Şişli Aile Hekimliğinde Rant Kokusu
Vatandaşların sağlık hizmetini daha iyi alması amacıyla uygulanmaya başlanılan Aile Hekimliği Sistemi, İstanbul’da en yoğun nüfusa sahip Şişli’deki bir mahalleyi günden güne mağdur ediyor.
"Aile hekimi; yaş veya cinsiyeti ne olursa olsun,kişiyi bir bütün olarak incelemek için eğitilmiştir. Akut ve kronik hastalıkların tedavi edilmesine ek olarak, hastalıkların gelişmesini önlemek amacıyla düzenli sağlık taramalarını gerçekleştirir ve sağlıkla ilgili konularda danışmanlık hizmetini sağlar. Aile hekimi tarafından tespit edilen sağlık sorununun tedavisi, başka bir uzmanlık dalını ilgilendiriyor ve spesifik tedavi gerektiriyorsa, kişinin bu hizmete ulaşmasında koordinasyonun sağlanması da aile hekiminin görevidir."
Şişli’de bulunan 26 bin nüfuslu bir mahallede sadece 2 aile hekimi bulunuyor, ancak bu hizmetten sadece 6 bin vatandaş yararlanabiliyor. Mahalleye atanan doktorların 10 kilometre uzaklıktaki başka bir mahallede hizmet vermesi vatandaşın mağduriyetini arttırırken, söz konusu doktorların eczane ile anlaşma yapıp, vatandaşı oradan alışveriş yapmaya zorladıkları iddiaları ise kafalarda karışıklık yaratıyor.
Kendileri üzerinden rant sağlanmasından rahatsız olan vatandaşlar, gazetemize şikayetlerini dile getirirken, yaşadıkları zorlukları anlattılar. Şişli Gazetesi olarak bu konunun takipçisi olacağız.
Eczacı Sevinç Adıvar: Orada bir tezgah kurulmuş. Doktor veya doktorlarla, eczane arasında bir anlaşma var. Bütün hastalarım aynı konuyu dile getirdiler. Bu hiç etik değil. Herkes nereden isterse ilacını oradan alabilir. Bu bölgenin doktoruysa, buradan bir yer tutmaları gerekiyor. Gelsinler, maddi yönden esnaflar olarak yardımcı olalım. Bu gayri kanuni bir yöntem ama çözüm bulmak için yapalım.
Kendi hastalarından başka hastaları da kayıt ettiler. Hem bizim mahallenin hastalarına bakıyorlar, hem de bulundukları mahalleye. Bu bölgede çalışmak istemeyebilirler. Ama lütfen bize acilen doktor versinler. Yaşlı ve kalp hastası olan mahalle sakinlerimiz var. Taksi tutup gitmeleri gerekiyor ama imkanları yok. Çoğu hastam için sabahın erken saatlerinde randevu alıyorum.
Hacer Odabaşı: Muayene olduktan sonra eczane ismi söylerek oraya yönlendiriyor. İlaçlarımı her zaman aldığım yerden borçlu olarak aldım. Muayene için gittiğimde de yazdırdım. Ama karşı eczaneye yönlendirdiler. Kendi eczaneme de para ödemek zorunda kaldım.
Aile hekimliği sistemi, vatandaşlar hastane kapılarında beklemesin diye oluşturuldu. Ama orada da sabahın erken saatlerinde gidip sıraya girmeniz gerekiyor. Yoğun olduğu için sıra alamıyoruz. Yetkililer tek tek gözleyemezler. Sesimizi duyurmamız gerekiyor.
Erol Şengöz: 50 yaşında ve kalp hastasıyım. 3 ayda bir ilaç yazdırıyor, 6 ayda bir muayene oluyorum. Maddi durumum iyi değil ve o yokuşu bu hasta halimle çıkamam.
Hastaneye gidip, ilaçlarımı yazdırıyorum. Bana en yakın eczaneden al diyorlar. Kapıdan çıkar çıkmaz sizi çeviriyorlar. Reçetenizi verin, ilaçlarınızı hazırlayacağım diyorlar. Benim bir alışkanlığım var. Bizim üzerimizden rant çeviriyorlar. Bu nedenle bizim mahallemize gelmek istemiyorlar. Sağlık Bakanlığı’ndan acil doktor istiyoruz.
Eczacı İrem cebeci: 26 bin nüfus olmasının yanı sıra 6 bin kişiye bakan 2 hekimimiz var. 20 bin kişi başka bir mahallede tedavilerini yaptıracaklar. 20 bin kişinin başka bir mahalleye gitmesi mi doğru, 2 doktorun buraya gelmesi mi? Çıkış yolunun bulunması lazım.
Bir başka eczacı arkadaşımla söz konusu olan doktorların hizmet verdiği merkeze gittim. Hastamızla karşılaştık. Durumunu sorunca reçete beklediğini söyledi. Eline küçük bir kağıt vermişler. Doktor söylediği eczaneye giderek ilaçlarını almasını ve ilacı oradan aldığından emin olmak için de tekrar kendisine görünmesini söylemiş. Hastaları, doktor odasından çıkmadan yakalayıp, eczaneye götürüyorlar. Mağdur olan hasta da var, eczacı da.
Hüseyin Albeni: Babam 85, annem 83 yaşındalar. Bir arkadaşımın yatalak annesi var. Taksiye binseniz götürmez. Üstelik otobanı geçmek zorundasınız. Daha önce doktor atandı. Orada eczane ve doktorlar olarak, kendilerine uygun olan düzeni kurmuşlar. Kimse buradaki insanları mağdur etmek zorunda değil. Gerekli makamlarla görüştük. Yardımcı olacaklarını söylediler ama sonuçlanmadı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.