Tarihimizin en acı ve en karanlık sayfalarından biri 1 Mayıs 1977... Karanlık ellerin devreye girdiği, Taksim Meydanı’nda 34 insanımızın katledildiği gün. O gün İstanbul Valisi olan Namık Kemal Şentürk ilk kez konuştu: “Ölenler için hep üzüldüm ancak asla vicdan azabı çekmedim. 1 Mayıs artık kapanmış bir yaradır”
1 Mayıs “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi tatil ilan edildi ama kanlı “1Mayıs”ın acısı hafızalarda tazeliğini koruyor. Özellikle de her yıl devlet 1Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasını güvenlik nedeniyle engelleyip işçi temsilcileri de Taksim Meydanı’na çıkmakta ısrar edince... Kanlı 1Mayıs’ın polisiye tarafına bakılınca da 32 yıldır değişen bir şey yok: “Karanlık eller, hâlâ karanlık
caniler hâlâ kayıp...
” Tarihe “Kanlı 1Mayıs” olarak geçen, 34 kişinin öldüğü, 136 kişinin yaralandığı 1Mayıs 1977’de İstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk’tü. O acı günle ilgili hiç konuşmayan Şentürk, sessizliğini 32 yıl sonra HABERTÜRK için bozdu. 1972-
1977 yılları arasında 5 yıl süreyle İstanbul Valisi olarak görev yapan Namık
Kemal Şentürk, 1Mayıs 1977’yi kare kare fotoğrafları üzerinden HABERTÜRK’e anlattı.
İLK KEZ BAKTI
Şentürk ölenler için hep üzüldüğünü söylerken, vicdan muhasebesini şöyle
özetledi: “Bu fotoğraflara o günden bu yana ilk kez bakıyorum. İnsanlar yerlerde, panzer de ezmiş olabilir, sıkışmış da olabilirler. Üzülmemek mümkün mü? Ancak
asla vicdan azabı çekmedim...”
Şentürk, “1Mayıs 1977 artık kapanmış bir yaradır. Suçlu biz değiliz” diyerek sözlerini tamamlarken, “Olaylar solcu grupları arasındaki çatışmaya polisin ses bombasıyla müdahale etmesiyle başladı. Bu kadar büyümesini beklemiyorduk. Bu
yönde hiçbir istihbarat almamıştık” dedi.
“POLİS YETERSİZ KALDI”
1Mayıs öncesinde gerekli tüm tedbirleri aldıklarını, ancak 1 Mayıs’a beklediklerinden yoğun bir katılım olduğunu anlatan Şentürk, DİSK Başkanı Kemal
Türkler’in konuşmasının beklenenden uzun sürdüğünü ve olayların bu konuşma sırasında başladığını hatırlattı.
Polisin olaylara müdahalede yetersiz kaldığını anlatan Şentürk, “Divan Otel’in yanından aşırı sol, radikal bir grup geldi. İki sol grup çatıştı. Polisin havaya ateş açması işleri iyice karıştırdı. Panikle birlikte olaylar kontrolden çıktı” diye konuştu.
‘ANKARA DESTEK VERMEDİ’
Ankara’nın olaylar sırasında devreye girmediğini, 400-500 toplum polisiyle İstiklal Caddesi’ni kapatmaya çalıştıklarını anlatan Şentürk, “6-7 Eylül olaylarının
tekrarlanmasından, İstiklal Caddesi’ndeki dükkanların yağmalanmasından korktuk.
İstiklal’e girselerdi, felaket büyürdü. Elimizdeki kuvvetler çok azdı. Güvenlik kuvvetlerimiz donanımlı değildi” sözleriyle de yönetici olarak çaresizliğini dile getirdi.
DİSK’İ SUÇLADI
İçişleri Bakanlığı’ndan olayları araştırması için müfettiş talep ettiğini belirten Şentürk, “CHP Milletvekili Muhsin Batur başkanlığındaki bir heyet uzun incelemeler yaptı. Sonunda idarenin kusuru olmadığı ortaya çıktı” dedi. Şentürk, “Toplumsal olaylarda fail bulmak çok zordur. DİSK de enteresan bir kuruluştur.
Olayları tetiklemiş olabilir” diye konuştu.
MİT, ‘Sheraton’dan ateş açılacak’ demiş
“BÜLENT Ecevit, olaylardan kısa süre önce geldi. Taksim’de miting yapacak.
MİT’ten istihbarat geldi. Sheraton Otel’in bilmem kaçıncı katından uzun namlulu
silahla suikast düzenlenecek diye uyardılar. Bende Sheraton Otel’in bilmem kaçıncı katına kadar biliyorsunuz da o zaman suikastçıları niye yakalamıyorsunuz?’ dedim. Sonra Ecevit’e haber gönderdik. O da inadına İstiklal Caddesi’nden yürüyerek geldi. Çok tedirgin olduk. Ancak kazasız belasız atlatıldı.”
“CIA bağlantısı bulamadık”
OLAYLARIN Etap Marmara’nın penceresinden CIA ajanlarının ateşiyle başladığı iddialarına Şentürk, şu yanıtı verdi: “CIA konusu bize hiç gelmedi. Soruşturmaya da girmedi. Biz, bir şey bulamadık. Gizli rapor falan hiç duymadım.”
“Asker Harbiye’den yetişemedi”
“Sedat Celasun, o dönemde kolordu komutanıydı. 1 Mayıs’ta olaylar başladığında yardım istedik. Neden bilmiyorum, telsiz bağlantıları koptu. Askerler, Harbiye’den
Taksim’e yetişemedi.”