Ermeni Müzesi, Hatay'ın Samandağ ilçesindeki Ermeni köyü olan Vakıflı'da kuruldu. Müzede, Ermeni kültürünün yanı sıra farklı kültürler de tanıtılıyor.
Musadağ Müzesi'nin kurulması için uzun süredir çalıştıklarını belirten Vakıflı Köyü Ermeni Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Cem Çapar, "Bu müze sadece Ermeni kültüründen değil, Anadolu'da kardeşçe yaşayan tüm halkların kültüründen izler taşıyor" dedi.
Türkiye’de yüzlerce yıl Ermenilere ev sahipliği yapmış ve hala varlığını koruyan Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Vakıflı köyü, özellikle kültürel özelliklerini bünyesinde barındırması ve yaşatmasıyla tanınıyor. Musa Dağı eteklerindeki Hıdırbey Vadisi’nin doğal devamı niteliğinde, Akdeniz’i tepeden seyreden ve Yayladağı-Suriye sınırına 30 kilometre uzaklıkta bulunan Vakıflı köyü, özellikle kültürel özelliklerini hala bünyesinde barındırması ve yaşatmasıyla tanınıyor.
Ermeni kültürüne ait bir yaşamın sürdüğü köyde, Anadolu’da yaşamış tüm halkların kültürel esintilerinin olduğunu kaydeden Vakıflı Köyü Ermeni Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Cem Çapar, yapılan Musadağ Müzesi’nin sadece Ermeni halkının kültürünü değil, Anadolu’daki tüm halkların kültüründen harmanlanmış bir yapıyı temsil ettiğini söyledi. Bu topraklarda var edilen ortak bir kültür olduğuna dikkat çeken Çapar, birçok ülkenin bu tür değerlere ulaşmak adına yoğun çalışmalar yaptığını ama Türkiye´de kültüre ve tarihe dair birçok eserin ulaşılabilir olduğunu bunun değerinin bilinmesi gerektiğini söyledi.
‘KÜLTÜRÜ ANLATAN BİR KISA FİLM GİBİ’
Uzun süredir eşi Gazeteci Lora Çapar ile birlikte kültür müzesi projesini tamamlamak için çalıştıklarını belirten Cem Çapar, projede kendilerine destek veren Hatay Valisi Rahmi Doğan, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı ve birçok yetkiliye teşekkür etti.
Tamamı köy halkından gelen eşyalarla kurulan müzeyi; Vakıflı köyünün dilini, dinini, yemeklerini kısacası bu kültürü anlatan bir kısa filme benzettiğini belirten Çapar, “Bunun için köy halkına özel bir teşekkür gerekir. Neyse ki şimdi sona geldik. Corona virüsü salgınından dolayı açılış yapmadık. Normalleşme sürecine girdiğimiz için artık müzemizi ziyaretçilere açmış bulunuyoruz. İleride de resmi açılışımızı yapacağız” diye konuştu.
‘DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ’
Türkiye’nin kurulduğu toprakların çok değerli olduğunu söyleyen Çapar, yapılan bu tür çalışmaların birlik ve bütünlüğü pekiştireceğini belirtti. Anadolu tarihinin ilklere ev sahipliği yaptığını kaydeden Çapar, şunları söyledi:
* Yazının bulunduğu, paranın icat edildiği, ilk ibadethanelerin kurulduğu topraklarda yaşıyoruz. Biz bu değerlerimize sahip çıkmazsak başkaları gelir sahip çıkmaya çalışır. Anadolu halkları olarak bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Gücümüzü tarihe dayandırırsak daha da güçleniriz. Bu müze de sahip çıkmanın en güzel örneklerinden biridir.
Musa Dağı Ermeni Müzesi’nde yöresel kıyafetler, tarihi eşyalar, takılar sergileniyor ve ekranlardan geleneklere ait görüntüler yayınlanıyor.