Saadet Partisi Genel İdare Kurulu toplantısı, 54. Hükümetin Başbakanı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başkanlığında gerçekleştirildi
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı, 54. Hükümetin Başbakanı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Erbakan, partisinin seçim hazırlıkları, siyonizmin seçime yönelik hamleleri ve buna karşı aldıkları tedbirleri, özellikle son günlerin tartışma konusu 'özerklik' ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Öncelikle 6 ay sonra yapılacak seçimi büyük ve tarihi olarak nitelendiren Erbakan, "Bu seçimde, milletimiz ya Saadet Partisi'ni seçip tarihteki şerefli yerini alacak. Ya da işbirlikçi partilere aldanıp İsrail'e vilayet olmayı seçecek" diye konuştu. Seçim için şuurlanma ve çelikleşme hamlesini tamamladıktan sonra Eyüp Sultan Hazretlerinin makamında dua ile çalışmalara start verdiklerini hatırlatan Erbakan, ESAM'daki konferans ile 'Niçin ve Nasıl, Saadet İktidarı'nı anlattıklarını söyledi. Şu anda Türkiye'deki en güçlü teşkilatın Saadet'te olduğunu vurgulayan Erbakan, "Bu üstünlük, çalışmaları, ibadet aşkıyla yapmasından ileri gelmektedir. İşte bu kadro Türkiyemizi ve tüm insanlığı kurtaracaktır" dedi.
Siyonizm'in seçim planı
Siyonizmin önümüzdeki seçimle yakından ilgilendiğini belirten Erbakan, "Siyonizmin aklı fikri Saadet Partisi'ndedir. Kendisi bundan önce çevirdiği çeşitli entrikalarla, AKP'yi iktidara getirdi. AKP'nin kendisine sorarsan, ben memlekete, millete hizmet ediyorum der. Bunlar bizim evlatlarımız ve talebelerimizdir. Ama Siyonizm öyle ustadır ki, kim ben mi, ben hiç siyonizme hizmet eder miyim şarkısını söylettirerek, kendi ordusunda işbirlikçilere askeri talim yaptırır. Hizmet etmiyorum zannedersin, halbuki hizmet eden ordunun içindesin, haberin yok. Siyonizm seni kullanıyor" dedi.
Tarihin en büyük ülkesi olan Türkiye üzerinde sürekli oyun oynayan siyonizmin önümüzdeki seçime yönelik 5 büyük taarruzda bulunduğunu belirten Erbakan, basının satın alındığını, bankaların ele geçirildiğini, büyük ve önemli kuruluşların satın alındığını, toleransın artırıldığını, okşayarak yutma politikasının uygulamaya konulduğuna işaret etti.
Yeni tolerans taktiği
Seçimde AKP'ye yönelik toleransın artırıldığını ifade eden Erbakan, "28 Şubat'ı tanzim ettiler. Arkasından AKP'yi kurdular. Kurdukları zaman tembih ettiler. Sakın siz, Milli Görüş kökeninden geliyorsunuz, bize oyun yapıp da, Türkiye'de şeriat devleti kurmaya kalkışmayın, sonra size pahalıya ödetiyoruz diyorlardı. Onun için başörtüsü, İHL, din eğitiminden bahsetmeyeceksiniz. Müslüman ülkelerle ticaret yapmayacaksınız, talimatını verip, buna aykırı bir şey gördüler mi azarlıyorlardı" diye konuştu. Ama Saadet Partisi'nin kuvvetlenmesi ve milletin 40 yıllık Milli Görüş'ün çalışmasıyla sağa kayıp, aslını, özünü istemeye başlamasıyla; AKP'nin de maneviyata hizmet ediyor gösterme ihtiyacının duyulduğunu ifade eden Erbakan, "Bu münasebetle, AKP'ye müslüman ülkelerle münasebetleri artır, vizeleri kaldır, one minute de. Bunlar onların talimatı. İsrail'in aleyhinde bulun. Neden? Nasıl olsa bizim has evladımızsın. Emrimizden çıkmazsın. Şeklen bunları yapmanın bir kıymeti yok. Bunları yap. Camiye giden adam, oyunu sana versin. Bunlar, toleranstır. Müslümanların bunlara oy vermesi için, eski koydukları şartları, değiştirdiler. Bu seçim hazırlığıdır" diye konuştu.
Bütün bu toleransların bir plan çerçevesinde yapıldığını vurgulayan Erbakan, "Çünkü bunların ABD'de thing-thang müesseleri var. Bu araştırma kuruluşları, istediklerini seçtirmek için demokratur yöntemini tatbik ediyorlar. Böylece Saadet Partisi'ne oy verecek bizim insanımızı, ne yapacağız da AKP'ye oy verdirteceğiz oyununu oynuyorlar" dedi.
Biz ne yapıyoruz
Saadet Partisi'nin Siyonizmin bu oyunlarına karşı yaptığı hamleleri de anlatan Erbakan, İbrahim Suresi'nin 46. Ayetinin "Onların dağları yerinden oynatacak kadar kuvvetli organizasyonları olsa bile, biliniz ki Allah'ın dediği olur. Siz ihlasla, hakkın hakimiyeti için çalışırsanız ben size yardım ederim. Ben yardım ettiğim zaman ancak siz galip gelirsiniz. Kimse size galip gelemez" mealini hatırlattıktan sonra, "Bu bizim inancımızdır. Bizim vazifemiz, hakkın hakimiyeti için çalışmaktır. Bunu yaptığımız zaman kesinlikle biliyoruz ki, biz galip geleceğiz. Ve onlar mağlup olacaklar" dedi.
Gazetecilerin 'demokratik özerk Kürdistan' tartışmalarıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erbakan, şöyle konuştu: "Bizim bu husustaki, görüşlerimiz açık ve bellidir. Biz en büyük devletiz. Eşsiz bir tarihe sahibiz ve Müslüman bir ülkeyiz. Bizim inancımızda, ırk ayrımı yoktur. İnsanlar, çeşit çeşit soylardan yaratılmıştır. Aralarındaki kardeşlik artsın diye. Onun için şu soydan gelmiş, bu soydan gelmiş, bizim inancımızda bir ayrım söz konusu değildir. Tarihimiz boyunca da olmamıştır. Bu itibarla, kaynaşmış bir milletiz. Bunu dış güçler, Hayım Nahum planı mucibince, suni olarak orta yere çıkartıyorlar Bu plan 7 maddedir: Türkiye'yi harple yenemeyiz. Onun için, aç bırakalım. İşsiz bırakalım. Borca esir edelim. Dinini değiştirelim. Bölelim. Birbiriyle çarpıştıralım. Yumuşak lokma olarak yutalım. Siyonizm, bu planı üzerimizde uygulamaya çalışıyor. Bölmek için de, bu AKP'sini, makapesini dürtüklüyor. Diyor ki, bu hususta bir şey yapmadınız. Bunlar tecrübesiz, çocuk. Peki efendim yapalım. Demokratik açılım demek suretiyle, bizzat bölünmeye alet olduğunun farkında değil." Güneydoğu Anadolu'nun bölgesel olarak geri kaldığını ve bu nedenle bölgedeki fabrikaları kendilerinin yaptığının altını çizen Erbakan, "Bizim ırkçı bir meselemiz yok. Kürt meselesi diye bir meselemiz yok. Ama bölgesel dengesizliği ortadan kaldırma meselemiz var. Ve bütün vatandaşlarımıza, şefkatle muamele etme meselemiz var. Bu kabil, laflar ortaya atmak, düşmanın ekmeğine yağ sürmekten başka bir mana taşımaz. Böyle bir mesele sözkonusu değildir. Onun için bunun lafını bile yapmayız. Ve bunların gündemlerinin de içine karışmayız. Çünkü bunlar akılsız insanların konuşması" şeklinde konuştu.