CHP Grup Başkanvekilleri Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, TBMM'de düzenledikleri sohbet toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, dün bir televizyon kanalında “Hükümetin, bir içki firmasına ayrıcalık sağladığı ve bu firmadan ÖTV almadığı” yönündeki iddialarına açıklık getirmesini isteyen gazetecilere, Ak Parti'nin, içkiye karşı olma yönünde genel bir eğiliminin bulunduğunu söyledi.
“İki yüzlü” bir politikaya tahammül etmenin mümkün olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Siz, içki üreten bir firmaya, 'ÖTV alınmasın' diye, ödeme emirlerini durduruyorsunuz.-Bu yaklaşık 3 milyon TL civarında- 'yasa çıkacak' diye durduruyorsunuz, 'bakanlık bu konuda çalışma yapacak, 1-2 ay vergiyi almayalım' diye bir onay alıyorsunuz” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, 6 ay sonra bir yasa çıkarılarak, bu içki firmasının, geçmişe yönelik ÖTV'sinin silindiğini öne sürerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, “Niçin TEKEL'den alınan, sonra önemli bir kısmı Amerikalılara satılan bu firmaya, yasadışı vergi ayrıcılığını kim, hangi koşullarda sağladı?” diye sordu.
CHP'li Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir taraftan halka gidip, 'içki haramdır' diye propaganda yapacaksınız, diğer taraftan içki firmasına olağanüstü ayrıcalık sağlayacaksınız... Hangi akıl ve mantıkla. Asgari ücretlinin, sanayicinin vergisini ertelemezsiniz. Ama bir firmaya, ayrıcalık sağlamak için ödeme emrini durduruyorsunuz, 'vergi alınmasın' diyorsunuz, sonra özel bir yasa çıkarıyorsunuz.
Alkol üreten bu firmaya, ayrıcalık sağlayan tasarıyı yasalaştıran bütün Ak Parti milletvekillerine çağrı yapıyorum: O milletvekilleri AKP Hükümetince aldatılmışlardır. Milletvekilleri, bu ayrıcalığı bilmiyorlardı, onları, Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı'ndan hesap sormaya davet ediyorum. Hangi gerekçeyle bu vergiyi almaktan vazgeçtiniz. Tahakkuk eden bir verginin, tahakkukunu ortadan kaldırmak, yasalara göre suçtur. 1 milyar dolar için gidip IMF'nin kapısında takla atıyorsunuz, diğer yandan alacağınız 3 milyon liralık bir parayı almamanın yollarını, parlamentodan geçirdiğiniz bir yasayla sağlıyorsunuz.” Firmanın adının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, firmanın ismini vermedi ve “Ben yorum yapmıyorum” dedi.
“İKİNCİ DOSYAYI ARALAYALIM”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yeniden aday gösterilmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Gökçek'in, ailesiyle birlikte mal varlığını açıklamasını beklediğini kaydetti. “Açıklasın ki ikinci dosyayı aralayalım” diyen Kılıçdaroğlu, Ankaralılar'ın, Gökçek'in 15 yılda sahip olduğu mal varlığını öğrenmesinin doğal olduğunu vurguladı.
Bir gazetecinin, “Sayın Gökçek, sizden çekindiği için mi Karayalçın'a düello davetinde bulundu?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Sayın Gökçek'in çekineceğini düşünmüyorum. Düello düellodur, kimsenin çekineceği, korkacağı bir şey yok. Tartışma sürecinin daha uygar süreç içinde olmasını isterim. Geçmişte de böyle bir talepte bulunduk ama Sayın Gökçek ile beklediğimiz ölçüde olmadı” karşılığını verdi.
“DİYET BORCUNU ÖDEDİ”
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Başkent Doğalgaz A.Ş Genel Müdürlüğünden istifa eden Veysel Karani Demir, valilikte kontrolörlük yaptığı dönemde, Gökçek'e ait soruşturma dosyaları için 'soruşturmaya gerek yok' demesinden sonra Genel Müdürlüğe atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu, “Sayın Gökçek, Demir'e diyet borcunu ödedi. İlişki, diyet borcundan kaynaklanan bir ilişkidir. Yoksa Genel Müdür olarak atanan kişinin, liyakati, kariyeri, bilgi, birikimi, eğitimiyle hiçbir ilgisi yok” diye yanıtladı.
Bu yılın insanlık için mutlu bir yıl olmasını dileyen Kılıçdaroğlu, “Ancak, başlangıç çok iyi olmadı. Filistin'de yaşanan olaylar, bir insanlık dramı. Umuyoruz, dünyanın ilgisi bu alana yoğunlaşır, insanlığın bu coğrafyasında yaşanan acı olaylar, dramlar sona ermiş olur” dedi.