Biri Şişli Belediyesi’nin fakir vatandaşlarının iftar açmaları için, bir grup Şişli Belediyesi Meclis Üyesi ’nin mahkemelik oldukları, sözde Belediye Bakanının destek verdiğini belirttiği Ali Sami Yen Stadı’nın yıkılıp yerine gökdelen dikilecek olan alana iftar çadırı kurma çabası. Bir diğeri de bir sağır ve dilsiz kızları olan ve kalacak yerleri olmayan yaşlı ailenin evlerinin yıkımı.
Şişli Belediye Başkan’ı Mustafa Sarıgül halka hitap ederken gücünü ilk önce haktan sonra da halktan aldığını ifade eder. On bir ayın sultanı Ramazan Ayı’nın ilk gününde bir ailenin iftar yapmasına fırsat vermeden evlerini başlarına yıkıp, akşam açtığı iftar çadırında duygusal ve manevi konuşmalar yaparak basın mensuplarına açıklama yapabilecek kadar halkacı bir başkan olduğunu gösterdi.
Şişli Belediye Başkan’ı Mustafa Sarıgül o günü kara bir leke olarak her zaman üstünde taşıyacak. O ailenin hakları teslim edilene kadar da her sayımızda tüm gelişmeleri sizlerle paylaşacağız. Ramazan Ayı’nda bir hışımla yıkılan o yerin hangi hızla ne yapılacağını kimlere yarar sağlayacağını hep beraber göreceğiz.
Kendilerini halkçı olarak anlatan belediye yetkilileri; biz sizin bildiğiniz müteahhitlerin iş takipçiliğini yapanlardan değiliz, biz Şişlilinin haklarını takip eden ve gücünü de sadece onlardan alan bir gazeteyiz. Biz Şişli Gazetesi olarak o yerin neden yıkıldığı ile ilgilenmiyoruz. Bir gariban ailenin istimlak yapılan yerin kanun, nizamlara ve manevi değerlere uyulmasını istiyoruz. Belediye bir gariban ailenin gönlünü alamayacak kadar gönlü dar olmamalı. Ayrıca yıkım zamanı ve şekli de intikam alırcasına olmamalı. Şişli Belediyesi’nin yıkım için Ramazan Ayı sonrasını bekleyebilir ve ailenin hakları teslim edilebilirdi.