TMSF İki Televizyona Daha El Koyacak

TMSF İki Televizyona Daha El Koyacak

Tek tezgahla pazar olmaz!" Atalarımız, "Tek tezgâhla pazar olmaz" demiş; alın size, özlü bir çoğulculuk, serbest piyasa ve rekabet teorisi.

Hangi alanda olursa olsun, gerçek bir başarının yolu mutlaka doğru bir rekabetten geçiyor.

Uzun yıllar sonra, Türk medyasında yeni bir dönem başlıyor. Çalık Grubu'nun, koparılan bir sürü gürültüye karşın Sabah ve Atv ödemesini yapacaklarını ve hatta ödemenin yapılacağı tarihi ilk kez bu köşede okudunuz.

Nitekim ödeme yapıldı ve artık Ahmet Çalık da, Aydın Doğan gibi bir medya patronu oldu. İlk ikinin hemen ardından, Mehmet Emin Karamehmet ile Turgay Ciner geliyor. Geçen yıl 3,5 milyar YTL'ye ulaşan reklam pastasından, bu yıl daha çok pay alma yarışında, bu dört isim ilk sıraları paylaşacaklar. Çalık Grubu için asıl zorluk şimdi başlıyor. Bu stratejik yatırım, daha stratejik bir iş planı gerektiriyor. Yoksa, sadece yıldız transferine dayalı bir çizgi, grubun hedeflerine ulaşamamasına sebep olacaktır.

Çıta oldukça yukarıya konulmak zorunda. Yazılı basında Hürriyet'i, televizyonculukta Kanal D'yi aşabilecek bir ticari başarı hedeflenmesi gerekiyor. Ellerindeki iki büyük medya kuruluşunun yanı sıra diğerlerini de güçlendirmek ve hiç vakit kaybetmeden bir haber kanalı oluşturmak neredeyse şart gibi. Elbette bütün bunlar çok kolay değil. Özellikle yazılı basında yeni bir gazeteyi piyasada kabul görecek bir yerde konumlandırabilmek çok zor. Hürriyet, yazılı basında köklü bir geleneği ve etkili bir çizgiyi temsil ediyor. Sabah ise, Babıali'deki eski Günaydın çizgisinin bugüne uzanmış biçimi. Aralarındaki farka bakılınca reklam gelirleri açısından zor da olsa, tiraj açısından böyle bir hedef aşılamaz görünmüyor.

Kanal D ise, gerek reklam gelirleri gerekse izlenme oranları açısından açık ara önde. Atv'nin son dönemde kötüleşen çizgisi, böyle bir hedefin yakalanabilmesini, epeyce zorlaştırıyor. Şurası belli ki, önümüzdeki dönemde, yeni hamleleri daha çok Çalık Grubu'ndan bekleyeceğiz. Artık sektördeki önemli aktörlerden bir diğeri ise, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu.

Adı üzerinde, esasen kamunun alacağını tahsil etme amacındaki TMSF, kendini sık sık medya kuruluşlarında buluyor. İlk günden itibaren, çok istekli olmasa da, medya kuruluşlarına el koydu, onları yönetti ve sonrasında da başarılı bir biçimde sattı. Her seferinde, bu kez tamam denirken, yenilerine el koymak zorunda kaldı. Şimdilerde Erol Aksoy'un % 17'lik hissesine el koyduğu için SHOW'un yönetim ve denetimine ortak oldu. Ancak...

Cavit Çağlar'ın TMSF ile yaptığı protokolün şartlarını yerine getirmemiş olması, başta kendisi olmak üzere çok kişinin başını ağrıtacak. Kulislerde, ilişkilerin uzantısının TMSF'yi bir büyük televizyon ile bir haber kanalına götüreceği konuşuluyor.

Ali Kırca alınmasın ama... TMSF'nin bundan sonraki durakları için, "Ali Kırca'yı izleyin" esprisi iyice yaygınlaştı. Tabii ki, bu bir şaka. Ama siz siz olun, hemen her şakanın altında bir gerçek yattığını da hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın!(Cengiz Özdemir/Bugün)

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.