VALİKONAĞI CADDESİ
Valikonağı Caddesi ünlü Mimar Aron Angel’in projesidir.
Konak kültüründen apartman kültürüne geçişte imajı değişmeyen semt
Ne çok derin yaşanmışlıkları var bu semtin. Hikayeleri, aşkları, hüzünleri, ünlüleri, yaşantıları ile bir sokağa isim verecek kadar derin. Semtler, sokaklar isimlerini ya orada yaşanan bir olaydan ya da orada yaşamış ünlü kişilerden alırlar. Şişli semti de o kadar çok ünlü kişiyi ağırlamış ki, hepsi de sokak isimleri ile günümüze kadar gelip efsane olmuşlar. Ama biz o isimleri duyarız da kim olduklarından bile haberimiz olmaz. İsimleri o kadar çok sokak ile özleşmiştir ki, sanki orada yaşayan kişinin ismi değil de o sokağın ismiymiş duygusunu verir bize. İşte Şair Nigâr, Süleyman Nazif, Perihan sokak, Hanımefendi sok, Hacı Mansur, Bay Sungur, Hacı Emin Efendi, Baytar Ahmet, Kaya Hatun, İzzet Paşa, Halide Edip sokakları gibi. Hepsinin bir hikayesi, hepsinin bu sokaklarda geçen anıları vardır. Muhakkak zamanında hepsi bir sokağa isim verecek kadar da tanınmış kişilerdi.
Uzun seneler Nişantaşı ve Osmanbey’de oturuyor olmam sebebi ile bu semtlerin hikayelerini hep merak etmişimdir. Benim ilgimi çeken kronolojik geçmişten ziyade içinde barındırdığı gizli saklı kalmış hikayeleridir.
Şişli, İstanbul şehrinin en önemli ilçelerinden biri olması ile hikayeleri de oldukça çoktur. Profilinde değişik mimari özellikler taşıyan bu sokaklar şimdilerde alışveriş merkezleri ve kafeler ile daha da değişik bir portre çizse de bu sokaklarda unutulmaya yüz tutmuş bir geçmiş yatmakta.
Bugün Vali Konağı caddesini anlatırken isminden de anlaşıldığı gibi bu adı bir konaktan aldığı bellidir. Konaklar semti de denilen bu bölgeler kimlere ev sahipliği yapmamış ki.
1853 yılında Abdülmecid Han tarafından imara açılan bu bölge o zamanlar o kadar itibar görmüş ki, bir anda saray erkanı tarafından büyük araziler kapatılarak üzerlerine son derece görkemli, süslü konaklar yapılmış. Gelen yabancı elçiler, devlet büyükleri hep bu konaklarda ağırlanırmış.
Vali konağı Nişantaşı sınırları içinde yer alan Fulya’ya kadar uzanan bir caddenin ismidir. Özellikle 1870 yılında çıkan Pera yangınından sonra orada yaşayan elit, Avrupai hayatı benimseyen tabaka bu semti tercih eder olmuş.
Daha önce de Nişantaşı’nı anlattığım yazımda bu semtin sakinlerinin ayrıcalıklı bir yaşantıya, Nişantaşlı olmanın verdiği bir özelliğe sahip olduğundan bahsetmiştim. Şişli ilçesinde bölgelere göre sosyal yapının farklı farklı profil göstermesinden dolayı Nişantaşı sakinleri de farklı bir yapıya sahiptir. Onlar Nişantaşlıdır. Kültür seviyeleri, popülerlikleri ve gelir düzeyleri yüksek insanlardır. Ve köklerinden gelme bir asaletleri vardır. Çünkü eski Osmanlı hanedanlarından veya saray erkanından kalma ailelerin torunlarıdır. Köklerine dayanan kalitelerinden ödün vermezler. Zamanımızda her şeyin bir değişime uğramasına rağmen Valikonağı bunun yanı sıra kültürel ve sosyal yapısı bakımından hiçbir değişikliğe uğramayan semtlerden biridir. Hala daha İstanbul’un en pahalı semtlerinden biri olma özelliğini elinde tutmaktadır.
Vali konağı caddesi ünlü Mimar Aron Angel tarafından konak sakinlerine yakışır bir tarzda dizayn edilmiş. Yahudi asıllı bir Türk mimar olan Aron Angel Paris’te tahsil yapıp Türkiye’ye döndüğünde birçok projeye imza atmıştır. Özellikle Bağdat Caddesi’nin de mimarıdır. Geniş kaldırımlı, bahçeli, az katlı evleriyle dizayn ettiği Bağdat Caddesi onun en önemli projesidir. 1960’lı yıllarda İstanbul Nazım Planı Daire Başkanı olarak görev yapmış. Görüş açısı geniş ve bahçeli nizam projelerini desteklemesine rağmen Valikonağı’nda bitişik nizam neoklasik tarzını kullanmış. Daha sonraları projelerinin dışına çıkıldığı için işinden istifa etmiştir.
1939 yılında İstanbul’a belediye reisi olarak atanan Lütfü Kırdar’ın şehre modernlik adı altında yeni bir nazım planı hazırlaması ile semtin profilinde büyük değişikler olmuş.
Eski görkemli konaklar yıkılmış, yerini yerleşik nizamda apartman kültürüne bırakmış. Avrupa tarzını benimseyen yeniliğe açık olan, ticaret ile uğraşan zengin kitle İtalya’dan getirdikleri ünlü mimarlara barok ve neoklasik tarzda büyük palaslar yaptırarak konakların saltanatına son vermişler. Bu imaj değişikliği de semtin kalitesini düşürmeyip tam tersine skalada bir yükseliş sağlamış.
Semte ismini veren konak ise Portakaloğlu adlı Rum bir tüccarın konağından gelmekte. 1922 yıllarında konağını terk eden Portakoloğlu ailesi Yunanistan’a gitmesi ile konak hazineye geçmiş. Ve bir süre Polonya Konsolosluğu olarak kullanıldıktan sonra 1927’de Vali Konağı yapılmak amacıyla İstanbul Valiliği il Özel İdareye devredilmiştir. O günden bugüne kadar da Vali Konağı olarak kalmış.
Ve bu konak sebebi le semt Vali Konağı ismi ile anılmakta. İstanbul’un Avrupa yakasındaki Şişli İlçesi’nin Nişantaşı semti sınırları içinde bulunan Vali Konağı Caddesi, Cumhuriyet Caddesi'nin sona erdiği Harbiye Askeri Müzesi'nden başlar. Vali Konağı Caddesi, Meşrutiyet Mahallesi ve Teşvikiye Mahallesi arasında sınır çizer. Caddenin Osmanbey tarafı Meşrutiyet Mahallesi, Teşvikiye – Maçka tarafı da Teşvikiye Mahallesi’dir.
Konak Kültüründen bitişik nizam apartman kültürüne geçen caddede sağlı sollu dünyaca ünlü markaların mağazalar yer almaktadır. Alışveriş için en çok tercih edilen mekanlar arasındadır. Müşterileri de özeldir, oturan sakinleri de özeldir.
Güzin Osmancık