Uçaklarda bulunan ve halkın kara kutu tabir ettiği Flight Data Recorder ve Cocpit Voice Recorder, bütün uçaklarda meydana gelen kazaların şahitleridir. Fligh Data Recorder’da (Uçuş Bilgi Sistemi) 400 ila 500 arasında veri yer alır. Uçak motor çalıştırdığı andan motor duruncaya kadar; uçak hangi irtifada uçtu, ne kadar süre uçtu, uçağın sürati ne zaman düştü, motorlar ne devirdeydi, egzoz harareti kaçtı, yağ tazyiki ne kadardı, kumandalar nasıl kullanıldı gibi çok sayıda veri içeriyor. Cocpit Voice Recorder (Ses Kayıt Sistemi) ise kokpitin içinde bulunan alıcı vasıtasıyla sesleri kaydediyor. Kokpit içinde bulunan alıcı o kadar hassas ki nefes alış verişleri bile kaydeder. Kokpit içinde konuşulanlar, hava kontrol ve kuleden alınan talimatlar ile bu talimatlara verilen yanıtlar, uçuş esnasında alınan kararlar gibi son 30 dakika içinde kokpitte yapılmış tüm sesli veriler bu alette toplanır.
Kara kutular neden Türkiye’ye çözülemiyor?
Cocpit Voice Recorder sadece konuşmaların dinlenip dökümü çıkarıldığı için çözümü daha kolayken Flight Data Recorder ise toplanan verilerin analizi yapıldığı için daha uzun sürüyor. Türkiye’de gerekli donanım ve uzman personel olmadığı için kara kutuların özellikle de Flight Data Recorder’ın çözümü mümkün değil. Bu yüzden kara kutular Paris’e gönderiliyor.