Teoman2 nın film projesi
Teoman, eylülde start vereceği yeni filmini anlattı: Rock grubunun var olma çabasını işleyeceğim. Bildiğim konuları anlatmayı seviyorum. Yaşadığımız tüm çelişkiler, yaptığımız saçmalıklar ve hayal kırıklıkları yer alacak..
Geçtiğimiz şubat ayında, kendi şarkılarını Sezen Aksu, İzel, Nil Karaibrahimgil gibi ünlü isimlerin yorumladığı 'Söz Müzik Teoman' adlı albümle adından söz ettiren Teoman; eylülde senaryosunu yazdığı bir film çekecek.
Günaydın'ın özel haberinde "Sinema çok yorucu bir şey, sırf zevkini çıkaracağım bir alan olsun istiyorum" diyen ünlü rockçı, filmle ilgili şunları söyledi: "Bir rock grubunun var olma çabasını anlatacak. Bildiğim konuları anlatmayı seviyorum. Arkadaşlarımızla yaşadığımız tüm çelişkiler, hayaller ve saçmalıkların hepsi bu filmde olacak." 'In İstanbul' dergisinin yaz sayısı için Derya Atakan'a röportaj veren Teoman; müzik, İstanbul ve sinema üzerine görüşlerini paylaştı.
RUH HALİNE BAĞLI BİR ŞEY
Son albümünüz 'Söz Müzik Teoman'dan bahsedecek olursak, şarkılarınızı seslendiren sanatçıların seçimi nasıl oldu?
Bunun tek bir formülü olmadı. Öncelikle sevdiğim, beğendiğim isimler olsun istedim. Kimisine yakın olduğumdan bizzat ben sordum. Mesela Yavuz Bingöl'e, 'İki Çocuk'u ve Nil Karaibrahimgil'e 'İstanbul'da Sonbahar'ı ben seçtim. Hit parça önerdiğim isimler arasında çok gerilerde kalmış şarkıları seçenler de oldu.
En çok hangi yorumu beğendiniz?
Ona tam karar veremiyorum, günden güne değişiyor. Mesela çok içe dönük ve gürültüden hiç hoşlanmayan bir günümdeysem; Harun Tekin'in 'İstasyon İnsanları'nı çok seviyorum. Ama daha hızlı, sert bir şey istersem Hayko Cepkin derim. Yani ikisi o kadar karıştırılamayacak yorumlar ki, ruh haline bağlı bir şey. Veya şarkımı alıp tamamen başka bir yere götürdüğü için Sezen Aksu'nun yorumladığı 'Paramparça'yı da seçebilirim, Candan Erçetin'den 'Kim?'i de. Yani sürekli değişiyor.
Başta daha sert müzik yapan müzisyenlerin zaman içinde sound'larında bir yumuşama olduğunu görüyoruz. Sizde ise son dönem çalışmalarınızda daha sert bir rock sound göze çarpıyor...
Ben de bilmiyorum. O sıralar neye özeniyorsam, kendimi ne zannediyorsam öyle şarkılar çıkıyor. Örneğin kimi zaman kendimi elinde gitarla şarkı çalan bir müzisyen veya şarkı yazarı olarak zannettiğimde, 'Gönülçelen' gibi daha soft ve folk tınıları içeren bir albüm çıkıyor. Kimi zaman da, her ne kadar biraz karışık olsa da kendi içerisinde tutarlı ve daha sert bir albüm olan 'En Güzel Hikayem' gibi albümler çıkıyor ortaya...
70'LERE SEMPATİ DUYARIM
Yetmişlerde hafif batı müziği denilen bir tür vardı, o dönemin müziği bugünkü pop müziğe oranla daha rock ağırlıklıydı, daha akustikti. O döneme bir yakınlık duyuyor musunuz sound açısından?
Ben yetmişlere müzikal anlamda büyük sempati duyuyorum. 1970-80 arasındaki müzisyenler şarkı yazarlığı açısından 1990-2000'deki müzisyenlerden daha başarılı oldular. Yetmişler hakikaten de Türk Pop Müziği'nin altın çağı. Çok güzel şarkılar yaptık fakat gene de onlar kadar başarılı şarkılar çıkaramadık aslında. Yaptığımız müziği, rock da olsa, çok sert ya da yumuşak da olsa, pop müziği kulvarı içerisinde değerlendiriyorum. Daha evvelden yapılmış olan bütün güzel şarkılar bizim işimizi zorlaştırıyor. Bir de ben bir şarkıyı 'Hadi hoş bir şarkı yapayım' diye yapmıyorum. Kendi içerisinde bir hikaye, bir perspektif oluşturmaya; bir anı, bir ilişkiyi anlatmaya çalışıyorum. Baştan öykü gibi yaklaştığım için işim daha da zorlaşıyor.
PLAK SEVİYORUM
İnsanlar artık müziklerini internetten indiriyorlar. Eskisi kadar yüksek satış rakamlarına ulaşan albümler de yok ama bir sürü yeni sanatçı ve albüm var...
Eskiden bizim için çok başarısız olan rakamlara şimdi çok iyi diyoruz. Ben açıkçası mutsuzum. Ama acaba benim baktığım yerden mi öyle görünüyor? İşte bundan emin değilim. Mesela şimdi plağa döndüm, çok daha fazla zevk alıyorum. Bir şeylerin o kadar da kolay olması kötü. Zaten mp3'lerden sound olarak çok da tat almıyorum. Küçük küçük detaylar bana daha önemliymiş gibi geliyor. Yıllar evvel bir grubun plağı çıktığında yurtdışına birisi gidiyorsa ısmarlardık. Şimdi herhangi bir şeyi hemen indirebiliyorum ama o zevki almıyorum. İnşallah bu bana özeldir ve başkaları öyle hissetmiyordur. Çünkü o zaman hiçbir şeyin değeri de zevki de kalmayacak.
Son dönem gruplardan dinledikleriniz var mı, kimleri seviyorsunuz?
Yenilerden Kreş ve Pinhani'yi çok beğendim. Büyük bir parçaları yok ama çok güzel şarkıları var. Mesela Hayko Cepkin... Türkiye'nin müzikal alanda geliştiğini hissediyorum. Ben çıktığımda çok alternatif bir pozisyondaydım, ama artık biz mainstream'e (ana akım) doğru gidince alternatife yer kalıyor. Bu nedenle Hayko'nun yaptığı gibi daha sert müzikler artık daha fazla yerini buluyor.
ZEVKİNİ ÇIKARACAĞIM BİR ALAN
Yeni sinema projenizden bahsedelim...
Bir senaryom var. Eylül ayında çekmek istiyorum. Sinema çok yorucu bir şey, sırf zevkini çıkaracağım bir alan olsun istiyorum. Birincisi ben prodüktör değilim, paradan da hiç anlamıyorum, sadece müziğini yapacağım, senaryosunu yazacağım ve yöneteceğim bir proje olsun istiyorum. Film, müzik üzerine olacak, bir rock grubunun var olma çabasını anlatacak. Biraz zamansal olarak öne aldım, normalde seksenlerde yaşadığım şeyi, doksanlara veya belki de 2000'lere taşımış olacağım. Bildiğim konuları anlatmayı seviyorum. Zamanında arkadaşlarımızla yaşadığımız tüm çelişkiler, hayaller ve saçmalıklarımızın hepsi bu filmde olacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.