CNN Türk'e konuşan Dışişleri Bakanı Gül, Türk uçaklarının Kandil Dağı'nı bombalaması için bir tezkereye ihtiyaç olup olmadığı konusundaki bir soruyu 'Her şey kapsamına bağlı' şeklinde yanıtlarken, sınır ötesi operasyona ilişkin bir tezkerenin 22 Temmuz seçimleri öncesinde TBMM tarafından çıkarılmasının 'ihtimal dışı olmadığını' kaydetti.
“BÜTÜN PLANLAR MASADA”
Sınır ötesi operasyonla ilgili olarak, en iyisinden en kötüsüne tüm planların masada olduğunu ifade eden Gül, konunun Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile de detaylı biçimde ele alındığını söyledi.
Dışişleri Bakarı Gül, '(Ancak) bunları kamuoyu, basın önünde konuşmaya başlarsak her şey başarısız olur. Bunlar şakası olmayan işler burada askerimizin güvenliğini, tüm bunları düşüneceksiniz. Bizim için 1 şehit 1000 şehit demektir. Tabii ki bir mücadele varsa bunun içerisinde maalesef zayiatlar olacaktır ve oluyor da. Ama bu mücadeleyi de yapmazsanız o zaman daha büyük acılar yaşarsınız' diye konuştu.
Terörle mücadelede güvenlik güçlerinin mücadelesi dışında faktörlerin de önemli olduğunu söyleyen Gül, 'Diyarbakır'da son 3 senede bin 100 köye su verilmiştir. Türkçe öğretmediğin insandan ne beklersin? İlk defa biz çocuklara Türkçe öğretiyoruz' dedi.
“TOPU SADECE IRAK'A ATARSAK KENDİMİZİ KANDIRIRIZ”
Gül, 'Eğer biz topu sadece Irak'a atarsak kendimizi kandırırız. Kuzey Irak'tan da beslenme, lojistik destek alma var tabii. Bütün opsiyonlar hazır hepsi de masanın üzerinde' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Gül, PKK terörünün yeniden artmasının nedenini de Türkiye'deki demokratikleşmenin halkı kazanmaya doğru gitmesinden en çok terör örgütünün rahatsız olması şeklinde açıkladı.
“367 KARARINI İKNA EDİCİ BULMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararını ikna edici bulmanın da mümkün olmadığını ifade eden Gül, “Bugün acı bir gerçekle karşı karşıyayız. Anayasa Mahkemesi bir senato değildir. Anayasa Mahkemesi uzun zamandır senato gibi davranmaya başladı. Bir mahkeme böyle bir şey yapamaz, buna siyaset karar verir” diye konuştu.
Siyaset yapılması gereken yerin TBMM olduğunu söyleyen Gül, “Yasa yapma, yargılama ve yürütme birbirinden ayrı 3 tane erktir. Siz mahkemeleri siyasi açıdan da yargılayan duruma getirirseniz o zaman hakimler devleti haline getirirsiniz. Ne yazık ki bugün Türkiye'nin geldiği nokta budur' dedi.
“ANAYASA MAHKEMESİ'NİN YAPISI DEĞİŞMELİ”
Gül sözlerini şöyle sürdürdü: 'Anayasa Mahkemesi Türkiye'nin öngörülebilirliğini etkileyen bir karar almıştır, tamamen siyasi bir karardır. Tehlikeli olan nokta, bu kararla istikrara da darbe vurulmuştur... Anayasa Mahkemesi açıkçası Anayasa'yı değiştirdi. Anayasa'yı milletin değiştirmesine razı değilsiniz ama atanmış insanlardan oluşan bir kurum Anayasa'yı değiştiriyor. Bu çok vahim bir hata. Yapılması gereken hemen seçimlerden sonra Anayasa maddelerinin bu içtihatın doğru olmadığını gösterecek bir şekilde değiştirilmesidir. 367 kararı Türkiye'yi kaosa sürükleyebilecek nitelikte. Hukukla oynamak bir ülkeye vurulabilecek en büyük darbedir. Anayasa Mahkemesi'nin yapısı muhakkak değişmeli.'