Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt, yol kontrolü yapan trafik ekiplerinin, alkolün yanı sıra her türlü uyuşturucu maddeyi tespit edecek cihazlarla donatılarak denetimde bulunmaları için bilimsel çalışma yaptıklarını bildirdi.
     Kurt, 1. Uluslararası Avrasya Adli Bilimler Kongresinin açılışından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
     Kongrenin ana temasının ''terörizmle mücadele'' seçilmesiyle ilgili sorular üzerine Kurt, terörün, tüm dünyanın maruz kaldığı en önemli sorun olduğunu ve Türkiye'nin de bu sorunu yoğun olarak yaşadığını söyledi.
     Keramettin Kurt, kurum olarak, daha önce patlamalarla ilgili yaptıkları çalışmalarda ilk önce maddenin ne olduğunu tespit ettiklerini, daha sonra da kimliklendirme çalışması yaptıklarını ifade ederek, parçalanmış cesetleri birleştirerek kime ait olduğunu veya kayıp diye addedilen teröristlerin kimliğini tespit etme yönünde, DNA ve ''yeniden yüzlendirme'' diye adlandırdıkları çalışmalar yaptıklarını anlattı.
     Terör olaylarının dışında uçak, gemi ve tren kazası gibi toplu ölüm olaylarında da kimliklendirme ekiplerinin çalışma yaptığını belirten Kurt, en son Isparta'daki uçak kazasında bir gecede tüm otopsi işlemlerini ve kimliklendirme çalışmalarını bitirdiklerini kaydetti.
     Adli Tıp Kurumu Başkanı Kurt, kurumun sadece otopsi yapmadığını, kazanın meydana geliş şekilleriyle ilgili çalışmalar da yaptıklarını ifade ederek, yaygınlaşmış bir hizmet ağı ile Avrupa'nın en ileri kuruluşu şeklinde hizmet verdiklerini söyledi.
     Şu anda laboratuvarlarında teknolojinin son imkanı cihazların bulunduğunu, dünyanın en ileri ülkelerindeki cihazların kendilerinde de mevcut olduğunu belirten Kurt, ayrıca bu cihazları çalıştıracak beyinleri de yetiştirdiklerini kaydetti.
    
     -UYUŞTURUCU TESTİ-
    
     Kurt, Trafik Yasasına göre trafik polislerinin, kontrol ettikleri sürücülere yönelik alkol testi yaptıklarını hatırlattı. Ancak, kendilerine gelen mahkeme dosyalarında, alkolün dışında sürücülerin bir kısmının uyuşturucu madde aldığının tespit edildiğini dile getiren Kurt, bunların sentetik uyuşturucular veya diğer uyuşturucu maddeler olduğunu gördüklerini söyledi.
     Polislerin bu kontrollerde uyuşturucu testi yapmadıkları için bunları tespit edemediklerini dile getiren Kurt, şunları kaydetti:
     ''Aslında kişi, aracı sevk etmesi mümkün olmadığı durumlarda bile direksiyona geçerek kullanabiliyor. Ancak alkol kontrolü yapıldığı zaman alkol çıkıyor. Uyuşturucu testi yapılamadığı için bu tespit edilemiyor. Bu çok kolay bir test. Biz bunun üzerinde göreve geldiğimden beri uğraşıyoruz. Bunun yasalaşması için arkadaşlarımızla bu işe gönül verdik. Bunun tespiti için portal cihazlar var. İnsan tükürüğünden bir miktar alınıp, herhangi bir madde kullanılıp kullanılmadığı 5 dakikada tespit edilebiliyor. Sadece miktarını vermiyor. Bunun yaygınlaşması lazım. Fazla para değil. Alkol ölçümünden belki biraz pahalıdır, ama neticede bir kişi uyuşturucu almış mı almamış mı, bunu tespit ediyorsunuz. İleri merkezde de bunun miktarını tespit ediyoruz. Kan ve idrar tahliline geçiyorsunuz. Bunun trafik kazalarını büyük oranda önleyeceği kanaatindeyiz. Çünkü alkol yoksa kişi alkolsüz kabul ediliyor. Kaza oldu, ama neden oldu? Teknik, yol veya hava şartlarından diye düşünülüyor. Öyle değil, gerçek farklı. Yol kontrolü yapan trafik ekiplerinin, alkol kontrolünden ziyade her türlü uyuşturucu maddeyi tespit edecek cihazlarla donatılarak kontrolünü yapmaları için bilimsel çalışmaları yapıyoruz. Denemeler yapılıyor. Ondan sonra bu çalışmaları ilgili bakanlıklara sunarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını talep edeceğiz.''
     ''Üzeyir Garih ve Necip Hablemitoğlu cinayetlerinde 3 adli tıp doktorunun, delilleri kararttıkları gerekçesiyle gözaltına alındığı'' yönündeki sorular üzerine de Kurt, kurumdan gözaltına alınan doktor bulunmadığını, Adli Tıp Enstitüsünden bir doçentin gözaltına alınıp tutuklandığını, adli bilirkişilik yapanların adli tıp uzmanı diye basına yanlış yansıtıldığını kaydetti.
     Açılış toplantısının ardından, kongreye katılan yerli ve yabancı delegelere Adli Tıp Kurumunun laboratuvarları gezdirilerek, tanıtıldı.
     Daha sonra da katılımcılara WOW Otel ve Kongre Merkezinde resepsiyon verildi.