İşte o şok konuşmalar

Tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, silahlı örgüt” olduğu iddiası üzerine Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na devrettiği İsmailağa in bazı leri olan öğrencileri koyarsın tamam mı

Ramazan ALDOĞAN :Evet

Şevket GÖKŞAN : Adamına gösterirsin geri kalanı da aynen devam, o sana kılıf olur. Dediğimi anladın mı?

Ramazan ALDOĞAN : Tamam da hoca efendi ne der acaba

Şevket GÖKŞAN : ya dinle beni onun girişi çıkışı ayrı yaptın mı tamam mı

Ramazan ALDOĞAN : evet

Şevket GÖKŞAN : Sen hissediyorsun ki adamlar öyle yapıyor, senin adamlar öyle yapıyor

Ramazan ALDOĞAN : Anladım.

Şevket GÖKŞAN : Abi bir dakika…...ya mübarek adam, adama buraları vermedi geri kalanı verdi buraları vermedi diyeceksin, dediğimi anladın mı ?

Ramazan ALDOĞAN : Ama şart koşuyor onlara Arapça dersi okuttaracak.

Şevket GÖKŞAN : Tamam ne güzel işte allahım yarabbi

Ramazan ALDOĞAN : Ya diyor ki, duyarlı olan kişileri toplayacağız, hem okul hem de şeyi okutacak bunları

Şevket GÖKŞAN : Neyi kastediyorsun.

Ramazan ALDOĞAN : İslami duyarlı olan… anlaşıldı mı üniversite ve lise talebeleri toplanacak

Şevket GÖKŞAN : Onları kim toplayacak?

Ramazan ALDOĞAN : O kendi toplar onun kendi imkanları var .


342436280 ID NUMARALI GÖRÜŞMENİN İKİNCİ SAYFASIDIR.


Şevket GÖKŞAN : Haa kendisi toplayacak. O zaman adama açıkça şunu söyle birinci katını size veririz, tamam mı ?

Ramazan ALDOĞAN :Anladım

Şevket GÖKŞAN : Birinci katı ve üst katı ile irtibatı koparırsın. Tabiî ki Arapça okuturuz, neden okutmayalım, orda ki gençleri kendi ideolojine kendi hedeflerine, kendi davalarına işlesinler aleyhine olur kötü mü olur?

Ramazan ALDOĞAN : İlla ki bilmiyorum doğru olur.

Şevket GÖKŞAN : Bakşa bir şey arama sistem ayağına geldi, daha ne istiyorsun. Sen hoca efendiğini “bana bu kadarını verdi.” Dersin. Sana bir daire verse sana hoca efendi neden verdi demez.

Ramazan ALDOĞAN : Onu demez.onu demez

Şevket GÖKŞAN : Ne der, vay neden üniversite çocuklarına..: (anlaşılmıyor)

Ramazan ALDOĞAN : Onu da demez. Ama ikisinin olmasına bir şey der.

Şevket GÖKŞAN : Ya beraber değiliz ki bir apartmanda bu kadarı verdik bu kadarı verdik işte. Birde kardeşim deme deme bir müddet deme bir şekillensin nasıl olacağı, sen orayı faaliyeti geçir, ondan sonra olur.bir de şu bu kadar büyük şeyi bir başka şeyle örtemezsin

Ramazan ALDOĞAN : Anladım.

Şevket GÖKŞAN : Başka bir şeyle örtemezsin. O çok iyi bir kılıf olur, o olsun tamam dersin adam yapacak mı

Ramazan ALDOĞAN : Binayı mı

Şevket GÖKŞAN : Evet geriye kalanı yapacak mı

Ramazan ALDOĞAN : Yapar yapar

Şevket GÖKŞAN : Tamam abi dersin sen adamla konuş,”abi beraber yapalım,bizim elimizde imkanlar fazla yok dersin, yapalım edelim, ondan sonra tabi ki. Hatta farklı bir düzen bizim burada düşündüğümüz veya uyguladıklarımızı oraya takdim edersin, olur biter hiç sorun yok. Hatta bir düzen kurarsın komple bütün yükünü bu adamlara yüklersin

Ramazan ALDOĞAN : Zaten kabul eder.

Şevket GÖKŞAN : Ne ?

Ramazan ALDOĞAN : Zaten öyle bir şey olduğu vakit gelir gidere karışmadan kabul eder.

Şevket GÖKŞAN : Ağabeycim sen işi yokuşa sürüyorsun, diyorum ki sen bu işi yokuşa sürme ee ne olacak, bu işi yokuşa sürersen.

Ramazan ALDOĞAN : Hatta sunu söyleyeyim, hocalara bile maaş veriyor, adamın o imkanı var

Şevket GÖKŞAN : Ya mübarek adam senin elinde ki elamanlara son gaz verip onları ilerletip onları bir noktaya getir, o adamlarda öğrensinler.ne olacak orda, yani bize muhalif olacak olan şey ne? (..anlaşılmadı) biz üniversite örgencisini amaç edinmiş değiliz. Bizim ilgi alakamız yok, adam kendisi, (..anlaşılmadı) benden yardım isteyip elimden geleni niye yapmayım yani, o adam kalkacak sana (..anlaşılmadı) verecek, ihtiyacını karşılayacak, her isteğine he hocam diyecek ama adam sana bir işi düşecek yok kusura bakma diyecen öyle mi yani, abi sen hiç bekleme beni dinle hiç bekleme, uyğun koşullarda, bir araya getir adam mülkiyetini verecek mi?

Ramazan ALDOĞAN : Tabi ilk etapda vermeyebilir, belli bir hizmet gördükten sonra şey yapabilir yani.

Şevket GÖKŞAN : Tabi ki, ama burda ben sana yine bir şey tavsiye ediyorum yani, ne yap ne et, canını dişine mi takacan, dişini canına mı takacan, ne halt yiyeceksen ye, acilen talebenin sayısını artır.

Ramazan ALDOĞAN : Neyi?

Şevket GÖKŞAN : Talebenin sayısını. Yani oraya geçtin mi şunu yapacaksın, her tarafı doldur.

Ramazan ALDOĞAN : Anladım.

Şevket GÖKŞAN : Tabi. Yani bir sene de olmazı en azından iki sene de o potansiyele ulaşman lazım.

Ramazan ALDOĞAN : Dolması lazım diyon öyle mi?

Şevket GÖKŞAN : Lazım derken yani doldur ki adam onu görürse, bugün okulu tuturan adam, sen diger tarafta da elaman yetiştirdin mi? Sohbet faaliyeti oldu mu? Halka dönük faaliyetin oldu mu? Adam (..anlaşılmadı)

Ramazan ALDOĞAN : Ya, şunu diyor zaten hocam diyor şuna güvensem diyor, ben orayı doldurabileceğine güvensem diyor, ben zaten sana bunu yaparım diyor. Ama diyor okul talebesi olmadan dolmaz burası diyor. Andın mı?

Şevket GÖKŞAN : Ha, oğlum sen daha ne arıyon oğlum, mübarek ya.

Ramazan ALDOĞAN : Ya adam zaten bunu açık açık söylüyor.

Şevket GÖKŞAN : Gelsin Erzurum da yapsın.

Ramazan ALDOĞAN : Ne yapsın Erzurum da?

342436280 ID NUMARALI GÖRÜŞMENİN ÜÇÜNCÜ SAYFASIDIR.


Şevket GÖKŞAN : Yer yapsın ya, öyle bir yer. Hocalar evleniyor, kimisi evleniyor, kimisi evlendir diye kulağına vura vura bir hal oluyor.

Ramazan ALDOĞAN : Nasıl?

Şevket GÖKŞAN : Gelsin burda yapsın diyorum ben doldururum.

Ramazan ALDOĞAN : Şimdi dolmaya zor dolar da.

Şevket GÖKŞAN : Gelsin ben doldururum Allah Allah, ne kadar zor şey ki.

Ramazan ALDOĞAN : Hocam 24 daireye 10 kişi koysan 240 kişi yapar.

'SABRET, BOMBALAR GELİYOR, HER TARAFI DOLDURACAĞIM'


Şevket GÖKŞAN : Ramazan hoca.

Ramazan ALDOĞAN : Ha, birer kişi mi koyacan?

Şevket GÖKŞAN : Sabret sen bir iki seneye kadar görüşeceğiz senle, gümbür gümbür bombalar geliyor, her tarafı dolduracağım.

Ramazan ALDOĞAN : İnşyallah, inşallah.

Şevket GÖKŞAN : Sadece öneri ve tavsiyem, (..anlaşılmadı) adamın dediği de gayri makul değil aklında olsun ve uzun vadede sizin işinize çok yarar, siz büyürsünüz, büyürken de o iş sizin önünüze kalkan olur, kanımca.

Ramazan ALDOĞAN : Nasıl?

Şevket GÖKŞAN : Siz, orantılı büyürken o şeylerin varlığı da sizin önünüze kalkan olur. Yani o büyümeniz göz önüne çıkmaz. Tamam?

Ramazan ALDOĞAN : Hı, anladım. Vallahi bilmiyorum, biraz düşündürüyor, düşündürmüyor değil yani.

Şevket GÖKŞAN : Ne düşünüyorsun ya, ne düşüncesi çekindiğin ne?

Ramazan ALDOĞAN : Çekindiğim mi?

Şevket GÖKŞAN : He.

Ramazan ALDOĞAN : Ya, kalp kayması olur mu?

Şevket GÖKŞAN : Nasıl?

Ramazan ALDOĞAN : Yani kalp kayması, yani şimdi yemekler bir yenecek diyebilir anladın mı?

Şevket GÖKŞAN : Ramazan hocam iyi misin?

Ramazan ALDOĞAN : Nasıl?

Şevket GÖKŞAN : Yani o aşılabilir bence, şöyle aşılabilir.

Ramazan ALDOĞAN : Yok, yemeklerde ayrı olabilir de şey ciheti, öbür tarafta hem okulda okuyacak, hem şey okuyacak, bu tarafta da sadece şey.

Şevket GÖKŞAN : Senin elemanların, ya hoş orası onun gibi olacak değil, senin elamanların sürekli onların içerisinde olacak hali yok, dışarı çıkacak halleri de gerekirse bir apartmanda öyle bir sistem uygularsın ki, birbirleriyle irtibatı olmaz ya, girişini ayırırsın gerekirse, yani sen öyle bir şey yapsan hanği engel olabilir ya. Bu çok gayri makul bir şey, sen adama maslahatın böyle olduğunu vurgularsın, yollarını ayırırsın, biri aynadan biri Konya’dan olur ne fark eder yani, dediğimi anladın mı?

Ramazan ALDOĞAN : Anladım.

Şevket GÖKŞAN : İki kat mı vereceksin, üçüncü katın merdivenini dışardan uygun merdiven verirsin, hiç giriş çıkışlar alakalı olmaz, sadece yemek saatlerinde bir tane adam indirir çıkartırsın, gerisinde bir şey yok yani, adam da yani adamın söylediği makul, trilyonlarca para dökmüş oraya, kalkıp bu trilyonları al bu hepa mensur olsun diyemez yani, orda yatsın diyemez yani,

Ramazan ALDOĞAN : İllaki.

Şevket GÖKŞAN : İllaki de o zaman adamın dediği makul o zaman. Kalp kayması noktası da oda yani, size bağlı, işin çılgını çıkartırsanız olabilir, güzel bir disiplinle olursa Allah’ın izni ile, yani bir şeyi lehte tutmak ve aleyhine çevirmek insanın kendi elinde yani.

Ramazan ALDOĞAN : Yani görüşeyim mi? Patronla hiç görüşmedim yani,

Şevket GÖKŞAN : Ben karışmam kardeş.

Ramazan ALDOĞAN : Ne der görüşsem?

Şevket GÖKŞAN : Nasıl?

Ramazan ALDOĞAN : Görüşsem ne der acaba

Şevket GÖKŞAN : Enin için erken sen şu anda talebelerin dersleri uğraş biraz durumlarını düzelt, biraz daha şey et, rabbim çıkartır karşına, ihtiyacınız olursa rabbim onu çıkartır. Başka?

Ramazan ALDOĞAN : Bilmiyorum.

Şevket GÖKŞAN : Tamam sor ben sana cevap vereyim işte.

Ramazan ALDOĞAN : Ne olur ne gider bilmiyorum da biraz düşündürüyor.

Şevket GÖKŞAN : Ney düşündürüyor sorup soramamak mı?

Ramazan ALDOĞAN : Ya, işte kabul etsek ne der, kabule etmesek ne der, yarın birgün.

Şevket GÖKŞAN : Ya güzel abim, hepsini söylemek zorun damısın?


342436280 ID NUMARALI GÖRÜŞMENİN DÖRDÜNCÜ SAYFASIDIR.


Ramazan ALDOĞAN : Zorunda değilsin illaki ama, netice de bazı şeyler de karşı olduğunu, bildiğin halde şey yaptırmaz sıkıntı olur mu? Bilmiyorum ki?

Şevket GÖKŞAN : Bir daha söyler misin?

Ramazan ALDOĞAN : Sıkıntı olur mu olmaz mı ilerde bilmiyorum ki? Ha şunuda aslında şey yapabiliriz hafızlık olarak şey yapabiliriz. Birde şunu söylüyor bunlar diyor yani sürekli okula gidip gemleyecek diyor. Dışdan olanlar, açıköğretim olanlar, anladın? Yani şey değil sürekli okulda olan değil yani. Sadece Cumartesi Pazar açıköğretim olanlar anladın mı?

Şevket GÖKŞAN : Anladım. Yani meselenin ciheti açısından böyle bir masanın üzerine koyup, parça hale getirilerek değerlendirilmesi lazım, öyle karar verilmesi lazım. Ama benim acizane bir kusurum var, elime geçen her ortamı, her şartı, lehte kullanmanın yollarına bakarım,

Ramazan ALDOĞAN : Anladım. Çıkıyor çıkmıyor değil böyle, mesela bir tane de 6000-7000 m² kare bir yer, o sırf yer yapılsın diye veriyor.

Şevket GÖKŞAN : Gelsin birde bize verseler Erzurum’da yer veren kimse yok.

Ramazan ALDOĞAN : Ama işte o uzak, bu biraz daha içte de, buda gerçi çok içte değil ama biraz içte. Şu anda bizim bulunduğumuz yerden içte. Anladın?

Şevket GÖKŞAN : Anlıyorum.

Ramazan ALDOĞAN : Ne olur bilmiyorum vallahi. Yani hatta bu kendisi şunu yapıyor biliyor musun? Merkezde yani tam merkez de göbekte diyebilirim Konya’nın, şu anda 600 m² karesini almış, diğer taraflarda 50-100 m parça parça, böyle arsaları, 1200-1300 m² olacak herhalde bildiğim kadarı ile, oraya sıfıra sıfır, bir bina yapacak yani, büyük bir bina yapıyor yani, anladın? Okul talebelerine yönelik, diyor bunun altına dükkan yapacam diyor, sırf buranın diyor senelik geliri bize diyor, 150-200 milyar olacak diyor, anladın? Yani diyor biz hiçbir yerden bir şey alamasak diyor, hem orayı, hem burayı şey olarak diyor, mali olarak diyor burası geçindirecek diyor.

Şevket GÖKŞAN : Hayırlısı ile, sizin Konya’da imkanlar geniş.

Ramazan ALDOĞAN : Yani zaten bu adamın Ramazan’da topladığı, herhalde öyle zannediyorum ki 1 trilyonu geçer yani.

Şevket GÖKŞAN : Kime topluyor?

Ramazan ALDOĞAN : İşte kendi vakfına topluyor.

Şevket GÖKŞAN : Vakfı var adamın yani.

Ramazan ALDOĞAN : Vakfı var adamın tabi canım.

Şevket GÖKŞAN : Kime bağlı, nereye bağlı.

Ramazan ALDOĞAN : Yani hiçbir yere bağlı değil, bizim le kılıyoruz

Şevket GÖKŞAN : Elamdurullah

Kadir N. KÖKTAŞ : Hocam hanımda başladı sohbetlere bizimki her gittiğimiz yerde sohbetlere devam

Ediyor. Ben ettiğim zaman aynı anda oda bayanlara sohbet ediyor.

Şevket GÖKŞAN : Yani yarınları düşünerek takip ederseniz (… anlaşılmadı ) Şuan itibariyle olmayabilir

Ama yarın orada olacak olması ihtimal büyüüüüük hizmetler düşünerek

Kadir N. KÖKTAŞ : İnşallah

Şevket GÖKŞAN : Onları ekersek vaktı geldiğinde doğum olacak

Kadir N. KÖKTAŞ : Hocam bir kurs yeri açtık

Şevket GÖKŞAN : Evet

Kadir N. KÖKTAŞ : İki yere gücümüz yetmedi, vakıf yeri olarak bir dükkan tipi kuranı kerim dersi halkın

Alması için bir vakıf yeri düşündük ama yapamadık. Burada imkanlar kısıtlı olduğu

İçin bir daire verdiler belediye başkanı ile görüştüm. Daire verdi.

Şevket GÖKŞAN : Evet

Kadir N. KÖKTAŞ : Geniş çok güzel bir daire tam bir kursluk daire hem orasını erkek yatılı kursu hem de

Sohbetleri oraya almak için sonra kuran dersi almak için isteyenler oraya gelmek

İçin öyle bir yer düzenledik. Boyasını vesaire yaptık. Perdelerini halılarını aldık,

keçe geldiği zaman halifilesleri serip sohbetleri oraya alacağız, bide

Şevket GÖKŞAN : Şunu öneriyorum

Kadir N. KÖKTAŞ : Buyurun hocam

Şevket GÖKŞAN : Şunu yapabilirseniz hoş olur Özellikle öğrencinin kalacağı yer ile halkın kalacağı

Yer arasında bir mesafe olmalı yanı mesafe derken bir bölme olmalı bir bölme ile

Kapatabilirsin. Halk öğrenci bir arada oldu mu bir, öğrencinin mihengi bozulur

Öğrencide bir düzen olmaz. İki , halk bir müddet sonra şimdi bu öğrenci hatası olur

Kusuru olur, yanlışı olur, arazıları olur, hatasını anlamaz.

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet hocam

Şevket GÖKŞAN : Anlatabildim mi Halk bunu anlamaz bu sefer aleyhe döner. Şimdi diyelim ki yer

büyükse

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet

Şevket GÖKŞAN : Herhangi bir girişte bir bölümünü hatta orayı dernek merkezi olarakta açabilirsin.

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet hocam orayı vakfın bir şubesi olarakta biz düzenledik Medine vakfı

Şevket GÖKŞAN : O şekilde de olabilir. Vakfın bir şubesi de olabilir

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet hocam

363782233 ID NUMARALI GÖRÜŞMENİN İKİNÇİ SAYFASIDIR.

Şevket GÖKŞAN : O şekilde de olabilir.

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet hocam

Şevket GÖKŞAN : Diğer bölümü de Halk ile şey iç içe olmamalı yani

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet

Şevket GÖKŞAN : Anlatabiliyor muyum ?

Kadir N. KÖKTAŞ : Yani onu o kursta da yapabiliriz değil mi hocam mesela talebeler mescid olarak

Düzenlediğimiz yeri dersler için ayarlarsak vakti de ona göre ayarlasak talebeler

Derslerinde meşgul olsalar olur değil mi hocam

Şevket GÖKŞAN : Tabiî ki olur ama talebeyi halk geldiği zaman halk ile talebe iç içe olmamalı

Kadir N. KÖKTAŞ : Tamam hocam bunu dikkat ederim inşallah hocam

Şevket GÖKŞAN : Ona dikkat ederseniz memnun oluruz inşallah tamam

Kadir N. KÖKTAŞ : Hocam bir şey daha danışacaktım size ben şimdi böyle bir şey düşündüm. Bunu

Size İstanbul’da söylecektim. Fırsat olmadı müsait olmadınız. Söyleyemedim.

Mustafa hocam bana demişti ki, Mustafa EKİNCİ’nin hocanın talebesiyim.

Şevket GÖKŞAN : Evet

Kadir N. KÖKTAŞ : Demişti ki Sana destek oluruz, sana istersen grub gönderebilirim hocasıyla beraber

Bende şöyle düşünmüştüm.

Şevket GÖKŞAN : He he

Kadir N. KÖKTAŞ : Grub Mustafa hocam gönderse hem giyimiyle hem kuşamıyla tam bir temsil etseler

Hem temel oluşturup, onlara yandan kemahtan köylerden erzincandan talebeler

Talebeler eklense

Şevket GÖKŞAN : Çok ideal olur çok hoş olur Hocasıyla gönderse hele hele

Kadir N. KÖKTAŞ : Bekar hocasıyla beraber

Şevket GÖKŞAN : Bekar hocasıyla beraber ama siz buna dikkat edin, hocalarla hanım diyelim orda

Bekar gelen hoca statüsündeki arkadaşlarla şeyle arasındaki diyalog konusuna

dikkat edin

Kadir N. KÖKTAŞ : Evet hocam

Şevket GÖKŞAN : hiçbir şekilde diyalog kurmayacak.

Kadir N. KÖKTAŞ : Tamam hocam inşallah

Şevket GÖKŞAN : Evliligin hemen düşünme kesinlikle

Kadir N. KÖKTAŞ : Tamam hocam inşallah

Şevket GÖKŞAN : En azından askerliğini bitirmiş olsa bile iki yıl önce evliliği düşünmeyin, Allahın

İzniyle iyi olur inşallah

Kadir N. KÖKTAŞ : Tamam hocam inşallah

Şevket GÖKŞAN : rabbim yardımcınız olsun

Kadir N. KÖKTAŞ : Allah razı olsun hocam

Şevket GÖKŞAN : Selamünaleyküm

Kadir N. KÖKTAŞ : Aleykümselam


CEMAATİN MİT'İN SOKAĞINDAKİ ADRESİ

Arayan veya Aranan Kişi : Sadettin SAVAR(Nurettin isimli şahıs konuşuyor) / Adem SAYAR

Konuşma Dili : Türkçe

Konuşma İçeriği :



Adem SAYAR : Efendim Nurettin abi

Nurettin : Selamün aleyküm

Adem SAYAR : Aleyküm selam

Nurettin : Bayramın mübarek olsun Adem

Adem SAYAR : Sizin de bayramınız mübarek olsun,

Nurettin : Sağol Allah razı olsun, deriyi nereye bırakalım

Adem SAYAR : Deriyi mi?

Nurettin : Heee

Adem SAYAR : Bu yeni mahalledeki kursumuza oraya götürüyoruz da, nerede atölyede mi deri

Nurettin : Yok şu anda çarşıya çıkıyoruz dört yola doğru gidiyoruz

Adem SAYAR : Bu yeni mahalledeki yerimizi biliyor musun, şey biliyordur yanında mı?

Nurettin : Zehra mı?

Adem SAYAR : Zehra

Nurettin : Oda pek bilmiyor galiba, bilimisin sen?(Zehra ile konuştu)

Adem SAYAR : Mit’ in sokağında Mit’in

Nurettin : Erkek kursunu mu?

Adem SAYAR : He he erkek kursu

Nurettin : Tamam biliyormuş herhalde

Adem SAYAR : He he

Nurettin : Oraya mı bırakalım?

Adem SAYAR : He he oraya oraya biriktiriyorlar

Nurettin : Var mı orada alacak var mı?

Adem SAYAR : Var var orada var muhattab olacağınız adamlar var

Nurettin : Tamam oldu görüşürüz

Adem SAYAR : Peki, Selamün aleyküm hayırlı bayramlar