Türk savunma sanayiinde büyük gün

Türk savunma sanayiinde büyük gün

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ''Geleceğin Müşterek Taarruz Uçağı'' olarak da bilinen F-35 projesindeki yerli payının bugün itibariyle 5,6 milyar dolara ulaştığını söyledi.

F-35 uçaklarının en karmaşık yapısal bölümlerinden biri olan orta gövdesinin ABD dışında tek kaynak olarak üretileceği ileri kompozit teknolojileri imalat tesisi, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş (TAI) tesislerinde hizmete girdi.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, tesisin açılış töreninde yaptığı açıklamada, yeni hizmete giren bu tesiste ilk orta gövde kompozit parçalarının da teslimatına başlandığını kaydetti.

F-35 projesinin Türk Hava Kuvvetlerinin 50 yıl boyunca bel kemiğini oluşturacağını kaydeden Bakan Gönül, hava kuvvetlerinin envanterinde bulunan F-4 ve F-16 uçaklarının bazılarının 2010 yılından itibaren teknolojik ömürlerini doldurmaya başlayacağını ve bundan sonra da devreye girecek olan F-35'lerin F-16'larla birlikte Hava Kuvvetlerinin üstün gücünü oluşturacağını bildirdi.

Vecdi Gönül, bu projenin Türk havacılığına önemli bir teknolojik birikim sağlayacağını da kaydederek, son insansız savaş uçağının yani F-35'lerin orta gövdesinin üretileceği bu tesisin önemli bir teknolojik işbirliği fırsatı olduğunu da vurguladı.

Bu proje ile yerli sanayinin azami ölçüde katkıda bulunmasının amaçlandığını ifade eden Gönül, proje çerçevesinde ödenecek olan paranın büyük bir kısmının Türkiye'ye dönmesinin hedeflendiğini söyledi.

Türkiye'deki bu tesisin Türk havacılık ve uzay sanayinin dünyanın en gelişmiş hava teknolojileriyle işbirliğini gösterdiğini anlatan Bakan Gönül, tesisin Türk havacılığının gelişmesine büyük katkı sağlayacağını bildirdi.

Milli Savunma Bakanı Gönül, ASELSAN'ın F-35 programına yönelik 1 milyar dolarlık katkı payı konusundaki girişimlerin de devam ettiğini ifade etti.

-SAVUNMA SANAYİ MÜSTEŞARI BAYAR-

Savunma Sanayi Müsteşarı Murat Bayar da yaptığı konuşmada, üstün teknoloji ürünü olan bu projeyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin tedariklerindeki yerli katkı düzeyinin yüzde 50 oranına ulaşabileceğini bildirdi.

Bayar, Türkiye'nin 1983 yılında başlamış olduğu F-16 projesiyle önemli teknolojik kazanımlar elde ettiğini ancak, F-35 programının F-16'lara göre çok daha farklı bir yapıda olduğunu vurguladı.

F-16'larda Türkiye'nin sadece katkıda bulunduğunu belirten Bayar, F-35 projesinde ise Türkiye'nin 9 ortak ülkeden biri olduğunu ve eş ülke statüsünde bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin bu projede, tasarımından üretim ve satışına kadar ortak ülke olarak çalışacağını anlattı.

Yerli sanayinin projeye katılımına büyük önem verdiklerinin altını çizen Bayar, müzakerelerle başlayan sürecin 2004 yılında oluşturulan Yerli Sanayi Koordinasyon Ekibiyle güçlendirildiğini belirtti.

Müsteşar Bayar, ayrıca bu projede yer alacak olan yerli firmaları, uzun vadeli ve uygun koşullu 250 milyon dolarlık kredi imkanından faydalandıracaklarını da vurguladı.

-''TAI, HAVACILIK VE UZAY SANAYİNDE ÖNEMLİ BİR KURUM''-

Lockheet Martin firmasının Başkan Yardımcısı Bob Bolz, TAI'nin F-16 üretimiyle önemli bir teknolojik birikim elde ettiğini belirterek, F-16 üretimindeki başarısı nedeniyle F-35'in orta gövde üretiminin TAI'ye verildiğine dikkati çekti.

5. kuşak bir savaş uçağı olan F-35'in, yüksek teknolojik özellikleri nedeniyle diğer uçaklardan farklı olacağını kaydeden Bolz, TAI'nin de bu uçakların üretiminde yer alacağını hatırlattı.

Northrop Grumman Şirketi Başkan Yardımcısı ve F-35 Programı Yöneticisi Mark Tucker ise yaptığı konuşmada, TAI'nin teknolojik olarak havacılık ve uzay sanayinde önemli bir kurum olduğunu belirterek, böylesine ileri bir kompozit teknoloji imalat tesisine sahip olduğu için TAI'nin gurur duyması gerektiğini vurguladı.

Bugün açılan tesiste F-35 programı çerçevesinde bazı kompozit parçaların da teslimatına başlandı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.