Olayla ilgili araştırmalar sürerken, elde edilen bulgular, 'saldırının bir köstebek' yardımıyla gerçekleştirildiği kuşkularını artırıyor. 21 Ekim 2007 gecesi saat 23.30 sularında uyduya düşen telefon dinlemesinde bir teröristin, "Şu anda korucularla beraberiz. Zirvedeyiz, korucunun telefonundan görüşüyorum. Şu anda müsait değilim." dediği tespit edildi. Olaydan 20 gün önce tabura tayin olan Uzman Çavuş Halil Kılıçman'ın, 23 Ekim'de askerî istihbarata verdiği ifadelerde de çarpıcı bilgiler yer alıyor. Tacizden 2 gün önce teröristlerin katırlarla sınırı geçtiği bilgisi aldığını belirten Kılıçman, Kürtçe diyalogların yer aldığı telsiz konuşmalarını Yarbay Onur Dirik'in, 'vatana ihanet'le suçladığı er Ramazan Yüce'ye tercüme ettirdiğini; ancak Yüce'nin kendisini yanıltarak, "Pazartesi gelecekler." dediğini aktardı. Kaçırılan 8 askerle ilgili yaklaşık bin sayfalık soruşturma dosyasında yer alan bazı ifade ve bilgiler, hain saldırıyla ilgili birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Olaydan 20 gün önce tabura tayin olan Uzman Çavuş Halil Kılıçman'ın, 23 Ekim'de askerî istihbarata verdiği ifadelerde çarpıcı bilgiler yer alıyor. Kılıçman, tabura atandığı dönemde ilk günlerde 2-3 kişilik grupların karşılıklı konuşmalarını dinlediklerini, bunun zamanla artmaya başladığını kaydediyor. Bu konuşmalardan grupların birleştiğini tahmin ettiğini belirten Kılıçman şöyle devam ediyor: "Bunu rapor halinde tabura bildirdim. Olay gününden 2 gün önce 9 katır ve 10 kişiyi Irak topraklarından bize doğru gelirken gördük. Bu katırlardan bazıları 2 saat, bazıları ise 4-5 saat sonra geri döndü. Etrafımızda bir hareketlenme olduğunu tahmin ediyordum. 20 Ekim saat 21.00 sularında telsiz konuşması geçti. Bu konuşmada eylem yapacaklarını Kürtçe bilen Ramazan Yüce tercüme ederken gün olarak 'pazartesi' yazmıştı. Ben bu günün cumartesi olduğunu tahmin ediyorum. Ama Kürtçe bilmediğim için anlama imkanım yoktu. Bu konuşmayı tabura derhal bildirdik. Ertesi gün terhisçi askerler gideceği için yol emniyeti alınacaktı. Onlara karşı bir eylem olacağı düşüncesindeydik."
Yahya Öylek- ZAMAN