“SARIGÜL RAKİP OY PUSULALARINI İSTEDİ”
Genel Kurulda; Savaş Doğan ve arkadaşlarının iki oy pusulasından birinin sandığa atılması diğerinin de bir torbada toplanması talebi sandık başkanlığınca kabul edildi. İşçilerin iddialarına göre; Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, delegelerden diğer oy pusulasını kendisine getirmelerini istemişti. Seçim sırasında sandık başkanlığının kararı gereği delegeler kullanacağı oy pusulasını sandığa atarken, diğer oy pusulasını da başka bir torbaya atmaları kararı alındı. Oy atma işlemi tamamlandığında sayıma geçildi.
“OY PUSULALARI MÜHÜRSÜZ VE İŞARETLİ”
Yapılan ilk sayımlarda Can Çokürkmez’in 64, Savaş Doğan’ın ise 55 oy aldığı tespit edildi. Ancak Savaş Doğan bu noktada mühürsüz ve işaretli oy pusulaları olduğunu öne sürerek 18 oyun geçersiz sayılması konusunda sandık başkanlığına itirazda bulundu. Doğan’ın yaptığı itirazı değerlendiren sandık başkanlığı, itirazı haklı bularak 18 oyu geçersiz saydı ve salona seçim sonucunu Savaş Doğan 52 oy, Can Çokürkmez 46 oy olarak açıklayarak seçimi Savaş Doğan’ın kazandığını ilan etti.
“SARIGÜL KENDİ ADAMINI İSTİYOR”
Daha sonra Mustafa Sarıgül’ün desteklediği aday olduğu iddia edilen Can Çokürkmez’in itirazı geldi. Salona polis çağırtıldı. Bazı tartışmalar yaşandı. Az önce seçimin galibini Savaş Doğan olarak açıklayan sandık başkanlığı ikinci bir açıklama yaparak, yapılan tüm itirazları geçersiz saydığını ve seçimi Can Çoktemiz’in kazandığını açıkladı. Seçim sandık görevlileri bu açıklamanın ardından polis eşliğinde salonu terk ettiler.
İŞÇİLERDEN SARIGÜL’E BÜYÜK TEPKİ
Bu olaylı genel kurul sonrasında Savaş Doğan bir basın açıklaması yaparak; Genel-İş Sendikasının kuşatma altında olduğunu vurgulayarak şu görüşlere yer verdi;
İşçi delegeleri belli bir listeye oy vermeleri için başkan yardımcıları ve müdürler tarafından tehdit edilmiştir. Ya sürülmekle ya da işten atılmakla tehdit edilen işçilere aynı zamanda kontrol da uygulanmaya çalışılmıştır. Oylamaya giderken kendi listelerini oy sandığına atmaları, bizim listelerimizi de müdürlerine getirmeleri istenmiştir. Biz seçim görevlilerine bu konuda önlem aldırınca bu defa da cep telefonlarınla görüntü alıp müdürlere getirmeleri söylenmiştir.
“BAŞKAN YARDIMCILARININ NE İŞİ VAR?”
İşçi sendikası seçimlerinde belediye müdürlerinin, başkan yardımcılarının işi nedir? İşçiyi taşeronlaştıranların, asgari ücrete mahkûm edenlerin işçi sendikasının seçimlerinde ne işleri vardır? Bunun yanı sıra Genel-İş Sendikası genel merkez yönetimi adeta kaptı kaçtı tarzında bir genel kurul yapmıştır. Oy kullanmadan önce oy kullanma şartları açıklanmıştır. Hangi oyların geçersiz sayılacağı bellidir. Mühürsüz, işaretli, yırtık oy pusulaları geçersiz sayılacaktır. Oylama bu açıklamaların yapılmasından sonra başlamıştır. Ancak oylamanın bitiminden sonra sayıma geçildiğinde bizim bu yöndeki itirazlarımız üzerine 18 oy geçersiz sayılmıştır. Ancak Genel-İş Sendikası genel merkez yöneticilerinin Can Çokürkmez’in lehine itirazları üzerine sonuçlar değişmiştir. Genel-İş Sendikası genel merkez yöneticileri bununla da yetinmeyip polis çağırılmasını istemişlerdir. Böylece bir işçi sendikasının genel kuruluna polis çağırma suçunu da işlemişlerdir. Polisin gelmesinden sonra tutulan tutanaklar imha edilmiş, bizim kazandığımız sonuç iptal edilmiştir.
“KURUL ÜYESİ ŞERH KOYDU”
Bizzat sandık seçim kurulu üyelerinden aldığımız bilgiye göre önce seçimi bizim listemizin kazandığına dair tutanak tutulmuş, sandık kurulu üyelerince bu tutanak imzalanmış, ardından yeni bir tutanak hazırlanarak seçimi Can Çokürkmez’in listesinin kazandığı ilan edilmiştir. Hazırlanan yeni tutanağı imzalayan kurul üyelerinden biri şerh koyarak imzalamıştır. Soruyoruz; arada ne oldu? Kim müdahale etti? Kim sandık kurulunun kararını değiştirdi? Bunu kimin yaptığı çok açık bellidir. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve başkan yardımcıları müdürleri sendikamıza müdahale etmeye çalışmaktadırlar. İşçileri tehdit ederek seçimleri kazanamamış, masa başı ayak oyunlarıyla seçimi almaya çalışmaktadırlar.
“HAKKIMIZI KİMSEYE YEDİRTMEYECEĞİZ”
Şişli’de yaşananlar patron-sendikacı işbirliğinin hangi boyutlarda olduğunun bir örneğidir. İşçi sendikası genel kurulu adeta işveren sendikasının genel kurulu havasında geçirilmeye çalışılmıştır. İzin vermeyeceğiz. İşçinin iradesini yok sayamayacaksınız. Hakkımızı kimseye yedirtmeyiz. Sendikalarımızdan patronların ellerini çekeceğiz. Sendikalarımızı kendimiz yöneteceğiz.