Stratejik bitki Türkiye'de

Stratejik bitki Türkiye'de

Jojoba, yüksek hararet ve basınca dayanıklı özelliği ile yemek ve kızartmalarda kanserojen olmayan tek yağ.

Çevre ve Orman Bakanlığı, Akdeniz ve Ege bölgelerini gıda, ilaç, kimya, uzay, enerji ve yakıt sanayinin hammaddesi olan stratejik bitki Jojoba ekimine açtı. Bakanlık, jojoba üretimi yapmak isteyen üretici ve çifçilere 49 yıllığına ücretsiz arazi tahsis ederken, Ziraat Bankası aracılığıyla da 15 ve 30 yıl sonra başlayan ödemelerle düşük faizli kredi imkanı sağlıyor.

Uzmanlar tarafından geleceğin ürünü olarak adlandırılan Jojoba, yüksek hararet ve basınca dayanıklı özelliği ile yemek ve kızartmalarda kanserojen olmayan tek yağ. Ham yağ olarak, uzay, kara, deniz ve hava araçlarında motor yağı olarak kullanıldığında 200 bin kilometre yağ değiştirmeden yol aldırabiliyor. Araçların yakıtına yüzde 5 ve yüzde 20 yakıt katkı maddesi olarak konulduğu 3 kat performans sağlıyor.

Açık sarı renkteki jojoba yağı, yüksek sıcaklık ve basınç altında çalışan makinelerde, çok hassas makinelerin yağlanmasında, uçak ve füze motorlarında, tanklarda ve diğer zırhlı araçlarda, motor yağı ve katkı maddesi ve kaba veya ince yağlama materyali olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sabun, şampuan, saç besleyicileri, mum, deterjan, reçine, koruyucu kaplama ve çürümeyi engelleyici maddelerin yapımında da hammadde olarak yararlanılıyor. 25 metreye kadar inen kökleriyle erozyonu ve çölleşmeyi önlediği gibi, buğday dahi ekilemeyen kırsal ve 1200 metreye kadar kullanılamayan engebeli arazileri ekonomiye kazandıracak nitelikteki bu ürün İsrail başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yetiştiriliyor.

İsrail 30 yıl önce jojoba enstitüleri kurarak dağlarına jojoba ekti. Mısır ve Hindistan ise yılda 90 bin ton jojoba yağı ihraç ediyor. Buna karşılık Çevre Orman Bakanlığı, ülkemizde jojoba üretimine henüz yeni izin verdi. Bakanlık, 81 il müdürlüğüne gönderdiği 09.10.2007 tarihli yazıda, Ege ve Akdeniz bölgelerini jojoba ekimine açtığını, talep eden üretici çiftçi ve köylülere boş orman arazilerin tahsis edileceğini duyurdu.

Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol Genel Müdürü Mustafa Yüksek imzasıyla illere gönderilen yazıda, "Ziraat Fakülteleri tarafından Türkiye'nin Akdeniz ve Ege bölgelerinin korunaklı bölgelerinde yetiştirilebileceği belirtilen jojoba'nın, özel ağaçlandırma çalışmalarında kullanılması Genel Müdürlüğümüzce uygun görüşmüştür. Gerçek ve tüzel kişilerin müracaatları halinde, yukarıda belirtilen toprak ve iklim özelliklerine sahip olan sahaların jojoba özel ağaçlandırmalarına konu edilmesi hususunda gereğini arz ederim" ifadelene yer verildi.

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Semih Tangolar, son istatistiklere göre Jojoba yağına yıllık 100 bin ile 200 bin ton dolayında talep olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tangolar, şunları kaydetti: "Dünyadaki mevcut üretim bin-2 bin tondur. Bu rakam mevcut talebi karşılamaktan çok uzak. Bu nedenle yeni üretim alanlarına gereksinim var. Ülkemizin özellikle Akdeniz bölgesinin sahil kesimi ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin çoğu yeri ile Ege Bölgesinin soğuktan korunmuş mikro klima alanları jojoba yetiştiriciliğine çok uygun. Bu üretimin desteklenmesi ile kırsal kesimdeki işgücünün ekonomik şekilde değerlendirilmesi sağlanarak, üretimden elde edilecek yüksek kazanç ile kırsal kalkınmaya katkı yapılmış olacaktır."

Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Fuat Ergenoğlu tarafından bu konuda 1992 yılında yürütülen bir proje hakkında bilgi veren Tangolar, "Güney Anadolu Bölgesinde Jojoba Bitkisinin Yetiştirilme Olanaklarının Araştırılması- TOAG-619" isimli TÜBİTAK Projesi bu konuda Türkiye' de yürütülmüş ilk projedir. Proje sonunda Jojoba bitkisinin Adana-Antalya arasında makilerle kaplı geçirgen toprakları değerlendirmeye çok uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bölümümüzde halen Jojobanın çoğaltılması, yağının çıkarılması, kalitesinin incelenmesi ve motor yağı ve katkı maddesi yanında, besi yemi olarak da değerlendirilmesi ile ilgili verilerin elde edilmesine sınırlı olanaklar ölçüsünde çaba harcanmaktadır. Ne yazık ki ülkemizde bu ve benzeri araştırma ve üretim amaçlı küçük birkaç alan dışında ticari anlamda verime geçmiş Jojoba plantasyonu bulunmamaktadır."

Bakanlığın iznini değerlendiren Tangolar, bunun memnuniyet verici bir gelişme olduğunu kaydetti. Jojoba yağının yüksek talep gören bir bitki olduğunu vurgulayan Tangolar, şöyle devam etti: "Jojoba, diğer bitkilerin yetişmediği kurak, çorak, verimsiz ve eğimli topraklarda yetişebildiğinden düşük sıcaklık sorunu olmayan ekolojilerde aynı zamanda mükemmel bir ağaçlandırma ve erozyon önleyici bitki özelliği taşıyor. Bakanlığın bu izni ile nispeten ekonomik olarak yeterince değerlendirilemeyen verimsiz, fakir alanların erozyona neden olmaksızın değerlendirilebilmesi mümkün olabilecektir. Kırsal kesimdeki işgücünün değerlendirilebilmesi sonucunda Jojoba üretiminden elde edilecek yüksek kazanç ile kırsal kalkınmaya önemli düzeyde katkı da yapılmış olacaktır."

Bio Teknoloji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydemir ise, Bakanlığın gecikmeli de olsa jojoba ekimine izin vermesinin sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı. Aydemir, jojoba'nın İsrail'in tekelinde olduğunun altını çizerken, İsrail ile birlikte Hindistan'ın sadece yağ ihraç ettiğini ve tohumlarını dış ülkelere satmadığını dile getirdi. Türkiye'nin sistemli çalışması halinde bu tekeli kırabileceğinin altını çizen Aydemir, jojoba tohumlarının da Mısır ve Meksika ülkelerinden temin edilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Aydemir, jojoba üretimi yapmak isteyen üreticiler için 49 yıllığına ücretsiz arazi tahsis edildiğini ve Ziraat Bankası aracılığıyla da 15 ve 30 yıl sonra başlayan ödemelerle düşük faizli kredi verildiğini sözlerine ekledi.

CİHAN


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.