İstanbul'da mayıs ayı enflasyonu

İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı enflasyon verilerine göre Mayıs 2009’da perakende fiyatlarda enflasyon yüzde 0.32 artarken, toptan fiyatlarda yüzde 0.81 oranında azaldı.

İstanbul Ticaret Odası’nca İstanbul ili için hazırlanan 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksine göre 2009 Mayıs ayında perakende fiyatlarda yüzde 0.32 artış, Toptan Eşya Fiyatları İndeksine göre ise toptan fiyatlarda yüzde 0.81 oranında azalma yaşandı.

İstanbul Ticaret Odası’nca hazırlanan Fiyat İndekslerinde 2009 yılı Mayıs ayının bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırılmasında perakende fiyatlarda yüzde 7.74 artış, toptan fiyatlarda ise yüzde 1.88 oranında düşüş gerçekleşti.
Söz konusu indekslerde yirmi dört aylık serilerden oluşan yıllık ortalama artış hesabına göre, 2009 yılı Mayıs ayında 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık ortalama yüzde 11.24, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalama yüzde 7.67 oranında artış gösterdi.

MAYIS AYINDA EN FAZLA UCUZLAYAN ÜRÜN SİVRİ BİBER OLDU

Mayıs ayında bazı tarımsal ürünlerin fiyatlarında önemli düşüşler yaşandı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin(TZOB)araştırmasına göre, Mayıs ayında çilek, yeşil mercimek, kuru incir, fındık gibi ürünlerin fiyatında bir değişim görülmezken, kuru fasulyede yüzde 1, kuru üzümde yüzde 1.2, nohutta, yüzde 1.3, ıspanakta yüzde 2, patlıcanda yüzde 13.4, yeşil fasulyede yüzde 28.6, domateste yüzde 30.2, salatalıkta yüzde 36.6, sivri biberde yüzde 49.1 oranında fiyat düşüşü görüldü.

Nisan ayında sivri biberin kilosu markette 2.92 liraya satılırken, bu fiyat Mayıs ayında 1.49 liraya düştü. Mayıs ayında bir önceki aya göre havuçta yüzde 32.8, elmada yüzde 24.4, patateste yüzde 18.3, limonda yüzde 18, kırmızı mercimekte yüzde 5.2, pirinçte yüzde 3.8, kuru kayısıda yüzde 0.4 oranında fiyat artışları oldu.
Havucun kilosu Nisan ayında markette 1.38 lira iken, Mayıs ayında 1.84 liraya yükseldi.
TZOB uzmanları, araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu üretim sezonunda yağışların iyi gitmesi, üretimde genel olarak bir artış beklentisine yol açmıştır. Son 2 yıldır ülkemizde yaşanan kuraklığın ardından bu yıl gelen yağışlar üreticilerimizi sevindirmiştir. Ancak bu artış beklentisi, üreticilerimizde ürününü değerinde satamayacağını endişesini de beraberinde getirmektedir. Burada önemli olan artan üretimin nasıl değerlendirileceğidir.

Üreticilerimizin pazarlamada sıkıntı yaşamadan emeğinin karşılığını almaları, tüketicilerimizin de bu ürünleri uygun fiyatla tüketmesi sağlanmalıdır. Ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, pazarlama zincirinde yer alan tüm taraflar gereken hassasiyeti göstermelidir.”