Büyükelçilikten TSİ 13.45'te çıkan Enver İbrahim, gazetecilere yaptığı açıklamada, "güvenliğine ilişkin garantiler aldıktan sonra" elçilikten ayrıldığını ifade ederek, "Kendi irademle ayrılıyorum" dedi.
Enver'in, Malezya Dışişleri Bakanı Rais Yetim ile Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Barlas Özener arasındaki bir görüşmenin ardından elçilikten ayrıldığı belirtiliyor.
Enver, Türkiye Büyükelçiliği'ne sığınma talebi için değil, "insani nedenlerle" sığındığını açıklamıştı.
Ankara devreye girdi
Enver İbrahim'in Türkiye Büyükelçiliği'ne sığınmasının ardından, Ankara aktif bir şekilde devreye girerek önce gerginliği düşürmeye çalıştı.
Türk Dışişleri Bakanlığı, "Bu konunun kısa zamanda ve suhuletle halledilmiş olması, Türkiye ile Malezya arasındaki güçlü kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin ve taraflar arasında yakın istişare ve işbirliğinin bir sonucudur" açıklamasında bulundu.
Bakanlık, İbrahim'in 29 Haziran 2008 Pazar günü erken saatlerde Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçiliği'ne başvurarak kişisel can güvenliği için bir süre büyükelçilikte misafir edilmek istediğini belirttiğini, bu konuda büyükelçilik ve Türk hükümeti düzeyinde Malezya makamları ile gerekli temaslarda bulunulduğu ve bilgi verildiğini kaydetti.
Bakanlık, "Malezya tarafına Enver İbrahim'in talebinin tamamen insani nedenlerle karşılandığı ve bizim için konunun herhangi bir siyasi mahiyetinin bulunmadığı bildirilmiştir" açıklamasında bulundu.
Dava açtı
Enver İbrahim, hakkındaki fiili livata suçlamasının, muhtemelen kamuoyunun dikkatini artan gıda ve petrol fiyatlarıyla Başbakan Abdullah Bedevi hükümetini sıkıntıya sokan diğer skandallardan farklı yöne çekmek için hazırlanmış bir komplo olduğunu da ifade etmişti.
"Fiili livata" suçlamasına karşı dava açan Enver İbrahim'in avukatı, başbakan olmasına engel olunmak istenen müvekkilinin adını temize çıkarmak için mahkemeye başvurduğunu söyledi.
Enver İbrahim'in avukatları, dava dilekçesini bugün Kuala Lumpur Yüksek Mahkemesi'ne sundu.
Eşi: "İddialar yalan"
Enver İbrahim'in karısı Azize İsmail ise, hükümetin güvenliği garanti etmesi durumunda eşinin büyükelçilikten ayrılacağını söylemişti.
Azize İsmail, eşinin güvenlik garantisi alması durumunda polisle işbirliği yapacağını belirterek, eşi hakkındaki iddiaların yalan olduğunu, daha önce de bu tür suçlamalara maruz kaldıklarını ifade etti.
İçişleri Bakanı Seyid Hamid Albar ise, Enver İbrahim'in hayatının tehlikede olduğu iddialarını reddederek, muhalefet liderinin gerçek ile oyunun farkına varması gerektiğini ileri sürdü.
Albar, Enver İbrahim'in Türk Büyükelçiliği'ne büyükelçiyle konuşma bahanesiyle gittiğini, ancak bir daha çıkmadığını söyledi.
Enver İbrahim, büyükelçinin daveti üzerine Türkiye Büyükelçiliği'ne gittiğini belirtirken, yardımcıları, "başka büyükelçiliklerden de Enver İbrahim'e benzer davetler yapıldığını, ancak Türk hükümetine ekonomik danışmanlık yaptığı için Türk Büyükelçiliği'ni tercih ettiğini" söyledi.
Suçlamaları reddetti
Enver İbrahim hakkında önceki gün yine "fiili livata" suçlamasında bulunulmuş, muhalif lider ise suçlamaları, "Tamamen uydurma" diyerek reddetmişti.
Kuala Lumpur suç masası başkanı Ku Chin Wah, bir erkeğin polise Enver'in kendisine fiili livatada bulunduğu iddiasıyla başvurduğunu ve iddiayı soruşturduklarını söylemişti.
Enver'in lideri olduğu Halk Adalet Partisi yetkilileri ise suçlamada bulunan kişinin Enver'in özel danışmanı olduğuna inandıklarını belirtmişti.
Enver, 10 yıl önce başbakan yardımcısı iken de benzer bir iddia ve yolsuzluk iddiasıyla tutuklanmış, yolsuzluk suçundan hapis yatarken fiili livata suçundan aldığı ceza yüksek mahkeme tarafından bozulmuş ve 2004 yılında serbest bırakılmıştı.
Enver ilk suçlamada da zamanın başbakanı Mahathir Muhammed'e karşı çıkmasını engellemek için siyasi bir oyuna kurban gittiğini savunmuştu.
Enver, hakkındaki 5 yıllık siyasi yasak kalktığı için ara seçimlerle meclise girmek istediğini açıklamıştı