CHP lideri Deniz Baykal, partisinin Antalya Büyükşehir, Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Aksu ve Döşemealtı ilçeleri ile bazı belde belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Antalya'nın geleceğinde tarihi önem taşıyan toplantıda olmaktan kıvanç duyduğunu ifade eden Baykal, ''Bugün CHP için Antalya'da, uzun süredir emek vermiş, çaba harcamış, çile çekmiş, bedel ödemiş pek çok insanın büyük umutla, coşkuyla, heyecanla el ele verdiği Türkiye'nin siyasi kaderine yönelik adım attığı bir toplantıdayız'' diye konuştu.
CHP'nin ilkelerini, değerlerini, sadece CHP'nin değil Türkiye'nin huzurunun, barışının, kalkınmasının, ülkenin toprak bütünlüğünün, anayasal kimliğinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin tümü için yıllarca emek veren insanların şimdi kendi içlerinden bir kadroyu çıkardığını ve CHP'nin temsilcileri olarak görevlendirildiklerini ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Arkanızda biz varız. Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün sahiplenilmesi, halkının korunması gerektiğine inananlar, çıkar hesaplarına, rant hesaplarına Antalya'nın alet edilmemesini sağlamak için arkanızda biz varız. Ortaya atılan insanlar olarak bizim adımıza bu mücadelenin bayrağını taşıyacaksınız.
Antalya'ya sahip çıkmak isteyen insanlar bu görevlendirmeyi yapıyor. Sadece Antalya değil Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, zenginliğine, yer altı kaynaklarına, anayasasına, laik demokratik cumhuriyet ilkelerine, Atatürk ilkelerine, tarihine, coğrafyasına, ahlakına, hukukuna, milli kimliğine, onuruna sahip çıkılması gerektiğini düşünen insanlar bugün burada görevlendirme yapıyor. Hepimiz bu anlayışla buradayız.''
Uğur Mumcu'nun katledilişinin 16. yılı
24 Ocakın Uğur Mumcu'nun katledilişinin 16. yıl dönümü olduğuna işaret eden Baykal, Uğur Mumcu'nun Türkiye'de çetelerle, karanlık güçlerle, din istismarcılarıyla, dünyanın süper güçlerinin parmak uzantılarıyla uğraşmayı hedef haline getirmiş saygıdeğer bir insan olduğunu söyledi. Mumcu'nun katledilmesinin üzerinden 16 yıl geçtiğini, hala o saldırının hesabının hukukla görülemediğini belirten Baykal, ''Katiller yakalanamadı. Sorumlular tespit edilemedi. Hesap sorulamadı. Olay unutuluşa terk edilmek istendi'' dedi.
Yine bir 24 Ocak'ta tarihi yolculuğa çıktıklarını, bu yolculuğun Antalya adına Kepez'de gerçekleştirildiğini söyledi.
''Kepez bundan böyle Antalya'nın ruhunu, özünü, kimliğini tespit eden bir belediyemizdir. CHP olarak Kepez'de toplantıyı yaparak, Kepez'de hakkını alamamış tüm insanlarımıza saygılarımızı sunmak istedik'' diyen Baykal, şöyle devam etti: ''Bugün aday tanıtım toplantısı yapıyoruz ama Türkiye'de büyük sıkıntıların içinden geçiyoruz. Ülkenin ekonomisi için güzel sözler söylendi. Ekonomik sorunlarını çözüldüğü yıllardır ifade edildi ama Türkiye'nin ciddi açmazda olduğunu görüyoruz. Ciddi ekonomik bunalım içindeyiz. Devletin borçları iki katın üzerinde artmış. Açıklar artmış. Ekonomi kendi ayakları üzerinde duramaz halde. İşsizlik artmış. Fabrikalar kapanmaya başlanmış. Ekonomi alarm veriyor. Kaygı verici bir görünüm içinde. Dünyadaki ekonomik krizden bağımsız. Yıllardır izlenen yanlış politikalar Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Ekonomik sorunlar, yolsuzluklar almış başını gitmiş. Tarihin en büyük yolsuzluk olayları yaşanıyor. Yolsuzluk bireysel suç olmaktan çıkmış toplumsal, kolektif, örgütlü nitelik kazanmış. Artık iktidarlar yolsuzlukla mücadeleyi bırakmış, nasıl nemalanırızona bakıyor. Eskiden sütü bozuk, ahlaki zaafı olan eline fırsat geçtiğinde yolsuzluk yapardı. İktidar yolsuzluğun üzerine giderdi. Şimdi yolsuzluk iktidar himayesinde yapılıyor, yolsuzluk yapanlara vergi imtiyazları veriliyor.''
''Siyaset hizmet için yapılır"
''Yolsuzluk yapan dernekler, daha rahat yolsuzluk yapsın diye kamuya yararlı dernek oluyor'' diyen Baykal, şunları kaydetti: ''Hayırları toplayıp televizyon kuruyor, siyaset yapıyor. Böyle olduğu Alman mahkemesince karara bağlanıyor. Mahkeme 'şu kişilerden de hesap sorun' diyor. Bir bakıyoruz Türkiye'nin en saygın görevindeler. Oraya nasıl geldi, rastlantıyla mı geldi? Onu oraya kim taşıdı, niçin taşıdı? Kamuya yararlı dernek statüsünü kim verdi? Mehmetçik Vakfına tanınmayan vergi imtiyazını o derneklere kim verdi?
O şirketlerin oluşturduğu televizyon kuruluşları kimin propagandasını yapıyor? Türkiye'de arınma, temizlenme ihtiyacı varsa yapılması gereken öncelikle milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak ve siyasetin yargıdan kaçan uygulamalarına son vermektir. Kimse kılını kıpırdatmıyor. Devletin gücü bu kez siyasi hesaplaşma için, rakiplerden intikam almak için, siyasi rakiplerini mahkum etmek için, onların başına dert açmak için kullanılıyor. Siyaset hizmet için yapılır. İnsanlığa hizmettir. Ülkenin geleceğine yönelik bir hizmettir. Böyle olursa siyaset güzeldir.
Siyasetin amacı hiçbir zaman kişisel duyguları, hırsları tatmin etmek, intikam alma fırsatı olarak değerlendirmek değildir. Kimse siyaseti özel hesabı için kullanma hakkına sahip değildir. Türk siyasi hayatında büyük kavgalar yaşanmıştır. O mücadelelerden sonra iktidar noktasına gelenler, mücadele ettiklerine daima hoşgörü göstermiştir.'