Öymen, CHP Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, seçim sonuçlarının henüz kesinleşmediğini belirtirken CHP'nin Türkiye genelinde oylarını koruduğunu, hatta artış sağladığını fakat AK Parti'nin oylarında büyük sıçrama meydana geldiğini söyledi. ''Bunun belki de en önemli sebeplerinden biri merkez sağda yaşanan çöküntü olmuştur'' diyen Öymen, uzun yıllardır Türk siyasi hayatında önemli rol oynayan, iktidar görevi yapan ve daima yüksek oy alan bir siyasi partinin bu oylarını çok büyük ölçüde kaybetmiş olmasının Türk siyasi hayatındaki dengeleri de değiştirdiğini ifade etti. Öymen, yüzde 6-7 oranında oy alması pek çok kamuoyu araştırmasında tahmin edilen bir partinin de çok düşük oy almasının, bu dengeleri etkilediğini dile getirerek, daha önce 2 partili bir yapıya sahip olan parlamentonun şimdi 3 partiden oluşacak olması ve azımsanamayacak sayıda bağımsızın da parlamentoda yer alacak olmasının milletvekili sayılarını etkileyen unsurlar olduğunu kaydetti. CHP yönetimi olarak, seçim sonuçları kesinleştikten sonra bütün bunların değerlendirmesini yapacaklarını ve kamuoyuna gerekli açıklamalarda bulunacaklarını ifade eden Öymen, partisinin Bursa örgütüne kentteki oylarını artırmış olmalarından dolayı teşekkür etti. ''AK PARTİ'NİN UZLAŞMA ARAMASI GEREKİR'' ''Biz umuyoruz ki iktidar partisi geçen dönemdeki yanlışlarından gerekli ders almış olsun, uzlaşmacı bir siyaset benimsesin'' diyen Onur Öymen, şöyle konuştu: ''Eğer iktidar muhalefetin görüşlerine kulak verirse, Türkiye'nin çıkarına olan konularda muhalefetle iş birliği yaparsa, özellikle Cumhurbaşkanı seçiminde gerçekten uzlaşıcı tavrı izlerse bundan Türkiye kazanır. Ama katı, bağnaz, Anayasa'mızla, Cumhuriyet ilkelerimizle, laiklikle, Atatürk devrimleriyle bağdaşmayan bir görüşün savunucu olma yoluna girerse gayet tabii ki muhalefet olarak bütün gücümüzle bunu engellemeye çalışacağız. Gerek siyaseti gerek hukuku bu amaçla elimizden gelen en iyi şekilde değerlendirmeye gayret edeceğiz. Şimdi iktidara büyük sorumluluk düşüyor. Cumhurbaşkanını tek başına seçecek çoğunlukları yoktur. Öyle anlaşılıyor şimdiki göstergelerden. Anayasa'yı tek başlarına değiştirecek çoğunlukları yoktur. O zaman uzlaşmayı onların da araması gerekir.'' ''CHP GÜCÜNÜ KORUMUŞTUR'' Onur Öymen, bir gazetecinin ''Deniz Baykal istifa etmeli'' yönündeki görüşleri hatırlatması üzerine, Mehmet Ağar'ın istifa ettiğini, çünkü partisinin çok büyük oy kaybına uğradığını, ümit edilenin elde edilmesi bir yana, daha önceki seçimlerde aldığının yaklaşık yarısına ulaşabildiğini söyledi. ''Onun istifasını saygıyla, anlayışla karşılıyoruz'' diyen Öymen, şöyle devam etti: ''Ama CHP, şimdiki göstergelerin ortaya koyduğu gibi oy kaybetmemiştir, hatta oyunu artırmıştır. Kuşkusuz daha fazla oy almak isterdik, ama CHP öyle anlaşılıyor ki aleyhteki bütün unsurlara, AKP'deki bütün dış desteklere, devletin gücünün, hükümetin olanaklarının bu seçimlerde en geniş şekilde kullanılmasına, vatandaşlara seçimlerden önce hediyeler, paketler, kömürler dağıtılması gibi demokratik ülkelerde örneği görülmemiş uygulamalara rağmen CHP gücünü korumuştur. Eğer tam demokratik koşullarda bu seçimler yapılsaydı, bu gibi demokrasiyle bağdaşmayan yöntemlere başvurulmasaydı, din istismarı yoluna gidilmeseydi ve Türkiye'nin büyük basını tarafsız bir tutum sergileseydi sonuç daha farklı olabilirdi. Bu olumsuz şartlara rağmen vatandaşların CHP'yi desteklemesini şükranla karşılıyoruz.'' ''CHP'nin oyları arttı ama iktidarda olmasına rağmen, yıpranması gerekirken AK Parti, oylarını CHP'den daha fazla artırdı. 'Bunu CHP açısından başarı olarak savunabilmek zordur' diyen görüşler de var'' diyen bir gazetecinin değerlendirmesini sorması üzerine de Onur Öymen, şunları kaydetti: ''İktidar partisinin oylarında artış olduğu muhakkak. Bunu yadsımıyoruz. 'Bunun sebeplerini tahlil edeceğiz' diyoruz. Kesin sonuçlar çıksın, iktidar partisinin bu oylarındaki artışın sebebi nedir mutlaka değerlendireceğiz. Vatandaşlarımızın geniş kesimlerinin bu kadar sıkıntı çektiği bir dönemde bu iktidar partisi oylarını artırabiliyorsa bunda rasyonel olmayan bazı sebepler aramak gerekir. Eğer siz sıkıntı, açlık çekmenize rağmen hayatınızdan hiç memnun olmamanıza rağmen, sabahtan akşama kadar her gün Hükümeti eleştirmenize rağmen gidip de Hükümet partisine oy veriyorsanız, bu işte mantıkla açıklanmayacak bir şey var demektir. Nedir o? İktidarın maalesef çok uzun zamandan beri halkın dini duygularını siyasi amaçla kullanıyor olmasıdır, istismar etmeye çalışmasıdır. Yani halk bütün yaşadığı olumsuzluklara rağmen bu din unsurunu belki de dikkate alarak bu partiye oy veremeye devam ediyor demektir. İkincisi de demokratik ülkelerde örneği görülmemiş bir şekilde çok miktarda seçim öncesinde halka yiyecek, içecek, kömür dağıtılması.'' CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, kamu olanaklarının da seçim sürecinde kullanıldığını savunarak, bu ve benzeri örneklerin AK Parti'nin oylarındaki artışı kısmen izah ettiğini vurguladı. Onur Öymen, şöyle konuştu: ''Öyle yerler, öyle durumlar var ki bunu mantıkla izah etmek kabil değil. Kısa bir süre önce on binlerce insanın, Hükümetin izlediği yanlış fındık politikası dolayısıyla sokaklara döküldüğü, Hükümete karşı çok kuvvetli tepkiler gösterdiği Giresun gibi yerde AKP'nin fazla oy almasını mantık izah edemez. Tek geçim kaynağı var, fındık. O geçim kaynağıyla ilgili olarak halk büyük sıkıntı, ıstırap çekmiş, on binlercesi sokaklara dökülmüş, Hükümete olağanüstü tepki göstermiş, orada iktidar partisi seçim kazanıyor açık farkla. Bunu mantıkla izah edemezsiniz. Bunu benzer tarımın yoğun olduğu bölgelerde, Osmaniye gibi mesela Hükümetin bu kadar fazla oy almasını akılla açıklamak mümkün değil. Siyasette mantık dışı unsurlar örneklerini verdiğim gibi bu kadar fazla rol oynuyorsa bu son derece düşündürücüdür.'' ''SADECE DEMOKRATİK ÜLKELERDE MUHALEFET VARDIR'' Bir gazetecinin ''Seçimle ilgili kaygılarınız devam ediyor mu? Bunu gündeme getirecek misiniz?'' sorunu da Öymen, şöyle yanıtladı: ''İstanbul'da ikamet ettiğim yerin muhtarıyla konuştum. Bana dedi ki 'Binlerce oyu seçim kurulu dondurdu'. Yalnız bir muhtarlığın bölgesinde. Niçin? Çünkü efendim halkın birinci yoklamasında, denetlemesinde önemsenmeyen, dikkate alınmayan, ancak ikinci defa ortaya çıkan vatandaşlık numarası seçim listelerinde yer almıyormuş. Yani vatandaşlık numarası nüfus cüzdanında yazmasına rağmen seçmen belgelerinde yer almadığı için binlerce vatandaşımızın seçme hakkı elinden alınmış. Bunlar düşündürücü şeyler. Bursa'da örneklerini gördük. Türkiye'nin başka yerlerinde de varmış. Bir haber ajansının sloganını göğsüne yazan onlarca kişi, her seçim sandığına gidiyor, orada vatandaşı manevi baskı altına alıyor. Bu gibi yöntemler demokrasilerde görülmüş şeyler değildir. Partililerimiz gerekli tepkileri göstermişlerdir. Birçok yerde bunları sandık bölgesinde polis marifetiyle uzaklaştırmışlardır. Ama öyle anlaşılıyor ki Türkiye çapında binlerce militan bu şekilde kıyafetlerle, hiçbir basın kartı olmadığı halde seçmenleri etki altına almaya çalışmıştır.'' Öymen, ''CHP'nin seçim sonuçlarına itirazı olacak mı? sorusunu ise ''Seçim sonuçları kesinleştikten ve bütün Türkiye ile ilgili bilgiler partimizin eline geçtikten sonra kuşkusuz gerekli değerlendirmeleri yapacağız, gerekli girişimlerde bulunacağız'' diye yanıtladı. Seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Öymen, ''Muhalefette görev yapmak da iktidarda görev yapmak kadar şereflidir, önemlidir. Bütün ülkelerde iktidar vardır, ama sadece demokratik ülkelerde muhalefet vardır. Bunu da unutmayın. Muhalefetin hakkını vereceğiz, bundan kuşkunuz olmasın'' diye konuştu. AA