Reuters haber ajansının "Ağabeyi dağda, kardeşi askerde" diye dünyaya duyurduğu haberin kahramanı olan Kamuran Ürük konuştu...
ŞIrnak, Cizre’de yaşayan Ürük ailesinin en büyük oğlu Abdülrahim Ürük 1992 yılında evden kaçıp PKK’ya katıldı ve geçen 16 yıl içinde kendisinden haber alınamadı. Kamuran Ürük ise Abdülrahim’in küçük kardeşi, 33 yaşında. Kamuran, ağabeyinin kaçmasından kısa süre sonra 1994 yılında askere gittiğini söylüyor:
AĞABEYİMLE AYNI DAĞDA OLABİLİRDİK
“Askerliğimi Tunceli ve Ağrı’da yaptım. 176 günüm yani 6 ayım dağlarda operasyonda geçti. Ağabeyimin nerede olduğunu bilemezdim. Belki aynı dağlardaydık. Bu olasılık bile insanın psikolojisini alt üst ediyor. Ağabeyimle karşılaşmamak için dua ediyordum. Sonuç olarak Kürtü olsun Türkü olsun bu ülkenin temel taşıdır. Çanakkale Savaşı’nda bayrağı taşıyan bir Şırnaklıydı. Biz etle tırnak gibiyiz. Ağabeyim benim için neyse terör sorunu da bu ülke için “Etle tırnak hiç ayrılır mı? Bizi bölmeye çalışanlar, Türkiye’yi karıştırmaya çalışanlar başarılı olamayacak.”
ENİŞTEM ŞEHİT POLİS
Kamuran Ürük’ün sözleri Güneydoğu’nun bir gerçeğini gözler önüne seriyor: “Bizim buralarda aileler kalabalıktır. Akrabalarımız, tanıdıklarımız dağa çıkmıştır. Buralarda herkesin ya akrabası ya da köylüsü ya dağdadır ya da artık haber alınamıyordur. Maalesef buralarda durum böyle. Ama benim kardeşim dağa çıktı diye ben de dağa çıkamam ki! Abim dağda ama ablam Berivan ise şehit polis eşi. Benim tek isteğim huzur içinde bu ülkede yaşamak.”
HER BAYRAM HÜZÜNLÜ
Kamuran Ürük özellikle bayram günlerinin kendileri için sevinci değil gözyaşını temsil ettiğini söylüyor: “Her bayram günü babamın gözleri dolar, ağabeyim aklına gelir. 16 yıldır yatağı boş. Bu ülkede ölen de biziz öldüren de. Bunun sorumlusu ise bizi karıştırmaya çalışan Avrupa ülkeleridir. Ama bu sözlerimi İngiliz ajansı yazmadı.” (Vatan)
ŞIrnak, Cizre’de yaşayan Ürük ailesinin en büyük oğlu Abdülrahim Ürük 1992 yılında evden kaçıp PKK’ya katıldı ve geçen 16 yıl içinde kendisinden haber alınamadı. Kamuran Ürük ise Abdülrahim’in küçük kardeşi, 33 yaşında. Kamuran, ağabeyinin kaçmasından kısa süre sonra 1994 yılında askere gittiğini söylüyor:
AĞABEYİMLE AYNI DAĞDA OLABİLİRDİK
“Askerliğimi Tunceli ve Ağrı’da yaptım. 176 günüm yani 6 ayım dağlarda operasyonda geçti. Ağabeyimin nerede olduğunu bilemezdim. Belki aynı dağlardaydık. Bu olasılık bile insanın psikolojisini alt üst ediyor. Ağabeyimle karşılaşmamak için dua ediyordum. Sonuç olarak Kürtü olsun Türkü olsun bu ülkenin temel taşıdır. Çanakkale Savaşı’nda bayrağı taşıyan bir Şırnaklıydı. Biz etle tırnak gibiyiz. Ağabeyim benim için neyse terör sorunu da bu ülke için “Etle tırnak hiç ayrılır mı? Bizi bölmeye çalışanlar, Türkiye’yi karıştırmaya çalışanlar başarılı olamayacak.”
ENİŞTEM ŞEHİT POLİS
Kamuran Ürük’ün sözleri Güneydoğu’nun bir gerçeğini gözler önüne seriyor: “Bizim buralarda aileler kalabalıktır. Akrabalarımız, tanıdıklarımız dağa çıkmıştır. Buralarda herkesin ya akrabası ya da köylüsü ya dağdadır ya da artık haber alınamıyordur. Maalesef buralarda durum böyle. Ama benim kardeşim dağa çıktı diye ben de dağa çıkamam ki! Abim dağda ama ablam Berivan ise şehit polis eşi. Benim tek isteğim huzur içinde bu ülkede yaşamak.”
HER BAYRAM HÜZÜNLÜ
Kamuran Ürük özellikle bayram günlerinin kendileri için sevinci değil gözyaşını temsil ettiğini söylüyor: “Her bayram günü babamın gözleri dolar, ağabeyim aklına gelir. 16 yıldır yatağı boş. Bu ülkede ölen de biziz öldüren de. Bunun sorumlusu ise bizi karıştırmaya çalışan Avrupa ülkeleridir. Ama bu sözlerimi İngiliz ajansı yazmadı.” (Vatan)