Vakfın yöneticileri, İstanbul Valiliğine ve Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı suç duyurusunda bulundu.

EMNİYET ARAŞTIRMA BAŞLATTI

Tehdit mesajını gönderdiği bilgisayara WPN programı yükleyip IP adresini Amerika olarak gösterdiği tespit edilen saldırganı, elektronik mail adresinde kendi ismini kullanmasının ele verdiği öğrenildi.

Dün bir basın açıklaması yapan. Vakıf yöneticilerinin yaptığı suç duyurusu üzerine İstanbul Emniyeti’nce başlatılan çalışmalarda, tehdit içerikli elektronik postanın gönderildiği bilgisayarın IP numarasının yurt dışında göründüğü belirlendi.

Güvenlik ve Siber Şube ekiplerince derinleştirilen incelemede, Hüseyin Ateş ismine ait bir mail adresinden gönderilen mesajın iletildiği bilgisayarın IP numarasının da WPN programı kullanılarak Amerika olarak gösterildiği belirlendi.

EMNİYET SALDIRGANI TESPİT ETTİ

Elektronik postanın kayıtlı olduğu ismin adres bilgileri üzerine yapılan çalışmada ise Konya Selçuk'ta ikamet ettiği ve tehdit mesajını gönderdiği belirlenen Hüseyin Ateş için savcılıktan gözaltı kararı talep eden İstanbul polisi, Vakfın yerleşkesi etrafına ve tehdit edilen vakıf yöneticileri Rakel Dink ve avukatına koruma verilmesi yönünde karar çıkartırken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün talimatıyla harekete geçen Konya polisi bu gün sabah saatlerinde Hüseyin Ateş'in adresine baskın yaparak kendisini yakalayıp gözaltına aldı.

“BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ”

Konya Emniyeti'nde gözaltında tutulan ve özel bir ekip tarafından sorgulanacağı öğrenilen şüpheli Hüseyin Ateş 27- 28 Mayıs tarihlerinde Hrant Dink Vakfı'nın elektronik posta adresine, "Bir gece ansızın gelebiliriz. Kardeş masalları anlatmayı bırakın ve ülkeyi terk edin" gibi sözlerle tehdit mesajları göndermiş Vakfın İstanbul Valiliğine ve Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı suç duyurusu üzerine de İstanbul Emniyeti harekete geçmişti.

Polisin bir FETÖ düzenbazlığı üzerinde durduğu tehdit olayıyla ilgili Vakıf tarafından yapılan açıklamada ise şu cümlelere yer verilmişti.

“Şişli Emniyeti ve İstanbul Valiliği’ne durumu yazılı olarak bildirdik. Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de resmi kurumların bilgisi dahilinde, herkesin gözü önünde öldürülmesinden önce de duymaya aşina olduğumuz ve bugünlerde marifet sayarak kimi çevrelerce sıkça tekrarlanan ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sloganını da içeren tehdit, Hrant Dink Vakfı’nı ‘kardeş masalları’ anlatmakla itham ediyor, ülkeyi terk etmemizi talep ediyor, Rakel Dink’i ve avukatımızı ölümle tehdit ediyor.

Son dönemde yükseltilmesinde sakınca görülmeyen ırkçı, ayrımcı, nefret dili ancak bu tür korkunç yaklaşımları tetikler, cesaretlendirir, azmettirir. Her vatandaşın eşit, özgür ve adil yaşamasını sağlamak için çalışmak Türkiye’de siyaset yapan tüm kesimlerin görev ve sorumluluğudur. Oluşturulan iklimin ciddiyetini vurgulamak ve tüm yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak üzere bu talihsiz duyuruyu yapmanın da bizim görevimiz olduğu kanaatindeyiz.

2007’den sonra daha adil, özgür, eşit bir Türkiye’ye katkı sunmak için kurulan ve o günden beri çalışmalarını bu yönde sürdüren Hrant Dink Vakfı olarak; tüm farklılıkların bir arada yaşadığı, ifade özgürlüğünün sonuna kadar kullanıldığı bir ülkeye kavuşma hayaliyle, ayrımcılıkla mücadele etmeye devam edeceğimizi saygıyla duyururuz.”