Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, laikliğin koruyucusunun asker değil halk olduğunu söyledi.
AK Parti'nin gizli ajandası olduğu ithamlarına ilişkin olarak Gül, iktidarın Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda attığı adımları örnek gösterdi. Gül, cumhurbaşkanlığına askerlerin değil muhalefet partilerinin engel olduğunu da kaydetti.
Dışişleri Bakanı Gül, İngiliz The Times gazetesine konuştu. Bakan Gül, laikliğin koruyucusunun asker değil halk olduğunu vurguladı. Gül, "Türkiye çok değişti. Kişisel olarak Türkiye'nin laik kalmasından yanayım. Laiklik nedir? Ben sizin inançlarınızdan, siz de benim inançlarımdan dolayı rahatsız olmamalısınız. Ve devlette dini merkezli politikalar gütmemeli ve kurallar koymamalı. Ancak özgürlük farklı birşey. İnsanın temel özgürlükleri, ifade özgürlüğü, dini inançları ve yaşam biçimi. Bunların hepsi temel haklardır. Birileri mesela benim eşim başörtü takıyorsa bu onun kişisel tercihidir." dedi.
AK Parti'nin "gizli bir ajansı" olduğuna yönelik iddialara ilişkin Bakan Gül, hükümetin AB üyeliği yolunda attığı adımları örnek gösterdi. Bakan Gül, "Eğer gizli bir ajandamız olsaydı neden 4.5 yılımızı ülkeyi reformdan geçirmekle uğraşalım?" dedi. "Brüksel'e gidip son zamanlarda yaşananlara rağmen Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiğini savunur musunuz?" şeklinde soruya Bakan Gül, "Tabii ki." diyerek cevap verdi.
Cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin olarak Bakan Gül, bu makama gelmesine askerlerin değil siyasetçilerin engellediğini söyledi. Bakan Gül, seçim sırasında partilerin mecliste hazır olması halinde problem yaşanmayacağını da ifade etti. Bakan Gül, "Cumhurbaşkanlığımı askerler değil siyasetçiler engelledi. Askere gerekli cevap verildi." dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, hükümetin Anayasa Mahkemesi'nin kararını kabul ederek düzeni tekrar sağladığını ve seçimleri öne çektiğini kaydetti. Bakan Gül, "Türbülans yaşandı. Ancak bitti. Demokrasi çalışıyor." dedi.
Gazetenin "Atatürk'ün mirasının gerçek sahipleri kim?" şeklindeki sorusuna Bakan Gül, "İfadelere baktığınızda Atatürk mirasının sahipleri sol partiler gibi duruyor. Ancak icraatlara ve karnelere bakarsanız gerçek sahiplerinin muhafazakar partiler olduğunu görürsünüz." dedi.
AA