Eski Başbakanlardan, Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, "Ergenekon" soruşturmasıyla ilgili olarak, "Bugün, 10 sene sonra, niye her şeyi benim o dönemde gerçekleştirmediğim soruluyorsa, bu,
benden sonraki hükümetlerin bir eksikliği olarak algılanmalıdır" dedi.
Partinin eski genel başkanları Yılmaz ile Nesrin Nas, Anavatan Partisi
Genel Başkanı Salih Uzun"u parti genel merkezinde ziyaret etti.
Uzun ve beraberindeki bazı partililer, Yılmaz ve Nas"ı parti binasının
girişinde karşıladı.
12 sene genel başkanlığını yaptığı Anavatan Partisi"ne 6 sene sonra
yeniden gelmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Yılmaz, Uzun ve parti yöneticilerine başarılar diledi.
Türkiye"nin bugün "Bir devlet krizi yaşadığını" savunan Yılmaz, bu
krizin bir çok alanda geçerli olduğunu ileri sürdü.
"Ülkeyi yöneten kadronun en büyük zaafının da kriz yönetimi" olduğu
görüşünü öne süren Mesut Yılmaz, "Hükümet, maalesef Türkiye"nin geçen dönem yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrarı bir mirasyedi hovardalığı ile harcamıştır ve Türkiye"yi bugün yeniden IMF"ye muhtaç 3 ülkeden biri konumuna getirmiştir" dedi.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye bütün sorunlarını siyaset yoluyla aşmak durumundadır. Anavatan Partisi, önümüzdeki dönem Türk siyasi hayatında yeniden önemli bir rol üstlenecektir. Yerel seçimler yeni siyasi anlayışın yerleşmesi için bir fırsattır. Türk siyasetinin yeniden yapılanması için elimden gelen her türlü çabayı harcayacağım. Hiç bir kişisel hedefim, hırsım söz konusu değil. Ama Anavatan Partisi"nde edindiğim siyasi tecrübeyi, birikimi yine Anavatan Partisi"yle birlikte ülke yönetimine sunmayı bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Anavatan Partisi alternatif siyasi gücün oluşmasında öncü güç olmalıdır ve buna hazır olmalıdır."
"DEMOKRASİ VE DEĞİŞİMİ BİR ARADA GÖTÜRMEK..."-
Nesrin Nas da Genel Başkan Uzun"a hayırlı olsun ve başarı dileklerini
ileteceklerini ifade etti. Nas "Anatavan ailesine ne zaman ne şekilde destek olabilirsek buna hazır olduğumuzu, tecrübelerimizden yararlanılmak istenirse her zaman bu ailenin emrine
amade olduğumuzu belirtmek için geldik" diye konuştu.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Uzun da iki genel başkanı ve bir dönem
genel başkanlığa vekalet eden Halil İbrahim Özsoy"u ağırladıklarını söyleyerek, başarı dilekleri için teşekkür etti.
Partilerinin 25 yıllık siyaset serüveninde demokrasi ve değişimin kalesi
olduğunu belirten Uzun, "Demokrasiyi ve değişimi bir arada götürmek önemli ve zordur. Anavatan Partisi bunu başarmıştır" dedi. Salih Uzun, şunları söyledi: "Kavga değil ikna ederek, hoyratça inatlaşarak, dikleşerek değil uzlaşarak, anlaşarak, uzlaşmacı bir yaklaşımla bunları başarmıştır. Ne zaman ki Anavatan Partisi güçlü aktör olma durumunu kaybetmiş, Türkiye"nin dengeleri değişmiştir. Anavatan ve Anavatan zihniyeti Türk siyasetindeki bu yapıcı yaklaşımını kaybettiği günden bu yana Türk siyaseti ve Türkiye irtifa kaybetmektedir. Şu anda Türkiye, Anavatan zihniyetine, kurucu felsefesine 1983"ten çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Biz yeni kuşak Anavatanlılar olarak Türkiye"yi tekrar Anavatan zihniyetiyle buluşturma mücadelesi içerisindeyiz. Bu mücadelede bütün eski genel başkanlardan destek istedim. Bunuesirgemeyeceklerini gördükçe mutlu oluyorum. Bize destek ve moral vermişlerdir. Anavatan Partisi, Özal resmi önünde geçmişini ve geleceğini aynı tablo önünde buluşturmayı başarabilmiştir."
"ANAP"IN ÖZÜNE DÖNMESİNİN BİR ADIMI"-
Rize Bağımsız Milletvekili Yılmaz, bir gazetecinin "Logo ile başlayan
değişiklik ne düzeye kadar ilerleyebilir. Yeniden genel başkanlığınız söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine, "12 sene genel başkanlığın bir siyasetçi için yeterli olduğunu düşünüyorum. Bir daha kesinlikle böyle bir hedefim yok. Ama ülke için hala sorumluluklarım olduğuna inanıyorum. Türk siyasetindeki dengesizliğin giderilmesi için her türlü katkıyı vereceğim. Ama bunun içinde kişisel hedef söz
konusu olmayacak. Bu amblem değişikliğini de ANAP"ın özüne dönmesinin bir adımı olarak görüyorum" diye konuştu.
Yılmaz, "Ergenekon"un sizin döneminizde ortaya çıktığı ve üstünün
örtüldüğü şeklinde iddia var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Türkiye"de devlet içindeki yasa dışı yapılanmaların ortaya çıkarılması için en samimi ve büyük mücadeleyi benim başbakanlığım döneminde Anavatan Partisi vermiştir. Her şey açık ve şeffaf yürütülmüştür. İlk defa Başbakanlık Teftiş
Kurulu başkanı aracılığıyla çok kapsamlı bir rapor hazırlatan Başbakan benim. Bu raporu kamuoyuna da açıklamıştık. 10 senelik bir gecikmeyle bugün yargının önüne gelen konular aslında ilk defa o zaman gün ışığına çıkarılmıştır. Bununla bağlantılı olan yasa dışı bu örgütlerin elebaşları yurt dışında yakalanıp adalete teslim edilmişlerdir. Bu çalışma o zaman kamuoyunda rutin bir çalışma gibi
algılanmıştır. Bunun için özel bir birim kurulmuştur ve bunun kurulmasını bizzat koordine ettim. Benim başbakanlığım bir buçuk sene sürmüştür. O günkü ortam kurumların bu kadar işbirliğine açık olmadığı, devlet için kurşun atanla kurşun yiyenin birbirine karıştığı ortamdır. O ortamda ben o kadarını gerçekleştirdim. Ama bugün, 10 sene sonra, niye her şeyi benim o dönemde gerçekleştirmediğim soruluyorsa, bu, benden sonraki hükümetlerin bir eksikliği olarak algılanmalıdır. Bugün şartlar çok farklıdır. Kısıtlayıcı, engelleyici unsurlar ortadan kalkmıştır. Geçmişin bütün kirlilikleri artık kolayca gün ışığına çıkarılabilir.
Bunun önündeki tek engel; AKP hükümetinin bu meseleyi bir iç politika malzemesi yapma eğilimidir." Başka bir soru üzerine Mesut Yılmaz, "Kendi başbakanlığı döneminde hiç bir faili meçhul cinayet işlenmediğini, kurumların yetkisini aşarak gerçekleştirdiği yasa dışı eylemin söz konusu olmadığını" söyledi. Yılmaz, "Maalesef ülke o hale getirilmiştir ki artık telefonla konuşmak, kapalı toplantılarda görüş bildirebilmek cesaret haline gelmiştir. Ama hiç şüphem yok ki ülke bu karanlığı da mutlaka aşacaktır" dedi.