6 ay önce kazılan cadde, kazıldığı gibi bırakıldı. Geçen süre içinde üzeri açık kalan kanalizasyon boruları patladı. Mahalleyi ağır bir lağım kokusu sardı. Caddeyi lağım fareleri bastı. Esnaf ve mahalleli Şişli Belediyesine durumu bildirerek defalarca şikayette bulunsa da, 1 aydır ne kazılan cadde, ne de patlayan kanalizasyon borularının üzeri kapatılmadı.
Türkiye’nin kalbi sayılan, hergün yüzlerce turistin geçtiği Şişli’nin en işlek caddelerinden biri olan Elmadağ Caddesi’nde yaşananlar Şişli Belediyes’nde “insan odaklı hizmet anlayışı” konusunda ne denli zafiyet yaşandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Belediyenin sorumsuz tutumu nedeniyle bakın neler oldu;
6 ay boyunca caddeleri trafiğe kapanan esnaftan bazıları iflas etti. Çok sayıda işyeri kepenk indirdi. Hatta işi bozulan esnaflardan bir kısmı, işini kaybetmekle kalmadı ekonomik sıkıntılar nedeniyle eşini ve yuvasını da kaybetti. Kepenkler, insanların yaşadığı dramların da üzerini örtüyordu adeta Elmadağ Caddesi’nde.
Şişli Gazetesi’ni arayarak yardım isteyen Elmadağ Caddesi esnafından bazıların görüşlerini aşağıda sunuyoruz;
Sedat Başoğlu (kuaför)
Sedat Başoğlu (kuaför)
İnsanlar hak ettikleri gibi yönetilmeli ama biz bunu hak etmedik. Oylarımızla Sarıgül’ü hep destekledik. Ama karşılığını bu şekilde aldık. Yolu kazdılar 6 aydır öyle bıraktılar. Lağımlar patladı. İşyerlerimizi lağım fareleri bastı. Rezalet yaşıyoruz.
Sarıgül’ün aklı başka yerlerde. Gözü bizleri görmüyor. Ama bilmeli ki küçük kenti yönetemeyen büyük kenti hiç yönetemez. Bizim yaşadıklarımızı herkes görüyor. Sarıgül’de gelsin görsün. Esnafla bir konuşsun. Burası Türkiye’nin kalbi. Biz köylü çocuğuyuz. Lağım kokusuna dayanırız. Ama burası turist dolu. Turistlere rezil oluyoruz. Dünyaya rezil oluyoruz. Kiranızı, elektrik, suyunuzu nasıl ödüyorsunuz diye kimse sormuyor. Şişli Belediyesinin Fen bölümüne gittim. Orda şişman bir müdürle karşılaştım. Herkes oturuyor. Bir şey yapmıyorlar. Beyinleri durmuş sanki. Birinin o insanları aktif hale getirmesi gerekir. Enerji verecek biri lazım onlara. Diplomalı onların hepsi. Ancak bizim köydeki bir çoban dahi, onlardan daha iyi iş yapar. Defalarca anlattık durumu oralı olmadılar. Şu caddeye bir bakın. Şeytan bacağı gibi kaldırımlar yapıyorlar. Kot alınmadan yapılan kaldırımlar yüzünden işyerlerimiz bodruma döndü. Yolun kotunu düşürmeleri lazım. Boyuna kaldırım yapıyorlar. Kaldırım yapa yapa giriş kattaki işyerlerimiz bodrum kat oldu. Bunu söylediğimizde kardeşim, elektrik geçecek, kanalizasyon geçecek diyorlar. Ya kardeşim bizden aldığınız vergiler, paralar ne için? Bu işler için değil mi? Yapacağınız işi hakkınla yapın. Benim iş yerimi bodrum kata döndürmeye ne hakkınız var. Bu kaldırımlar kot alınmadan yapılıyor, hakkıyla yapılmıyor, birileri zengin edilmeye mi çalışılıyor. Elmadağ Caddesi’nde yapılanları anlamak mümkün değil. Birileri para alsın ama işin gereğini yapsınlar. Şimdi biz esnaflar olarak noter tespiti yaptırıyoruz. Şişli Belediyesini dava edeceğiz. Bize yaşattıklarının hesabını soracağız.
Yol Çalışması mı, Çin İşkencesi mi?
Yol Çalışması mı, Çin İşkencesi mi?
Kemal Oduncu : (Taşfırın Pide ve Lokantası)
Yaşadıklarımız inanılır gibi değil. 6 ay önce kanalizasyon boruları değişecek dediler. Yolumuzu kazdılar. Bir daha da el sürmediler. Defalarca şikayette bulunduk. Şişli Belediyesi’ne gittik. Hep salladılar bizi. Bu hafta yapacağız, önümüzdeki hafta yapacağız dediler. Bu süre içinde açık kalan kanalizasyon boruları da patladı. Her yer leş gibi lağım kokuyor. Kokuya dayanılacak gibi değil. Bizi bu lağım kokusunla yaşamaya mahkum etmeye kimin hakkı var? Hiç mi değerimiz yok? Esnafı perişan ettiler. Benim işim yüzde 80 azaldı. Kredi kullanmıştım, ödeyemiyorum. Karşımdaki lokantacı arkadaşım iflas etti. Dayanamadı. Benim de son nefeslerim. Acil yardım bekliyoruz. Bu caddeyi bir an önce trafiğe açsınlar. Bu kanalizasyon boruları etrafa mikrop saçıyor. 1 aydır neden üzerini kapatmıyorlar. Bu nasıl bir zihniyet anlayamıyorum.
Margarit Işıkbay (Elmadağ Eczanesi)
Sarıgül’ün bizi böyle çaresiz bırakacağını hiç ummazdım
43 yıllık eczanem kapanmak tehlikesiyle karşı karşıya. Dayanacak gücümüz kalmadı. Müşterimiz gelemiyor. İş yok. Kazı nedeniyle kaymalar yaşanıyor. Kapımın eşiği kaydı. Binanın yıkılmasından korkuyorum. Sarıgül’ü beğenirdim. Ancak bu yapılanlara hiç anlam veremiyorum. Bizi bu kadar çaresiz bırakacağını hiç ummazdım. Lağım kokusuyla yaşamak zorundayız. İşyerimize gelip giderken çukura düşüp canımızdan olabiliriz. Bakın köşedeki elektrik direği dahi yamuldu. Devrilecek. Belediye yetkilileri bu kadar duyarsız ve sorumsul nasıl davranabiliyor anlam veremiyorum. Şaka gibi. Daha doğrusu kabus gibi günler yaşıyoruz.
Ahmet Kürel (İddia Bayii)
Fazla söze gerek yok. Bizi bitirdiler. Bu caddenin en eski esnafıyım ben bile kapatıp gitmek istiyorum. İş yok, güç yok sadece masraf var. Dediğim gibi fazla söze gerek yok her şey ortada. Yazıklar olsun.