Petkim ihalesinde sona yaklaşılırken, şirketin eski yönetim kurulu başkanları özelleştirmeyle ilgili farklı görüşler dile getirdiler.
PETKİM'in eski yönetim kurulu başkanlarından Kemal Çolakoğlu, son zamanların en başarılı özelleştirmesinin yaşanacağını söylerken, şirkete 2 dönem başkanlık eden Uğur Yüce, PETKİM'in arazisi ve altyapı olanaklarının cazip olduğunu, bu haliyle üretimden para kazanmanın mümkün olmadığını savundu.
1991-1998 yılları arasında yönetimin başında olan Ali Nail Kubalı ise Petkim'de blok satışın, değerin altında satılması anlamına geleceğini öne sürdü. 2001-2003 dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, şirkete 19 grubun teklif vermesinin çok sevindirici olduğunu belirtti. Devletin geçmişte PETKİM'in elini kolunu bir çok konuda bağladığını belirten Çolakoğlu, devlet şartları içinde petrokimya üreten bir şirketin bu tip zorlukları yaşamasının normal olduğunu söyledi.
Tesisler özel sektörün eline geçtiğinde ne kadar hızla büyüyebileceğinin görüleceğini ifade eden Çolakoğlu, şöyle konuştu: ''Tesis, özel sektöre geçtiğinde büyüme hızının nasıl artacağı, arazisinde başka sektörlerin de nasıl gelişebildiği, limanın kapasitesinin nasıl geliştiğini hep beraber göreceğiz. Yapılması gereken yatırım miktarı konusunda belli bir sınır yok. Alacak şirketlerden biri 4-5 milyar dolar yatırım yapabileceğini söylüyor.
PETKİM'in en önemli avantajı hazır bir pazara sahip olması. Türkiye'deki petrokimya ürünlerinin yüzde 33'ünü karşılıyor. Yüzde 50'sini üretse onu da verecek. Burada mutlak olarak çalışanlarını gözeten bir özelleştirme ve sistem olması lazım. Bu da yeni yatırım yaparak olur. Aslında keşke yeni yatırım ve istihdam şartı da getirilseydi. Ama bu doğal olarak zaten olacak. Hiç bir firma üretimi azaltıp ithalat yapmayı düşünmez. Hazır bir pazar çalışan bir sistemi kim alsa büyütmek isteyecektir.''
İzmir Limanı ihalesine 4 şirketin katıldığı göz önüne alındığında bu ihaleye 19 grubun katılmasının çok olumlu gözüktüğünü dile getiren Çolakoğlu, ''Bu ihalede olması gereken tüm gruplar ihaleye katılıyor. Yalnız parası değil ilgisi olan herkes var. Fevkalade güzel bir şey. Son zamanların en başarılı özelleştirmesi olacak'' diye konuştu. Çolakoğlu, tesislerin değeriyle ilgili bir rakam vermesinin yanlış olacağını ancak önceki özelleştirme girişiminde ortaya çıkan 600 milyon dolarlık değerin de çok düşük olduğunu ifade etti.
''3 MİLYAR DOLAR DEĞERİNDE''
PETKİM'in 1992-1994 ve 2000-2002 dönemlerinde iki dönem yönetim kurulu başkanlığını yürüten Uğur Yüce ise şirketin kolaycı şekilde özelleştirildiğini savundu. Yönetimleri döneminde en akıllıca özelleştirmenin nasıl yapılacağı konusunda bir çalışma yaptıklarını, bu kapsamda bölgenin kimya sanayi gelişme bölgesi olarak düzenlenerek özel sektöre 49 yıllığına arsa tahsisi yoluyla açılmasını öngördüklerini dile getiren Yüce, mevcut hükümetin bunu kabul etmeyerek blok satış yoluyla kolayı tercih ettiğini savundu.
PETKİM'in cazibesinin, ürettiği ara malı ürünlerde değil arazisi, altyapısı ve katma değeri yüksek üretim için yatırım yapabilme olanağında yattığını kaydeden Yüce, şöyle konuştu:
''Türkiye'de belediyelere su satan barajıyla, elektrik satan santraliyle,ülkenin ikinci katı atık yakma ve artıma tesisiyle, limanıyla, en az 5 bin kişilik lojman, sosyal tesis ve deniz kenarındaki yazlık tesisleriyle başka bir bölge, tesis, şirket yok. Aklınıza ne gelirse var. Bunların her bir tanesi altın değerinde. Arazisi altyapısı ve fabrikalarıyla bu tesis en az 3 milyar dolar değerinde. Dolayısıyla 19 şirket için altyapısının değeri ve bölgede katma değeri yüksek üretime yönelme olanağı cazip görünüyor. (PETKİM'in üretimi özelleşince azaltılır mı?) endişesi yersiz.
Çünkü PETKİM zaten güdük kalmış. 17-18 senedir özelleşti özelleşecek diye sınırlı yatırımlarla çağın gerektirdiği nispette büyüme ve ihtisaslaşma fırsatını kaçırdı. Bunun neticesi olarak zaten ithalata bağımlı kaldık. Yeni bir PETKİM tesisi kurma, iç piyasa talebinin yüzde 60-70'lerini karşılama fırsatlarını çok önce kaçırdık. PETKİM bu haliyle pazar kazanmaz, alan grup arazisi ve altyapısını kullanacaktır.''
Yüce, PETKİM'i alacak grubun devletin de teşvik etmesi halinde tesisi kimya sanayi gelişim bölgesi olarak ilan edebileceğini, akıllı bir girişimcinin de PETKİM'den para kazanmak için bu yola başvurmak durumunda kalacağını öne sürdü.
BLOK SATIŞ KAYGISI
PETKİM'de 1991-1998 arası başkanlık yapan Ali Nail Kubalı ise şirketin birbirinden çok farklı uzmanlık alanlarında fabrikalara sahip olduğunu, alıcı firmaların bunlardan en fazla ikisiyle ilgilenebileceğini, diğerlerine ise yüksek fiyat vermekten kaçınacağını savundu. Fabrikaların ayrı ayrı satılması halinde her biri için bir çok şirketin teklif verebilecek durumdayken hepsi için 19 şirketin teklif verdiğini kaydeden Kubalı, şunları söyledi:
''İhaleyi alan grup ilgilendiği alanlarda ihtisaslaşırken, diğer fabrikaları satmayı düşünecektir. Ayrıca boş arazileri de yatırım yapacaklara açacağını tahmin ediyorum. Blok satılmasının, değerinin altında satılması anlamına geleceği yönünde endişem var ancak 19 grubun ilgi göstermesi sürprizdir, rekabet koşullarının oluşacağını tahmin ediyorum.''