Tekin, 'Şişli'de tavla arkadaşı bulamayacaklar var' diyen Aylin Kotil'in mesajlarına dikkat çekti
Mustafa Sarıgül’ün eski eşi ve CHP milletvekili aday adayı olan Aylin Kotil, Şişli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tekin’e; ‘Yarınlarda birileri tavla oynayacak arkadaş bulamayacaklar’ diye eski kocası Mustafa Sarıgül’e ve Şişli'ye mesaj gönderdi.
BUGÜN KARISINA YARIN ŞİŞLİ’YE?
CHP’nin köklü ailelerinden ve Şişli’de ‘Aytekin Kotil Caddesi’ diye caddeye ismi verilen bir ailenin kızı, Mustafa Sarıgül’ünde eski eşi, Sarıgül’le yaşadıkları sıkıntılarla gündem olan Aylin Kotil Şişli Gazetesi’ne tarihe not düşecek açıklamalarda bulundu.
Aylin Kotil’in Şişli Gazetesi’ne yaptığı açıklamalar, yarınlarda Şişli ve Şişli Siyaseti için tarihe not düşeceğin ayak sesleri olacak.
AYLİN KOTİL’İN AÇIKLAMARI ŞİŞLİ’DE TARİHE NOT DÜŞECEK
Dün çocuğunun anası olan eşi bugün Mustafa Sarıgül ile ilgili sitem dolu açıklama ve mesajlar verebiliyor ise, yarınlarda, düşünün Şişli’nin ve Şişli Siyasetinin halini.
Dikkat! Şişli’de ve Mustafa Sarıgül ile ilgili tehlike var!
Buradan Mustafa Sarıgül’e de çağrıda bulunuyoruz. Bugün güç sende bir dediğin iki edilmiyor, daha dorğrusu edilemiyor. Şişli Belediye başkanlığına kimler geldi kimler geçti. Böyle gidersen akibetin diğerleri gibi de olmaz. Şunu unutma, Şişli ve Şişli siyaseti asla affetmez!
Evet gelelim Aylin Kotil ile yaptığımız röportaja:
Bu röportajda, Aylin Kotil'in yayınlanmasını istemediklerini yayınlama sözü verek röportajı yayınlıyoruz. Bize güvenip ses kaydı verdiği için de kendilerine teşekkür ederiz.
“TAVLA OYNAYACAK ARKADAŞLARI KALMIYOR”
Eğitim sektöründe faaliyet gösteren başarılı, genç iş kadını ve CHP 3’ncü bölge Milletvekili aday adayı Aylin Kotil ile gazetemizin sahibi Mehmet Tekin adaylık süreci ve güncel konularla ilgili Şişli ve İstanbul’a dair samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
Siyasetin içinde olan bir aileden geliyorsunuz. Sizdeki siyaset aileden gelen bir merak mı? Yoksa yaşam biçiminiz mi?
Ben bunun genetik bir miras olduğuna inanıyorum. Zaten bu genelde böyledir. Ailede doktor varsa diğer bireyler tıpa, avukat bir anne baba varsa çocuklar avukatlığa yöneliyor. Çocukluğundan beri bu konuda iç içe olması o kişinin ruhuna işlediğine inanıyorum. Ama ailenin bütün çocukları siyasetçi olacak diye de bir şey yok. Ben siyaseti ruhumda taşıdığım için seçtim.
“BAŞARILI OLMAK EN BÜYÜK TATMİN”
Ailem beni hiçbir zaman siyasete yönlendirmedi. Hep duygusal ve içten gelen bir şey olduğuna inanıyorum. Şuan toplum daha çok para kazanmaya odaklı olduğu için, başarılı olmak paraya yenildi. Oysa başarı insanı en çok tatmin eden duygulardan biridir. Sevdiğin bir işte gerçekten başardım diye bilmek insan için en büyük tatmindir.
“TAVLA OYNAYACAK ARKADAŞI KALMIYOR”
Bir noktadan sonra insanlar hizmet için siyaset yaptığını unutuyor ve ömrünün sonuna kadar orada kalacağını zannediyor. Görevi bittiğinde ruhsal durumu çökmüş oluyor ve bunalıma giriyor. O kadar menfaate dönük bir çevresi oluyor ki, iş bittikten sonra tavla oynayacağı bir arkadaşı bile kalmamış oluyor.
“ŞAKŞAK ÇILAR SEÇİLİYOR”
Bence siyasetçiler takımlarını istisnalar hariç büyük çoğunlukla kendilerine şak şakçılık yapan insanlardan seçiyorlar. Eleştiri ruhunu okşamıyor ve yanlarında ağır eleştireler yapan birisi egolarını inanılmaz derecede zorluyor. Aslında yanlış yaptığında onu uyara bilecek insanlarla çalışmış olsalar bunlardan çok fazla beslenebilirler.
“SINIRINI VE HADDİNİ BİLMEK ZORUNDA”
Takımdakiler sınırını ve haddini bilmek zorunda. Onlarda yerini kaybetmemek için sesini çıkarmıyor. “Alan memnun satan memnun”
Geçmişteki siyasetçilere bakınca aynı hataları yapanlar yok olmuşlar.
Peki, hiç mi ders almıyorlar?
Sonuçta hepimiz yok olacağız. Hepimiz ölümlü canlılarız. Önemli olan nasıl bir isim bıraktığınız. Kendinize göre çok başarılı olabilirsiniz. Ama saygı uyandıra biliyor musunuz? Etrafındakiler sizinle menfaat için mi yoksa saygı duydukları için mi çalışıyor? Siyasetçi için en önemli kriter bu olması gerekir.
CHP’den 3’ncü bölgeden milletvekili adayı gösterileceğiniz yüksek ihtimaldi.
Aday olamayınca neler hissettiniz?
Ben yapı itibari ile İleriye bakan bir insanım. Olmadıysa bunu sorun etmem. Böyle bir dönemde bütün aday adayları olarak şunu yaptık. Biz bu düzene karşıyız ve aday oluyoruz diyerek kendimizi öne koyduk aslında. İleride 10 yıl sonra bakıldığında çok önemli bir süreç olarak tarihe not düşüleceğini düşünüyorum.
“HİÇ İKTİDAR Olmamasına rağmen dimdik ayakta”
CHP örgütüne de çok teşekkür etmek istiyorum. Düşünürseniz 60 yıldır hiç iktidar olmamış. Buna rağmen halen dimdik ayakta kalan dinamik bir örgüt var. Bazen çay alacak paraları olmuyor ama ilçeyi yinede ayakta tutuyorlar. O insanların yaşadıklarından sonra, benim yaşadığımı pek önemsemiyorum açıkçası.
Şu an aktif olduğunuz bir sivil toplum örgütü var mı?
Aktif olarak bulunduğum her hangi bir STK yok şu anda. Fakat en son “Ali Sami Yen meydan olsun” diye bir proje var. Bu proje kapsamında Şişli Çevre Platformu kuruldu. Onlara destek olmamı istediler. Bende elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum.
Ali Sami Yen ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyim?
İstanbul içine nerdeyse rüzgâr girmeyecek artık. O kadar çok gökdelen dikildi ki son 10 yıldaki değişimi hayretle izliyorum. Ama kimsenin şuraya halka ait bir Central Park gibi bir proje yapayım diye bir derdi yok. Her şeyi bir kenara bırakın. Depren bölgesinde yaşıyoruz ve deprem olduğunda Şişli’de halkın toplanacağı yer yok. Bu yönde her hangi bir araştırma da gördünüz mü belediyelerde? O dahi yok.
“insanların toplanacağı yer yok”
E6’damı toplanacak insanlar. Oralar da mı çadır açacaklar? Toplumun bilinçli olması çok önemli. Bir kişi ikinci kişiyi getirir. Ama bir kişi olmaz ise üç kişi olmaz. Bunu anlamak lazım. Bir örnek vermek istiyorum. Almanya’da son eyalet seçimlerinde ilk kez yeşiller %25 ile birinci geldiler. Almanlar son sıralardaki marjinal bir parti olan Yeşiller’i birinci sıraya getirdiler. Oksijensiz kalıyoruz, çocuğumuzun gidebileceği parklar yok. Bu dönemde biz sahip çıkmaz isek çocukların sahip çıkacağı bir alan kalmayacak.
“Şişli’de ben de yürüyeceğim”
Yakında yapılacak olan yürüyüşte aktif olarak bende katılacağım ve ayrıca çevremdekileri de katmaya çalışacağım. Bu işin herhangi bir bölgesi yok sonuçta doğa ile alakalı bir iş bu ve bir tane İstanbul var. 29 Mayıs saat 11.00’de Şişli Meydan’ındaki yürüyüşe herkesi davet ediyorum.
Siz aynı zamanda bir eğitim kurumu işletiyorsunuz.
Eğitim sektörüne girmenizin özel bir amacı var mıdır?
Ben çocukları çok severim sebeplerinden biri bu. Görüyoruz 3 yaşındaki çocuklara bilgisayar eğitimi veriliyor. Biz daha çok o yaşta kazanılması gerekilen alışkanlıklara önem veriyoruz.
“Türkiye’de 6 kitaba 1 kişi düşüyor”
Japonya’da yılda 1 kişiye 24 kitap düşüyor. Türkiye’de 6 kitaba 1 kişi düşüyor. Tarihimizi, kültürümüzü ve mirasımızı bugüne yansıtamıyoruz. Kitapları bedava vermek bir işe yaramıyor. İçeriğinin değişmesi lazım. Sürekli bir sınav sistemi var, devamlı soru soruyoruz. Soruları biz soruyoruz, cevapları biz belirliyoruz. Siz anca seçersiniz diyoruz ve sonuçta soru soramayan bir gençlik yetiştiriyoruz.
“Artık yolsuzluğa doyduk”
Toplumda artık talana ve yolsuzluğa büyük bir tepki var. Tarih boyunca devrimlerde olduğu gibi doymuşluk yaşanıyor ve orada bir kırılma noktası oluyor. İnsanlar suni şeylerden doymuş durumda. Gerçekçi ve olduğu gibi kendini yansıtan liderlerin geleceğine inanıyorum.
“Cumhurbaşkanı’nın çocuğu sırada bekliyor”
Almanya'da anaokulları devlete aittir. Çocuk sayısı fazla olduğu için hemen yazılamazsınız ve sıraya girersiniz. 5 ay 6 ay sonra sıra gelir ve okula kaydınızı yaparsınız. Bir dergide okudum, şu an Alman Cumhurbaşkanı’nın çocuğu sırada. Ben bunun Türkiye’de de olacağına inanıyorum. Toplum artık başka türlüsünü kaldırmayacak.
Sayın Aylin Kotil; Şişli Çevre Platformu’na verdiğiniz destek den dolayı bir Şişlili olarak çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.
“Ben teşekkür ederim, böyle sermayenin döndüğü bir medya ağında bu konulara yer verdiğiniz için. Tarih ileride sizi de yazacaktır”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.