Japonya"da sayıları 300 bini aşan genci etkisi altına alan "hikikomori" hastalığıyla bir kayıp kuşak yetişiyor.
Japon psikiyatristlerin üzerinde çalıştığı hastalığın kelime anlamı "Elini ayağını çekmek." Bu gençler de hayattan el ayak çekip odalarına kapanarak zamanlarının çoğunu bilgisayar başında geçiriyorlar.
Yemeklerini burada yiyip uyuyor, hatta tuvalet ihtiyaçlarını bile odalarında gideriyorlar. Psikolog Alanur Özalp, Hikikomori"nin Türk gençlerini de tehdit etmeye başladığını söyledi. Özalp, odalarından çıkmayan, sürekli bilgisayar oyunları oynayan bu gençlerin antisosyalleştiğini kimseyle konuşmadığını belirterek, ciddi anlamda tedaviye gereksinimleri olduğuna dikkat çekti. Hikikomorinin hastalık olduğunun fark edilmediğini vurgulayan Özalp, "Bu tür psikolojik rahatsızlıklarda, tedaviye erken başlamak çok önemli. Aileler ders çalışıyor zannedip takip etmiyorlar. Çocuklarının bilgisayarda yaptığı şeyi görmeleri lazım. Yanlarına gidip bakmaları gerekiyor. Girdikleri siteleri takip etmeleri, oyun mu oynuyor ders mi çalışıyor anlamaları gerekli" diyor. Hikikomori"nin pençesine yakalanan gençler, genellikle sosyal ilişkilerinde yetersiz ve çekingen oluyor. Sanal alemde kendilerini daha rahat hissediyorlar. Ancak hastalık ilerledikçe, saldırgan olup, sonu cinayetle biten tartışmalar bile yaşayabiliyorlar. Kötü bitmiş gençlik aşkları, sınav maratonu gibi problemler de hastalığı tetikliyor. Japonya"da sayıları 300 bini aşan genci etkisi altına alan "hikikomori" hastalığıyla bir kayıp kuşak yetişiyor.