıysa bu kara propagandayı yapan arkadaşların arkasında da aynı güç var.
Bizler sanırım elde edilecek milyon dolarların önüne geçtik, evet bizlerin yıkılması lazım. Yönetim yıkılmalı ki, bu gereksiz davalardan vazgeçilsin, Perpa’nın dış cephesi alüminyum kaplansın ve kat malilerimiz kaderlerine razı olsun.
ARSA SORUNUMUZDAKİ SON NOKTA
Açılan dava keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde keşfe bir hafta kala Mahkeme Başkanının değişimiyle süre yönüyle reddedilmiştir, temyiz talebimiz Danıştay 6. Dairesince kabul edilmiş ve davanın esasının incelenmesi noktasında karar bozulmuştur. Demek ki, bir bardak soğuk su içmek gerekmiyormuş, inşallah bu iş bittiğinde hep birlikte birer orta kahve içeriz.
Diğer taraftan Sayın Avukatımız Atakan Kayrak tarafından bugüne değin hiçbir kat malikimizin aklına dahi gelmeyen arsa payları ile ilgili bedel artırımı davası açılması hususunun kat maliklerimizce değerlendirilmesi ve bizlerinde bu hususta kat maliklerimiz adına pazarlık yapmamız ve kendilerine seçenek sunulmasının neresi eleştiriyi hak ediyor. İlgili avukatın her biri ayrı ayrı açılması yasal zorunluluk olan bedel artırımı davasında talep ettiği 150 TL. Kaldı ki anılan tutarı aşan kısım mahkeme veznesine makbuz karşılığı yatırılacak kısımdır. Bu şahıslarca sizlere bizleri eleştirmek için kullanılabiliyor. Oysa herkes biliyor ki bedel artırımı davaları şahsi dava niteliğine haiz olup, kat maliklerimiz bu davaları bireysel ya da kendi avukatları aracılığı ile de açabilecek iken, bu imkâna sahip olmayan kat maliklerimize yol göstermek ve kendileri adına toplu pazarlık imkânı sunmak dezenformasyona tabi tutulabiliyor.
HEDEF İMAR RANTINA ENGELİ KALDIRMAK
Aslında bu genel kurulda karşımızda bulunanların niyetlerinin imar davasından duydukları rahatsızlığı giderme noktasında yönetimi ele geçirmek amacına haiz olduğu herhalde anlatmaya gerek bulunmamaktadır. İşin özü İmar Davasının birilerine sağlayacağı rantın önüne set olmasıdır. Hedef o engeli kaldırmaktır. Engel ise yönetimimizdir.
KARANLIK ÇALIŞMANIN ARKASINDAKİ HESAP
Perpa Üst Kurulunun elinde bulunan verileri kullanarak Üst Kurul tarafından ihale edilen ve yapımı üstlenilen viyadük iyileştirmelerinde yönetimimiz ihaleye fesat karıştırmakla suçlayan, ancak bu suçlamayı yaparken isimlerini gizleme gereğini hisseden bu şahısların Üst Kurul bünyesindeki teknik verileri bu denli nasıl kolay edinebildiklerini ve çarpıtarak iştira niteliğinde bir süreci nasıl işletebildiklerini, bu denli karanlık çalışmanın arkasında ne denli büyük bir çıkar hesabının olduğunu yine sizlerin takdirine bırakıyorum. Perpa’da örneği olmayan bir kongre dönemi yaşadık, bazı arkadaşlar kazanmak adına her şey mubahtır düşüncesiyle kapı, kapı dolaşarak, akla ziyan, iddialarda bulundular. Hatta o kadar ileri derecelere götürdüler ki, iftiralar havada uçuşmaya başladı ve devam ediyor. Şimdi huzurlarınızda bu şerefli arkadaşlarımı kürsüye davet ediyorum, buraya çıksınlar lütfen iddialarını dile getirsinler ve ispat etsinler. Herkesin elinde ne gibi bilgi ve belge var ise genel kurul huzurunda açıklasın. Çünkü namus ve şeref sahibi, Allah’ tan korkan, kuldan utanan insanlar hiç kimseye iftira atmaz, hatta itham dahi etmez. Aksi takdirde iddiasını ispatlamayan namus ve şereften yoksun kişidir.