Özellikle “çevresel kanserojenler” diye bilinen kanser yapıcı faktörlerden uzak kalınabilirse birçok doku ve organ kanserinden korunmak kolaylaşıyor. İşte en tehlikeli kanser yapıcı çevresel faktörler...
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Hürriyet Gazetesindeki köşesinde yazıyor..
Çevresel kanserojenlerin başında da sigara geliyor. Aslında sorunu sadece sigara olarak değil, “tütünden korunmak” olarak algılamak, pipo, puro, nargile ve benzerlerinin de kanser riski oluşturduğunu unutmamak lazım. Hayatın olmazsa olmazı diye bildiğimiz güneş ışınlarının da fazlası kanser yapıyor. şu veya bu şekilde maruz kalınabilen radyasyonun en önemli kanserojenlerden biri olduğu neredeyse yüz yıldır biliniyor. Ayrıca asbest radon gazı ve içme sularında bulunan fazla miktarda arseniğin de kanserojen olabileceği belirtiliyor. Bazı mikropların da kansere yol açabileceği yıllar önce anlaşıldı. Hepatit B virüsünün karaciğer, HPV virüsünün rahim ağzı, EB virüsünün bir tür lenfoma, helikobakter mikrobunun mide kanserine sebep olabileceği bilimsel olarak kanıtlandı.
KIRMIZIBİBERE DİKKAT
Yiyeceklere bulaşan bazı toksinlerin de tehlikeli olduğu biliniyor. Örneğin aflatoksin adlı zehirle kirlenen yiyecekler karaciğer kanserine yakalanma ihtimalini arttırıyor. Aflatoksin tehlikesi en çok kötü üretilmiş, depolanmış kırmızıbiberde var. Gıdalara karışan boyaların ve bazı katkıların da kanserojen olabileceği söyleniyor. Ayrıca gıda pişirme yönteminin de önemli bir faktör olduğundan kuşku duyulmuyor. Yakma derecesine kadar kızartılan kırmızı et, ekmek ve diğer besinler ile kalın bağırsak kanserleri arasında bir ilişki olduğu anlaşılıyor. Fazla miktarda alkol tüketmenin kansere yakalanmayı kolaylaştırdığı da uzun zamandır bilinen bir gerçek.
Çevresel kanserojenler konusunu daha da uzatmak mümkün ama burada önemli olan nokta yediğimiz içtiğimiz besinler, soluduğumuz hava, cildimize temas eden pek çok kimyasalın daha sonra ortaya çıkabilecek bir kanserin sebebi olabilmesi.
Bu nedenle kanserden korunmada risk azaltıcı bir program uygulamak son derece önemli. Yani hayatımızla ilgili bazı yanlışları düzeltmek, bazı önlemleri almak, bazı hataları tekrarlamamak ve bazı kurallara özen göstermek birçok kanseri önleyebiliyor.
İŞTE O ALTIN KURALLAR
1. Sağlık taramalarını ihmal etmeyin. Düzenli sağlık kontrolleri kanserden korunmanın en etkili yoludur. Bu kontroller eğer genetik riskleriniz, yaşam tarzınız, besin seçimleriniz ve sağlık hikayeniz gözetilerek planlandığında pek çok kanseri erken dönemde yakalamak mümkün olabiliyor. Bugünün teknolojileri ile kalın bağırsak kanserini, prostat kanserini, akciğer kanserini, meme kanserini çok erken dönemde teşhis etmek mümkün.
2. Sigara içmeyin. Sigara içmek veya sigara dumanıyla kirlenmiş havayı solumak başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanserin hazırlayıcı nedeni. “Dumansız hava sahası” projesini daha da geliştirmek için elinizden gelen çabayı göstermenizde yarar var.
3. Kilonuzu izleyin. Kilo fazlalığı olanlarda kalın bağırsak, meme, prostat, rahim ve pankreas kanserine yakalanma olasılığı artıyor.
4. Beslenmenize dikkat edin. Daha çok sebze meyve yemek, doğal ve katkısız, organik beslenmeye dikkat etmek, zeytinyağını tercih etmek, bakliyat, süt ürünleri ve balık ağırlıklı beslenmek kanser riskini azaltıyor. Fazla miktarda kırmızı et yemenin kalın bağırsak kanseri yönünden risk oluşturduğu biliniyor. Özellikle renkli sebze ve meyveler antioksidan güçleri nedeniyle kansere yakalanma olasılığını azaltıyor.
5. Alkolü bırakın. Alkol kullanımını özellikle alışkanlık haline getirildiği ve abartıldığında başta kalın bağırsak ve karaciğer kanseri olmak üzere birçok kansere yakalanma olasılığını arttıran önemli bir risk faktörü.
6. Güneş ışığının fazlasına dikkat edin. Uzun süreli ve dikkatsiz güneşlenmek cilt kanserine yakalanma ihtimalini arttıran en etkili neden. Güneşten faydalanın ama güneşin yoğun olduğu saatlerde değil.
7. Bebeğinizi emzirin. Doğum yapan ve bebeğini emziren annelerde meme kanserine yakalanma riski azalıyor.
8. Stresinizi kontrol edin. Kontrolsüz stres kansere yakalanmayı kolaylaştıran önemli bir faktördür. Stres sorununa depresyon problemini de eklemekte fayda var. Uzamış depresyon kanser olasılığını arttıran bir faktördür.
9. Hareket edin. Aktif ve hareketli bir hayat sürmek yetmiyor! Ne yapıp etmeli günde ortalama on bin adım atmayı ihmal etmemelisiniz. Eğer bunu yapamıyorsanız 30 dakika süre ile dakikada 120 adım atacak şekilde bir egzersiz planı oluşturun. Bu size güne 4-5 bin adımlık bir avantajla başlama fırsatı verecektir.
10. Huzurlu biri olun. Aidiyet duyguları güçlü, inanç dünyası zengin, iç dengesi sağlam, beden ruh ilişkisi mükemmel, huzurlu, keyifli, kendi ile barışık insanların kansere yakalanma olasılığı daha az. Huzur kanserden korunmada en ucuz ve en etkili vitamin!
HANGİ KANSERLER ÖNLENEBİLİR
· Kalın bağırsak kanseri
· Meme kanseri
· Prostat kanseri
· Akciğer kanseri
· Rektum-makat kanseri
· Cilt kanseri
· Rahim ağzı kanseri
· Mide kanseri