Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk, doğup büyüdüğü ve yaşamının bir parçası olarak gördüğü İstanbul'u, İspanya'da yayımlanan El Pais gazetesinin pazar eki EP(S)'de İspanyollara anlattı. Çocukluğundaki İstanbul ile şimdiki İstanbul'un arasında çok fark olduğunu belirten Pamuk, "Çocukluğumun sokaklarının şimdiki gibi kargaşalı olacağını rüyalarım bile öngöremezdi. Bir kente çok bağlı biri olduğunuzda, benim İstanbul'a olduğum gibi, kentin kaderini kendi kaderiniz olarak kabul etmek zorunda kalıyorsunuz. Kentin değişimini kendi vücudunuzun, ruhunuzun gelişmesi olarak görüyorsunuz. Sokakların değişikliğini görünce, bunu kendi vücudumun yaşlanmasını görmemle eş tutuyorum" dedi.
"Bu şehrin bir ruhu var"
"Bir şehrin ruhu olur mu? İstanbul'un var" diyen Pamuk, "Yeni ve zenginlik içinde yüzen İstanbul, çocukluğumda tanıdığım melankolik kent değil" ifadelerini kullandı. Pamuk şöyle devam etti: "İstanbul'un en büyük sırrını burada yaşasak da anlamıyoruz, çünkü her türlü sınıflandırmaya meydan okuyor. İstanbul'un kargaşalı sokaklarında dolaşmak, ayaklarınızın altında tarihi hissetmek, ama bunun yanında bizden önce başka büyük medeniyetlerin de yaşadığını hatırlamak, bize aynı zamanda onlara ait olmadığımız hissini veriyor. İşte bu kentin verdiği bu: Yabancı hava..." İstanbul'un fotoğraflarla 10 sayfa tanıtıldığı ekte, "Binbir Gece Masalları" ile İstanbul arasında bağ kuran Pamuk, "İstanbul, birbiri ardına gelen olağanüstü tarihlerin geleneklerinin yaşayan şahidiydi" dedi.
Kaynak: Sabah