Son yıllarda yeraltı dünyasının ünlü isimlerinin davalarına artık çoğunlukla kadın avukatlar bakıyor. Bu kadın avukatlar davalardaki başarılarının yanı sıra güzellikleri ve şık giyimleriyle de dikkat çekiyor..
Yeraltı dünyasının ortaya çıkısından itibaren 'racon' denilen ve yazılı olmayan kuralları vardı. Racona 'mafyanın anayasası' da denildi. 1980'lı yılların başına kadar yeraltı dünyasının liderleri racona bağlı kalmaya çalıştı. Raconun en bilinen kurallarından biri kadınlarla ilgiliydi: Ateş açılmayacak ve el kalkmayacak ama kesinlikle 'işe' karıştırılmayacak. Bu nedenle kabadayıların, mafya liderlerinin yanında yer alan ve danıştıkları kişiler de kendileri gibi erkekler oldu. Hatta kadına el kaldıran kabadayı gibi ona danışan kabadayı da saygınlığını yitirirdi. Ancak son yıllarda mafya liderlerinin en çok güvendiği isimler artık kadınlar. Davalarını kadın avukatlara emanet ediyorlar. Bir anlamda 'raconu bozan' bu kadın avukatların en ünlüleri ise Şeyda Yıldırım, Özge Yılmaz, Yadigar Gürbüz ve Altın Mimir. Yıldırım, Alaattin Çakıcı ve Erol Evcil'in; Özge Yılmaz, Sedat Peker'in; Yadigar Gürbüz başta Susurluk davası olmak üzere Ayhan Çarkın'ın; Altın Mimir ise Dündar Kılıç ailesi, Ali Fevzi Bir, Ayvaz Korkmaz ve Erdal Kara'nın avukatlığını yaptı ve yapmaya devam ediyor. İşte bu avukatlar duruşmalardaki başarılarının yanı sıra güzellikleri ve şık giyimleriyle de dikkat çekiyorlar. Bu nedenle en az müvekkilleri kadar ilgi görüyorlar.
Kurtlar Vadisi'ndeki 'Avukat Elif' karakterinin esin kaynağı
Şeyda Yıldırım, yeraltı dünyasının en tanınan isimlerinden Alaattin Çakıcı'nın avukatlığını yapıyor. 12 Eylül darbesi öncesi ülkücü hareket içinde yer alan Çakıcı, polisin hazırladığı çete raporları ve çetelerin dağılımını gösteren haritalarda hep ilk sırada yer alıyor. Çete kurmak suçundan mahkûm olan Çakıcı, hakkında en çok dava açılan yeraltı dünyasının isimlerinden biri. Susurluk sürecindeki siyaset ve mafya ilişkisinin odağındaydı. Davaları da gündemde geniş yer alıyor. Bu nedenle avukatı Şeyda Yıldırım da Çakıcı gibi çok gündemde. Neredeyse müvekkili kadar ünlü! İzlenme rekorları kıran Kurtlar Vadisi dizisinin başrol karakterlerinden "Avukat Elif"in esin kaynağı olan Yıldırım, Çakıcı ailesinin diğer bireylerinin de avukatı. Şeyda Yıldırım, daha önce Çakıcı'nın öldürttüğü eski eşi Uğur Kılıç'ın avukatlığını yapıyor. Hatta Uğur Kılıç ile Alaattin Çakıcı'nın boşanma davasında Kılıç'ın avukatı olarak yer alıyor. 1994 yılından itibaren ise Çakıcı'yı savunmaya başlıyor. Babası da avukat olan Yıldırım, bu nedenle mesleğin zorluklarını biliyor. Çakıcı Avusturya'da yakalandığında savunmak için peşinden o ülkeye gidiyor. Çakıcı'nın diğer avukatı Atalay Cebesoy'un bir mafya hesaplaşmasında öldürülmesi üzerine davaların yükü tamamen Yıldırım'a kalıyor. Yıldırım, Nesim Malki cinayetini azmettirmekten ve Türkbank ihalesine fesat karıştırılması davasından mahkûm olan Erol Evcil'in de avukatlığını yapıyor. Cezaevine Çakıcı için SIM kart sokmaya çalıştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılıyor. "O kart benim ve cüzdanımdaydı," diye savunma yapıyor. Mafya davalarının dışında magazin dünyasından ünlü müvekkilleri (Ebru Gündeş gibi) var. Yıldırım da müvekkili Alaattin Çakıcı gibi gazetecilere konuşmayı pek sevmiyor. Ancak daha önce yaptığı açıklamalarda en büyük rahatsızlığının Çakıcı'yla ilişkisi olduğuna dair söylentiler olduğunu söylüyor.
'Sedat Peker'in avukatı olmak gurur verici'
Özge Yılmaz, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak suçundan yargılanan Sedat Peker'in avukatlığını yapıyor. 2004 yılında düzenlenen Kelebek Operasyonu'nda tutuklanan Peker, halen cezaevinde. Özge Yılmaz, müvekkili Peker'in çete davalarına girmiyor, bu duruşmaları bir izleyici olarak takip ediyor. Sadece Peker'in basında yer alan haberlerle ilgili açtığı davalara bakıyor. Diğer bir deyimle 'Peker'in basın avukatlığını' yapıyor. Ancak artık Peker'in basın davalarına da girmeme kararı almış: "Çıkan sansasyonel haberler nedeniyle müvekkilimin isteği üzerine davalardan feragat ettim. Ama avukatlığını sürdürüyorum." Yılmaz'ın başka müvekkili yok, Peker dışında başka kimsenin de avukatlığını yapmıyor. Yılmaz'a göre Peker'in avukatlığını yapmak onur verici: "Sedat Bey'in avukatı olmak güzel bir şey. Onun yanında olan, seven herkes gibi ben de gurur duyuyorum bu durumla. Ceza duruşmalarında destek olmak, yanında bulunmak için bulundum. Avukatı olarak da cezaevine görüşüne gidiyorum." Özge Yılmaz, daha genç ve mesleğinde deneyimli olmasına karşın avukatlığı bırakmayı planlıyor. Nedeni ise yaşadığı adaletsizlikler: "Hukuka olan inancımı yitirdim. Genç yaşımda yaşadığım adaletsizlikler karşısında avukatlıktan soğudum. Mesleğimi sevmiyorum artık. O nedenle sadece Sedat Peker'in avukatlığını yapıyorum. Onun da davalarına girmiyorum. Kesin olarak avukatlığı bırakacağım."
'Kim oldukları değil dosyaları önemli'
'Yeraltı dünyasının davaları' denildiğinde akla gelen kadın avukatların başında Yadigar Gürbüz geliyor. Gürbüz, özellikle uyuşturucu davalarının aranan avukatlarından biri. Ama artık sadece yapancı uyrukluların uyuşturucu davalarını kabul ediyor. Cinayet davaları da aldığı dosyalar içinde önemli yer tutuyor: "Asla tecavüz ve kız kaçırma davalarını kabul etmiyorum." Ancak Gürbüz'ün kamuoyunda yer alması Susurluk davasıyla oluyor. Gürbüz, davada sanıkları savunan onca erkek avukat içinde iki kadın avukattan biriydi. Sanıklardan özel tim polisleri Ayhan Çarkın, 2005 yılında öldürülen yine özel timci Oğuz Yorulmaz ve Sedat Bucak'ın koruması Abdülgani Kızılkaya'nın avukatlığını yapıyor. Kumarhaneci Ömer Lütfi Topal'ın 1996'da öldürülmesiyle ilgili açılan ve Susurluk davası sanıklarının bir kısmının yargılandığı davanın da avukatlığını üstleniyor. Müvekkili ise yine Ayhan Çarkın oluyor. Yargılama sonucunda diğer sanıklarla birlikte Gürbüz'ün müvekkili de beraat ediyor. Topal cinayeti de faili meçhul oluyor. Çarkın'ın diğer davalarında da avukatlığını yapan Gürbüz, Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına pasaportuyla kaçtığı ve çeteye yardım etmek suçundan yargılanan eski MİT'çi Faik Meral'ı da savunuyor. Gürbüz, dava kabul ederken tek ilgilendiğinin dosya olduğunu söylüyor: "Sanıkların kim olduğuyla kesinlikle ilgilenmiyorum. Ayhan Çarkın da, Faik Meral de sıradan biri olarak Mehmet de, Ahmet de benim için aynıdır. Tek kriterim dosyadır. Dava dosyasına bakarak davayı alıyorum." Yadigar Gürbüz ileride anılarını yazmaya kararlı. Kitabın adı da şimdiden hazır: Bir Ceza Avukatı'nın Anıları. Büyük ses getireceğini düşünüyor: "Göreceksiniz yer yerinden oynayacak." Yeraltı dünyasında özellikle de uyuşturucu sanıklarının bol düşman sahibi olmasına karşın, müvekkillerinden dolayı bugüne kadar hiç tehdit almamış. Ona göre kadınlar için çete ve uyuşturucu davalarının diğer davalardan hiçbir farkı yok. Ama avukatlık mesleğinin kadınlar için genel olarak zorlukları bulunduğunu düşünüyor. Özellikle de cezaevine girişlerinde kadınların iç çamaşırlarına kadar aranmasını rencide edici buluyor. Gürbüz, çete davalarını da kadınların almasını, kadın avukat sayısının artışına bağlıyor.
'Mafya avukatı olarak anılmaktan rahatsızım'
Yeraltı dünyasından en çok davaya bakan avukatlardan biri de Altın Mimir. Ayrıca büyük ceza davalarının da aranan avukatı. Ünlü kabadayı Dündar Kılıç'ın oğlu Cenk Ali Kılıç'ı savunarak avukatlık mesleğine başlıyor. Susurluk çetesi davasında dört yıl ağır hapis cezasını çarptırılan Ali Fevzi Bir ve arazi mafyası lideri olmak suçundan yargılanan Ayvaz Korkmaz'ın avukatlığını yapıyor. 'Marlon Erdal' lakabıyla tanınan ve otopark mafyasıyla gündeme gelen Erdal Kara ve Alaattin Çakıcı'nın Beşiktaş vizesiyle yurtdışına kaçmasını sağladığı gerekçesiyle yargılanan eski futbolcu ve menajer Sinan Engin de Mimir'in müvekkilleri arasında yer alıyor. Mimir'in en büyük rahatsızlığı ise 'mafya avukatı' olarak anılmak: "Avukatlık mesleğimde sadece iki mafya davasına girdim. Ama bunlara 'mafya davası' demek de mümkün değil. Bu söylem beni ciddi şekilde rahatsız ediyor. Benim her alanda müvekkilim var." Mimir, ayrıca çok ünlü bir boşanma avukatı. Magazin dünyasında aralarında Harika Avcı'nın da bulunduğu çok sayıda ünlü simanın da avukatlığını yaptı, yapmaya devam ediyor.
SABAH