Takvim gazetesinden Bülent Erandaç, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'le ilgili olarak hem bir iddiada bulundu hem de onun son çıkışını analiz eden bir köşe yazısı kaleme aldı.
Erandaç okuyucularına iki kritik soru sordu:
1-Mustafa Sarıgül, Kanal-İstanbul ve 3.Havalimanı'na neden karşı çıkmaktadır?
2-Türkiye'nin dev projelerini İngiltere ve Almanya engellemek isterken, nasıl oluyor da Mustafa Sarıgül bu güçlerle paralel düşünce içinde olmaktadır?'
İşte Erandaç'ın "İngiliz destekli Sarıgül" başlığıyla kaleme aldığı köşe yazısı:
"Mustafa Sarıgül, Milliyet gazetesini ziyaret etti. Yönetici ve yazarlarıyla yemek yedi. Bir gün sonra yazarların tamamına yakını, Sarıgül'ü yazdılar.
SARIGÜL ÇILGIN PROJELERİ ENGELLEYECEKMİŞ
Öğrendik ki, Mustafa Sarıgül "Çılgın proje" diye anılan Karadeniz'den Marmara'ya kanal açmak fikrine sıcak değilmiş. Başkan seçilirse bu projeyi engellemek için, hükümete sakınca dosyalarını götürüp, görüşecekmiş.
Üçüncü havalimanı projesine de sıcak bakmıyormuş. (Güneri Civaoğlu- 23.1.2014) Türkiye'nin dev projelerine küresel odakların stratejik beyni İngiltere'nin kızdığı, gerçekleşmemesi için siyasi ve iktisadi senaryolarla yıkıcı-yakıcı kampanyalara destek verdiği biliniyordu.
İNGİLİZLER SARIGÜL’Ü DESTEKLİYOR
Bir hafta sonra, Reutes'in son yayını çok dikkati çekiciydi. İngiliz Reuters, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün Fatih Kocamustafapaşa'daki mitingini özellikle takip etti, tuhaf bir manşetle "İktidarın Gitme Vakti geldi..." analizine imza attı.
Reuters, Sarıgül'ün her kesimi kucakladığını iddia ederek "İstanbul'un tarihi kalbi olan ve muhafazakâr kesimin bulunduğu Fatih'te, Sarıgül'ün partisi CHP devrim yapmayı umuyor" yorumunda bulundu, adeta bir muhalefet cephesinin sesi olmaktan gocunmadı.
BU DESTEĞİN BİR MANASI OLMALIYDI
Britanya İmparatorluğu'nun istihbarat sisteminin etkin konumuna destek veren ve İngiliz politikalarının savunma makinesi Reuters'in Sarıgül'ü sevmesi ve desteklemesi manidar değil mi?
İLGİNİN ARKA PLANI
İngiltere'nin Kanal İstanbul ve 3.Havalimanı ile yakından ilgilenmesinin çok ama çok önemli nedenleri var. Gezi Olayları başlatıldıktan sonra, iktidardan neler istenmişti? "Kanal İstanbul, 3.Havalimanı, 3.Boğaz Köprüsü yapılmasın"
Günümüzde savaş gemileri büyüdü, deniz trafiği akışı yeni denklemler içeriyor.
YENİ KANAL MİLLİ MENFAATLERE UYGUN
İngiltere, İstanbul Boğazı üzerinden küresel oyunlara kesintisiz müdahil olma hakkını kullanmak için Kanal İstanbul'a karşı çıkıyor. Çünkü yeni kanal tamamen Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun, kimsenin karışamayacağı özellikler içermektedir. MİLLİ HEGAMONYAMIZIN YENİ POZİSYONUNA işaret etmektedir.
Stratejik ve diplomatik haklara ek olarak, projenin sağlayacağı başka yararları da olacaktır...
HAVA TRANSFERİ THY’NIN HÂKİMİYETİNDE OLACAK
3.Havalimanı yapıldığı takdirde Türk Hava Yolları, hava transferlerinin önemli bölümünü eline alacak. 100 milyon yolcu İstanbul üzerinden geçiş yapacak. THY böylelikle Alman havayolu şirketi Lufthansa ve İngiliz şirketi British Airways'in hayat damarlarından birisini kapatacaktır.
İngiltere, Ortadoğu ve Afrika ile yüzyılların içinden gelen hegemonik pozisyonu olduğu için, aynı bölgeye 'Yeni Türkiye hava köprüsü kurmasın, ana transfer merkezi olmasın, siyasi ve iktisadi Hinterlandı'nı geliştiremesin' düşüncesiyle, 3.havalimanına karşı çıkmaktadır.
BİR ALMAN-İNGİLİZ KOALİSYONU KARŞIMIZDA
Sonuç: Dünya çapındaki yayın kuruluşu Reuters'in, sadece 2013-2014 arasındaki haber akışını değerlendiren stratejistler "Türkiye'nin kılcal damarlarına girme çabaları şaşırtıcı.
Bir dış haber kanalı değil, Türkiye iç siyasetini dizayn etme hevesi içinde bulunan bir İngiliz manüplasyon makinesi'' demekten kendileri alamamaktadır.
MİLLETİMİZİ ESAS ÜZEN KONU ŞUDUR
Mustafa Sarıgül, Kanal-İstanbul ve 3.Havalimanı'na neden karşı çıkmaktadır?
Türkiye'nin dev projelerini İngiltere ve Almanya engellemek isterken, nasıl oluyor da Mustafa Sarıgül bu güçlerle paralel düşünce içinde olmaktadır?"