Anlatmak istediklerimizi bazen uzun romanlarla, konuşmalarla ifade etmeye çalışırız. Oysa aynı şeyleri bazen bir resimle,karikatürle, fotoğrafla veya bir anı ya da hikaye ile yaparız.
Örneğin millet ittifakında CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, HDP ve millet ittifakında yer alacağını belirten diğer partilerin nasıl oluyor da bir araya gelebiliyorlar? Sorusuna yukarıda belirttiğim gibi uzun uzun anlatabilir ya da makaleler yazabilirsiniz.
Zülfü Livaneli kıssadan hisse diyerek millet ittifakını bakın ne güzel anlatmış.
Ormanda yaşayan aslan, kaplan, ceylan, tavşan birlikte kaçıyorlarsa ormanda yangın var demektir. Bugün bende size Şişli’de içinde bulunduğumuz durumu kıssadan hisselerle anlatmaya çalışacağım.
Bir Alman generali Picasso’nun resim sergisini gezerken bir tablonun önünde durur ve bu kimin eseri diye sorar. Bunun üzerine Picasso bu eser sizin Francı ve Mussolini’nin eseridir der. Resimdeki parçalanmış kol, bacak, kelle birlikte bombaladığınız Gronicha kasabasında yaşayan insanlarındır der. Bende soruyorum Şişli CHP’deki bu bölünmüşlük, parçalanma CHP emekçilerinin kellesi, bacağı sorumlusu kim yada kimlerdir?
Son belediye seçiminde benim evimde belediye başkan adayımızı hiç tanımayanlarla tanışma toplantısı yaptım.
Başkan adayımız programı gereği kısa bir süre kalacaktı. Toplantıya katılanlar öyle zorluydu ki, başkan adayımıza zor sorular sordular. Onları ikna etmede ben bile Muammer Keskin kadar sabırlı olamazdım. Sonuçta biri ikna olmuyordu. Toplantı geç saatlere kadar sürdü. Artık ben devreye girdim, kıssadan hisse bir olayı anlattım. Arkadaşımız ikna oldu. Başkan bana dönerek ‘Ya Hocam şu kıssadan hisseyi baştan anlatsaydın da beni yormasaydın’ dedi.
Çizmeyi aşma sözü daha çok hadsizlere, haddini aşanlara, görevinin dışında başka işlere karışanlara söylenir.
Görevi belediyeyi yönetmek, halka hizmet etmek olanlara ilçe seçiminde, kadın ve gençlik kolları seçimlerine karıştıkları zaman onlara şu kıssadan hisseyi anlatmalı.
Ünlü bir ressam eserlerini sergilemektedir. Vatandaşın biri bir tablonun önünde uzun süre durunca üstad adama nedenini sorar. Adam bu resimde bir hata var. Bu resmi yapan çizmeyi yanlış çizmiş der ve devam eder.
Şurası şöyle olmalı, burası böyle olmalı diye sorar. Adam çizmeciyim, çizme ustasıyım deyince üstad haklısın der.
Tabi çizme ustası ünlü ressamı mat etmenin hızıyla devam eder. Pantolonun şurası şöyle, gömleğin burası böyle olmalı deyince üstad dayanamaz ve şöyle ‘Çizmeyi aşma’
Son olarak idarecilerin idare ettikleri toplumu yönlendirmeleri sadece yöneticilikle olmaz. İyi bir yönetici aynı zamanda iyi bir idarece olmalıdır.
Kimseyi ötekileştirmeden toplumu partisine kanalize edebilmelidir. Bunu da son bir kıssadan hisse anlatarak yazımı bitirmek istiyorum.
Sarıgül’ün CHP’den milletvekili adayı olduğu seçimde ben Pangaltı CHP standında görevliydim. Bir seçmen geldi milletvekili listenizi görebilir miyim dedi. Bende gösterdim. Ben Sarıgülcüyüm onu listede onuncu sıraya koyamazsınız, bu yüzden CHP’ye oy vermeyeceğim dedi.
Bu isyan karşısında durun dedim. Önceki dönem CHP sekiz, dokuz milletvekili çıkardı. CHP Sarıgül’ü onuncu sıraya koydu ki, oyları süpürsün bir milletvekili daha çıkarsın. Haklısın oy vereceğim dedi.
Bir başka vatandaş yine listelere bakarak Sarıgül’ün olduğu bir CHP listesine asla oy vermem dedi. Ona da aynı soruyu sordum.
Geçen dönem CHP buradan kaç milletvekili çıkardı, atıyorum sekiz, dokuz dedi. Bak dedim Sarıgül onuncu sırada zaten seçilemeyecek peki geriye kalan sekiz, dokuz milletvekilinin suçu ne diye sordum.
Haklısın dedi CHP’ye oy vereceğim dedi.
Sonuçta standdaki görevm gereği Sarıgü’ü sevenden de sevmeyenden de oy almıştım.
Sağlıkla yaşayın, umutla kalın.