Her gün üzerinde yürüdüğümüz kaldırımlar, ne yazık ki günden güne yürünemez bir hale geliyor. Kaldırıma park edilmiş motorsikletler,esnafların kaldırımı da kendine ait bir yer gibi görmesi bunun en temel kaynağıdır. Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'da bundan payını almış durumda. Milyonlarca insanın yaşadığı bu şehirde, özellikle iş merkezlerinin yoğun olduğu Şişli,Beşiktaş,Kadıköy gibi ilçeler de bu sorun insanları daha fazla rahatsız ediyor. Bir önemli nokta ise; insanların bu soruna alışık olmasından ileri gelen tepkisizlik konusu.
T.C. Anayasası'nın 30.3.2005 tarihli 5326 kanun numaralı Kabahatler Kanunu'na baktığımızda bu hususla alakalı şu madde bulunuyor:
'' MADDE 38.- (1) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya buralarda mal satışa arz eden kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımlar üzerine inşaat malzemesi yığan kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından yüz Türk Lirasından beşyüz Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(3) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır. ''
Görüldüğü üzere kaldırımlar yasa ile koruma altında. Ancak bu konudaki denetimlerin yeterli olmadığını görüyoruz. Konuyla alakalı olarak bu denetimi yapan kişi/kurumların biraz daha hassasiyet göstermesi herkes için iyi bir adım olacaktır. Bir gazetenin yapması gereken bu sorunu dile getirmek ve halka sunmaktır. Umut ediyoruz ki yetkili organlar bu hususla ilgili olarak somut adımlar atacaktır.
Haber: Burak Akçe