Gün ışığından daha fazla istifade etmek amacı ile yapılan yaz saati uygulaması tüm yıla yayılıyor.
Tasarrufu artırmayı hedefleyen Enerji Bakanlığı'nın çalışmasına göre gelecek yıldan itibaren saatler artık geri alınmayacak. Dışişleri ise değişikliğe olumsuz görüş bildirdi.
Enerji Bakanlığı her yıl mart ve ekim aylarında saatlerin bir saat ileri ve geri alınma uygulamasına son vermek için bir çalışma başlattı. Çalışmanın Bakanlar Kurulu'nda kabul görmesi halinde önümüzdeki yıldan itibaren yaz saati uygulaması sabit kalacak ve saatler bir daha geri alınmayacak.
Bakanlığın bu şekilde yılda 132 milyon YTL'yi bulan tasarrufu artırmayı hedeflediği belirtiliyor. Ayrıca saat farkı sebebiyle havanın erken karardığı doğu illerinde enerji tüketimini azatılması öngörülüyor. Dışişleri Bakanlığı ise Avrupa ülkeleri ile saat farkı oluşacağı ve ticareti sıkıntıya sokacağı gerekçesi ile olumsuz görüş bildirdi.
Değişikliği destekleyen Prof. Dr. Fehim Üçışık, ileri saatteki çelişkileri şu şekilde ortaya koyuyor: "21 Aralık'ta Trabzon'da güneşin doğuşu saat 06.36, güneşin batışı 16.03. Aynı tarihte doğusundaki Artvin, Iğdır Ağrı ve Erzurum'da hava daha erken kararıyor. Fakat okullar, resmi daireler, bankalar ve işyerlerinde mesaiye ışıklar yakılarak devam ediliyor. Isınma maliyetleri ile enerji tüketimi artıyor." Avrupa'ya uyum gerekçesi de şu örnekle tutarsız bulunuyor: "23 Mayıs'ta Paris'te saat 21.43'te güneş batarken, İstanbul'da güneş 20.40'larda batıyor.
Avrupa'nın sağladığı tasarrufu yine sağlayamıyoruz." Üçışık, "Ekonomiye birkaç Keban Barajı büyüklüğünde katkısı olacak." diyor. Yaz saati uygulamasını ABD, AB'ye üye ülkelerin tamamı, Avustralya ve Rusya kullanıyor. Afrika kıtasının bir bölümü ve Uzakdoğu'daki bazı ülkeler ileri saati uygulamıyor. Çin, Japonya, Güney Amerika'nın büyük bölümü ve Orta Asya'daki birçok ülke ise önce uygulayıp sonra vazgeçti.
Elektrik enerjisini daha verimli kullanmak için başlatılan çalışma çerçevesinde Enerji Bakanlığı ve Tedaş'ın değişik kurum ve bakanlıklardan görüş istediği öğrenildi. Bazı kurumlar, 'İleri saat uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin herhangi bir sakıncası olmayacağı' yönünde görüş beyan ederken Dışişleri Bakanlığı Avrupa ülkeleri ile saat farkı oluşacağından dolayı olumsuz görüş iletti. Dışişleri, cevabında, sürekli yaz saati ile doğacak saat farkının ticari hayatı da olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. AB ülkeleri ileri saati uyguluyor.
Türkiye, yaz saati uygulaması başlangıç ve bitim tarihlerinde Avrupa ülkeleriyle birlikte hareket ediyor. Enerji Bakanlığı ortaya çıkan görüşlere göre son kararını verecek. Yeni uygulamanın, saatlerin ileri-geri alınmasından ötürü uyum sorunu yaşayan vatandaşlar tarafından kabul göreceği tahmin ediliyor. Tedaş, Nisan-Ekim 2007 dönemine ait ileri saat uygulamasıyla 987 milyon kwh tasarruf sağlandığını hesapladı.
Tasarrufun parasal değeri ise 131,4 milyon YTL. Sözkonusu rakam, orta büyüklükteki bir barajın üretimine denk geliyor. Yaz saati uygulamasını ABD, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin tamamı, Avustralya ve Rusya kullanıyor. Arap yarımadası, Afrika kıtasının bir bölümü ve Uzakdoğu'daki bazı ülkeler ileri saati uygulamıyor. Çin, Japonya, Güney Amerika'nın büyük bölümü ve Orta Asya'daki birçok ülke ise önce uygulayıp sonra vazgeçti. Türkiye'de yaz saati uygulamasının başlangıç tarihi 1923'e kadar uzanıyor. İleri saati ilk kez 1923'te uygulayan Türkiye, 1940'a kadar ara verdi. 1940'tan sonraki dönemlerde de kısmen uygulamaya ara vererek devam etti.
En son 1978-1983 tarihleri arasında yaz saati uygulamayıp sabit saat sistemi kullanıldı. Bir ara günlük iki saat olarak uygulanan yaz saatine, 1984'te ilgili kanunda yapılan değişiklikle bir saat sınırı getirildi. 697 sayılı Kanunun 3097 sayılı kanunla değişik 2. maddesinde, "Greenwich'e göre 30. derecede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas alınır. Ayrıca başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir'' hükmü yer alıyor.
AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Enerji Bakanı Hilmi Güler'e gönderdiği mektupta yaz saati uygulamasının kış aylarında da devam etmesini istemişti. Böylece elektrik tasarrufunun devam edeceğine işaret eden Badak, "Üstelik ilkbahar döneminde bir saat daha ileriye alınıp Rusya ile aynı saat diliminin kullanılmasının, ülkemizde her alanda verimliliği artıracağı görülmektedir." dedi. Bakü ve Kazan, Türkiye'den 17 meridyen sonra olduğu halde 2 saat, Moskova'nın, 5 meridyen sonra olduğu halde Türkiye'den 1 saat ileride olduğunu, Berlin ile Paris'in ise 23 ve 30 meridyen önce oldukları halde sadece 1 saat geride gün ışığı kullandığını ifade eden Badak, şöyle devam etti: "Mevcut uygulama, güneş ışığından 1 saat kaybetmemize yol açıyor. Sabahları güneş olduğu halde eşit meridyenlerdeki diğer ülkelere göre Türkiye'de resmi hayat 1 saat geç başlıyor ve akşam 1 saat geç bitiyor. Bu sebeple ülkemizde elektrik tüketimi artıyor. Özellikle büyük şehirlerde çalışanlar karanlıkta yolları dolduruyor, trafik problemleriyle halk beziyor. Çalışanlar, akşamüstü aileleri ile dinlenme zamanı bulamıyor, alışveriş yapamıyor, rahatlayamıyor. Televizyon programları bu akışa uyduğundan ana programlar geç vakit bitiyor, çalışanlar uykularını alamıyor, sabah dinlenmeden işe gidiyorlar. Bu kısır döngü, yorgun, asabi, neşesiz toplum meydana getiriyor.
Güneş kaybı çok büyük iş kaybı oluşturuyor." Badak'a göre, kış döneminde de yaz saati uygulanmaması sebebiyle yılda 750 milyon iş günü kaybı oluşuyor. Günde 1 saatten 20 milyon saat, bir günlük çalışma süresinin 8 saat olduğu hesaplandığında da günde 2.5 milyon iş günü kaybediliyor. Badak, taleplerini şöyle sıraladı: "Yaz saati uygulaması kışın da sürmeli. Resmi dairelerin, fabrikaların, okulların açılma saatleri 30'ar dakika farklı olarak düzenlenebilir. Örneğin, fabrikalar 07.30'da, okullar 08.00, resmi daireler 08.30 da açılabilir.
Böylece resmi daireler 17.30'da kapandığında kışın hava yeni kararmaya başlayacak, yazın hava 21.30'da kararacağından çalışanların 4-5 saat gün ışığında gezme, dinlenme, alış veriş yapma zamanı kalacak. En önemlisi de elektrik tasarrufu yapılacak. Çalışanlar trafik stresine girmeyecek, kazalar azalacak, dinlenmiş toplum kesimleri oluşacak. Gün ışığında çalışmak isteyenler 1 saat daha değer sağlayacaktır." Prof. Dr. Fehim Üçışık da çalışmaya tam destek verdi. "Yürekten desteklenmesi gereken bir çalışma. Bu konu çok mühim. Ekonomiye katkısı çok büyük olacak." ifadelerini kullanan Üçışık'a göre, mevcut uygulamada orta büyüklükteki santral kadar elektrik tasarrufu sağlandığı hesap edildiğinde ileri saatin sürekli hale getirilmesiyle birkaç Keban Barajı büyüklüğünde tasarruf sağlanacak. Mevcut uygulamanın iş gücü kaybına neden olduğuna dikkat çeken Üçışık, "Güneş enerjisinden yeterince faydalanamıyoruz. Fransa yazın Kütahya'dan geçeni, kışın İsviçre yakınlarından geçen enlemi dikkate alıyor. Biz neden kendimize en uygunu kullanmayalım." dedi.
İstanbul'un trafiğini rahatlatacağını ise şöyle örneklendiriyor: "Mesai bitiş saatleri 16.30 yerine 17.30 olacağı için insanlar gündüz evlerine dönmüş olacak." Statlardaki elektrik sarfiyatının da azalacağını dile getiren Üçışık, maçlar yaz aylarında olduğu gibi gün ışığında oynanacağı için tasarruf yapılacağını vurguluyor.
ZAMAN