Geçtiğimiz sayıda Mustafa Sarıgül’ü Sarıgül yapan Şişli’nin Sarıgül’ün sonu olacağını yazmıştım.
Bunun üzerine birçok telefon ve e-posta geldi ve hepsi kamuoyunda Sarıgül’ün Büyükşehir adaylığına oynadığı konuşulurken benim nasıl olur da, hangi mantıkla “Şişli Sarıgül’ün sonu olacak” iddiasında bulunduğumu soruyordu.
ELİNİ SIKANA KAPISINI ÇALANA İNANIYOR
Çünkü ben Sarıgül’ü yakinen tanıyorum. Geçmişini, nereden geldiğini, neler yaptığını ve de neler yapabileceğini biliyorum. Üstelik bir gazeteci gözüyle bakıyorum.
Şişli’de yaşayan okurlarımdan biliyorum, en yakınlarından bana gelen yazılardan, telefonlardan ve yaptığımız haberlerden biliyorum.
Bilgi öyle kolay kazanılabilen bir şey değil. Bir başka gözle bakmak, bir başka kulakla dinlemek, bir başka beyinle anlamak gerek.
Tüm bunların yanında hiçbir göbek bağının da olmaması şart. Ayrıca kolaycı da olmamak gerek. Bizim Şişli’nin en büyük sıkıntısı da bu; biri elini sıktı, kapısını çaldı diye ona inanmak.
NE SÖYLEDİYSEM TEK TEK ÇIKIYOR
Ama atladıkları bir şey var ki, benim yazdıklarım tek tek çıkıyor.
Mustafa Sarıgül de bunu biliyor ama en yakınlarına dahi yansıtmamaya çalışıyor. Sürekli başka ekiple dışarıdan çalışmalar yapıyor. Sürekli sanal çıkışlarla adını gündemde tutmaya çalışıyor.
AYAZAĞA OLAYI TARİH OLDU
Bakın yakın tarihte bir Ayazağa olayı yaşandı. Tüm Şişlili bu olayları bire bir izledi. Sarıgül, ortalığı ayağa kaldırırken, meclis üyeliği sözü verdiği bir takım kişilerle Ayazağa dışından da insanlar getirerek, içeriden de belirli aileleri ayarlayarak televizyonları da çağırıp gündem yaratılırken, ben, “yakında herkes bu olayı unutacak, yapay bir gündem yaratılıyor” demiştim.
Ayazağa için ağlarken bile çok önemli arazileri kendi başkanı olduğu üniversiteye bağışlayan birinin ağlamasının akılla izah edilemeyeceğini yazmıştım.
Bugün geldiğimiz noktada Ayazağa’yı konuşan bile yok.
Yetmedi bir de sosyal sorumluluk projesi adı altında o mahallelerden yanlışlıkla olduğunu ifade ettiği 900 bin lira para topladı.
BİR BİLDİĞİM VAR
Benim Şişli’nin Sarıgül’ün sonu olacağını yazmamın altında sadece bu yaşanılanlar değil elbette ama ilerleyen süreçlerde de açıklayacağımız nedenlerle bir iddia var. Sadece Sarıgül’e mi akıl, bilgi ve yol veriliyor bu memlekette.
Geçenlerde beni bir CHP’li milletvekilli aradığında “İstanbul için Sarıgül burada (CHP Genel Merkezi’nde) kulisler yapıyor, 18 ilçe belediye başkanlığı sözü vermiş” dediğinde de yine kamuoyu ile paylaştığım bir tespitim vardı. Bunların da sanal olduğunu, gündem yaratmak amacı taşıdığını ifade etmiştim. Şimdiler de o gün konuşulanların hiçbiri konuşulmuyor.
SARIGÜL CHP’YE NEDEN ÜYE OLMUYOR?
Gazeteyi baskıya hazırladığımız günlerde yine bir CHP’li yönetici beni aradı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir konuşmasını paylaştı. Bu konuşmada Şişli ve İstanbul üzerine bir sohbet geliştiğini bana anlattı. Bu öyle bir sohbet ki tüm kamuoyunu şaşırtacak bir içeriğe sahip. Ben de konuyu başka kaynaklardan araştırdım ve doğruluğuna ikna oldum. Çok yakında tüm kamuoyu bunu konuşacak.
ORASI AYAZAĞA DEĞİL CHP
Mustafa Sarıgül her yerde kulis yapıyor. CHP üst yönetiminin kıramayacağı insanları araya sokuyor. CHP Parti Meclisi’ndeki birtakım üyelerle özel toplantılar yapıp ticari ve siyasi ortaklıklar vererek Ayazağa’daki gibi planlar yapıyor. Ama Sarıgül’ün atladığı bir şey var ki orası CHP.
Sarıgül’ün tek amacı var, CHP’den Şişli Belediye Başkan adaylığı. CHP’de Şişli olmaz sen İstanbul’dan aday olacaksın diyor. Sarıgül de bir türlü yanaşmıyor. İşte nedeni benim iddia ve tespitlerimin altında yatıyor.
BÜYÜKŞEHİR’E NEDEN ADAY
OLAMIYOR?
CHP Sarıgül’e ve onun araya koyduğu insanlara diyor ki “Gel İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday ol. Biz ancak bu şartla seni partiye alırız.” Ama Sarıgül bir türlü partiye üye olmuyor. Çünkü Sarıgül ve akıl hocaları buna onay veremiyor. Daha düne kadar “ailem olan CHP’den beni uzaklaştırıyorlar” diye ortalığı ayağa kaldıran Sarıgül değil miydi?
Şimdi kapı sonuna kadar açık neden gidip üye olmuyor. O özlediği ailesine neden katılmıyor?
Hep hayal ettiği, 18 belediye alırım dediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını neden kabul etmiyor.
İDDİA EDİYORUM! ADAY OLAMAYACAK
Benim yazdığım ve hala iddia ettiğim; Mustafa Sarıgül İstanbul için belediye başkanlığına aday dahi olamaz. Sarıgül’ün geçmişini ve halkın bilmediği yönlerini gün yüzüne çıkarırlar.
O kadar dosya, belge, bilgi ve daha nice kasetler mevcut ki bir gecede tarumar olur. Geçmiş yetmiyormuş gibi bir de bunlara yenileri ekleniyor.
Kendi aralarında teselli buldukları savunma mekanizması geliştiriyorlar.
“Bu kadar yıldır neredeydiniz?” diyebileceklerini sanıyorlar, oysa yenileri de çıkacak.
Mağduru oynayıp her şeyi allak bullak edeceklerini umuyorlarsa bu da mümkün değil. Bunu kendileri de biliyor.
İşte bu yüzden aday olamadıklarından ve aday olmakla ilgili bir açıklama dahi yapamadıklarından da anlaşılacağı gibi kendilerinin dahi buna inanamadıkları ortada. Yapılmak istenen şu: “En azından kamuoyunda bilinsin ki belki bir ülke genelinde bir sarsıntı olur da değişikliğe ihtiyaç duyulursa bizi unutmasınlar.” Ama şimdi değil.
SARIGÜL’ÜN
YENİ DOSYALARI VAR
Gelelim kaldığımız yere.
Ben bu ve benzeri konuları araştırırken bir gün cep telefonuma bir mesaj geldi. Bakın hırsın ne kadar insanı körelttiğinin bir ispatı olacak ve çok önemli bir konu.
Mesajda, Esentepe Mahallesi’nde Alikaya Sokak 5 numarada inşaat ruhsatını gösterir bir tabelanın dahi olmadığı bir inşaat yapıldığı, buranın yarısının imara aykırı olduğu iddia ediliyordu. Mesajı göndereni aradığımda tabiî ki telefon kapalıydı. Çok da önemli değil. Ama mesajın devamında o kadar çarpıcı iddialar vardı ki paylaşınca göreceksiniz. 2,5 milyon dolar paradan bahsediliyor, 4 parçaya bölünerek alınan paranın meblağına varana kadar, parayı alan kişinin ismine varana kadar çok derin iddialarda bulunuyordu.
Bir muhabir arkadaşımı gönderdim. Hakikaten inşaatın hiçbir yerinde zorunlu olan bilgi tabelası yoktu. İnşaat ile ilgilenen arkadaşlarıma rica ettim. Onlar da çok çarpıcı açıklamalarda bulundular. Denilen şey: Bu intihar gibi bir şey! Biz de resmi yazımızı yazdık. Hem Şişli’den hem İBB’den görüş istedik. Bu işin sonu İçişleri Bakanlığı’na kadar uzanacağa benziyor. Sonucunu da hep beraber göreceğiz.
HABERLERİMİZ ULUSAL
GÜNDEMDE
Biz yine gazetecilik ilkemiz ve Şişlililik ruhumuzla bunu gündeme getirdik. Sarıgül, katkı payı adı altında esnaftan yüklüce bir para toplamıştı ve toplamaya devam ediyordu. Biz gazetede haber yaptıktan sonra ulusal basından tanıdığım ve tanımadığım birçok meslektaşım beni arayarak böyle bir şeyin olamayacağını söyleyip, bir yanlışlık olmasın diye uyardı. Bu olayı belgeledikten sonra ulusal basın da habere yer verdi. Sonra da Sarıgül hiçbir şey olmamış gibi bir yanlışlık oldu diyerek geçiştirdiğini zannediyor. Ama zaman bunun böyle olmadığını gösterecek.
BİLENLER GÜLÜYOR
Buna ben gülüyorum. Sarıgül’ün o araya koydukları kişilerin başvurdukları kişiler de gülüyor.
Dönüyorum diğer cepheye. Onlarla bu olayları konuşuyoruz. Onlar da gülüyorlar.
Yani gülünecek haldeler.
“Peki herkesin güldüğü yerde Sarıgül cephesi neden bu kadar ciddi davranıyor, bunları göremiyor mu?” diye soruyorsunuzdur.
İŞTE HIRS BU
Düne kadar “yaşını başını aldın artık yeter” dediğin Deniz Baykal’ın yaşına gelmek üzeresin. Yarın sana da birileri çıkacak diyecek ki “artık yaşlandın.” İşte onun korkusu.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ?
İşte bu hırs geçmişte kimlere neler yaptırmamış ki günümüzde yaptırmasın.
Yani halen yeni yeni dosyalar, yeni yeni iddialar ortaya çıkıyor. Adaylık durumunda bunlar bir bir Sarıgül’ün karşına dikilecek. Sarıgül de bunu çok iyi biliyor. Bile bile de yapıyor.
Küçük hesaplar peşinde koşuyor.
Bu Şişli kimleri gördü, kimleri gönderdi.
Her şey Şişli için!
Tüm Şişlililerin yeni yılını kutlarım...