İbrahim Asalıoğlu'nun haberi
"Anne ve babanızın yerinde olsaydınız çocuğunuza nasıl davranırdınız?" şeklinde soru yöneltilen öğrenciler, "Çocuk olduklarını unutmazdım, çocuklarımı küçük düşürmezdim." diye cevap verdi. Okulöncesi, ilköğretim ve liselerde okuyan 15 milyon öğrenci bugün karne alıyor. Öğrenciler yılın yorgunluğunu okulların açılacağı 17 Eylül'e kadar dinlenerek çıkarmaya çalışacak. 600 bine yakın öğretmen ise temmuz ve ağustos aylarında tatil yapacak.
Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi (EARGED) tarafından yapılan 'Öğrencilerin aile beklentisi' konulu araştırma, karne gününde öğrencilerin anne ve babalarından neler beklediğini ortaya koyuyor. Adana, İstanbul, Kahramanmaraş, Erzurum, Denizli, Yozgat, İzmir, Tekirdağ, Sinop, Bartın, Kilis, Kırıkkale, Bingöl ve Siirt'te 24 ilköğretim ve 24 lisede okuyan bin 283 öğrenci üzerinde yapılan araştırma, velilerin öğrencilere ne tür cezalar verdiğini de belirledi.
'Anne ve babanızın yerinde olsaydınız çocuklarınıza nasıl davranırdınız?' şeklinde soru yöneltilen öğrenciler, "Çocuk olduklarını unutmazdım, onlara güvenirdim, verdiğim sözleri tutardım, yakın ve hoşgörülü olurdum, açık sözlü olurdum, onlara zaman ayırırdım, çocuklarımı küçük düşürmezdim, arkadaşlık ilişkilerine dikkat ederdim ve eğitimi ile yakından ilgilenirdim." diye cevap verdi.
Öğrencilerin verdiği cevaplara göre ailelerin yüzde 8,3'ü fiziksel, yüzde 34'ü sözlü, yüzde 30'u ise davranış olarak çocuklarına ceza veriyor. Çocuğunu harçlığını keserek cezalandıran aileler de (yüzde 7,5) çıkarken, öğrencilerin yüzde 20'si ailesinin kendisine televizyon izlememe cezası verdiğini belirtiyor. Ailelerin kendilerine verdikleri cezalara ilişkin öğrencilerin açıklamaları şöyle:
"Evden dışarı çıkmama izin vermez (yüzde 15), arkadaşlarımla görüşmeme izin vermez (yüzde 10), odadan çıkmama ile cezalandırır (yüzde 3), misafirliğe gitmemi engeller (yüzde 12)." Başka bir soruya verdikleri cevapta ise öğrenciler 'annem ve babam yaramazlık yaptığımda beni tokatlar' (yüzde 16) diyor. Öğrencilerin yüzde 24'ü 'hatalı davranışını açıklamak için ailesinin kendisiyle konuşmadığını' belirtirken, yüzde 20'si ailesinin kardeşler arasında ayrım yaptığını düşünüyor. Öğrencilerin çoğunluğu (yüzde 55) 'ailem büyüdüğümü kabullenmez' derken, sadece yüzde 11'i 'ailem beni hiçbir şekilde cezalandırmaz' görüşünü dile getiriyor.
Öğrencilerin yüzde 47'si ailesinin kişisel kararlarına her zaman saygı gösterdiğini kaydediyor. Aileyi ilgilendiren konularda görüşlerine her zaman başvurulan öğrenci oranı ise yüzde 30. Ailesinin kendisini nasıl ödüllendirdiği sorulan öğrencilerin verdiği cevaplar da şöyle: "Harçlığımı artırarak ödüllendirir (yüzde 20), ailem beni davranışları ile ödüllendirir (yüzde 55), tatil ile ödüllendirir (yüzde 18), çok istediğim bir şeyi alarak ödüllendirir (yüzde 54)." Öte yandan velileri uyaran psikologlar, 'notların her şey demek olmadığını' vurguluyor. Anne-babalardan karnesinde zayıfı olan öğrencilere olumsuz davranmamalarını isteyen eğitimciler, ailelerin çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamaması gerektiğine işaret ediyor. Notlarda ailenin de sorumluluğu bulunduğunu hatırlatan eğitimciler, "Çocuğunun eğitimiyle ilgilenmeyen, okulun yolunu dahi bilmeyen veliler, gelen notları da hak etmiştir." değerlendirmesinde bulunuyor.
Eğitimcilerden, 'çocuğunuzu karşılıksız sevdiğinizi gösterin' tavsiyesi
Öğrencinin zayıf not almasının sebeplerini konuşarak çözümler üretin.
Her çocuğun kendine özgü özellikleri ve davranışları olduğunu unutmayın.
Çocuğunuzla birlikte onun sorumluluk bilincini geliştirici çalışmalar yapın.
'Sen bu gidişle adam olmazsın' türü sözlerle çocuğunuzun sonraki yıllarda da başarısız olmasına sebep olmayın.
Çocuğunuzu karşılıksız sevdiğinizi söyleyin ve bunu ona gösterin.
Çocuğunuza karşı her zaman sabırlı olun ve onun bir çocuk olduğunu unutmayın. Karneyi abartmayın, başarısı sadece okuldaki not değil.
Zaman