Türk şirketlerinde kriz alarmı
Şirketler hangi tedbirleri alıyor? İşçi çıkartmalar başlayacak mı? İşte dev şirketlerin aldığı kriz önlemleri...
Dünyanın birçok ülkesinde, bankacılık sektörü başta olmak üzere hemen her sektörde etkilerinin görülmeye başlanacağı belirtilen ABD kaynaklı global krizden az etkileneceği belirtilen Türkiye'de, özel sektör önlem almak üzere harekete geçti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın, geçtiğimiz günlerde, kriz nedeniyle iş dünyasının çok tedirgin olduğunu belirterek, özel sektörün tasarruf tedbirleri almaya başladığını duyurmasının ardından, bazı iş dünyası temsilcileri de önlem almanın gerekliliğine işaret etti.
Global krizin yurt içinde üretim, tüketim, istihdam ve ihracatta azalmaya neden olacağını öngören bazı firmalar, birtakım önlemler almaya ve masraflarını daha iyi kontrol etmeye çalışıyor. Kimi firmalar kriz nedeniyle birkaç ay önceden tedbir almaya başladı, kimisi de önlem hazırlığı içinde olduğunu ifade ediyor.
Kriz nedeniyle bazı firmalar yıl sonu öngörülerini revize ederken, Avrupa'daki durgunluktan dolayı yeni pazar arayışı içerisine giren firmalar da bulunuyor. Kriz, bazı şirketlerin 2009 yılı planlarına da girdi.
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kriz nedeniyle tedirginlik duyduklarını ifade ederek, ABD ve Avrupa'da yaşananları gördüklerini, bunun, Türkiye'de de son dönemde ekonomide ve talepte bir daralma şeklinde etkisini gösterdiğini söyledi.
Özilhan, "O nedenle de 2008 ve 2009 için daha tedbirli, dikkatli davranıyoruz. Ona göre üretim programlarımızı daha tedbirli yapıyoruz, stoklarımız konusunda daha tedbirli davranıyoruz, işletme sermayemizin ihtiyaçlarını daha tedbirli gözden geçiriyoruz, masraflarımızı daha iyi kontrol etmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Krizin 2009 yılı planlarına da girdiğini ifade eden Özilhan, "Öyle agresif büyüme hedefleri yok, daha dikkatli maliyet oluşturacak yapılar var. Dolayısıyla tahsilatların daha iyi yapılması, maliyetlerin düşürülmesi için daha yoğun çalışmalar var. Onun için daralmanın ve bu yapının gereklerini yerine getiriyoruz" dedi.
Üretim, istihdam ve ihracatta düşüş beklendiğine dikkati çeken Özilhan, Türkiye'de istihdam konusunda birtakım sıkıntılar yaşanacağı inancını taşıdıklarını, Anadolu Grubu olarak bunun üstesinden gelebileceklerini düşünerek daha "dikkatli kötümser" ya da daha "dikkatli iyimser" olduklarını, her şeyi gözden geçirmeye çalıştıklarını anlattı.
STOK ŞİŞMELERİ
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar, kriz nedeniyle 6 aydır önlem aldıklarını, belli iş planlarında daha temkinli olmaya yönelik birtakım tedbirleri "doğal olarak" gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Kibar, "2009 ile ilgili iş planlarının normalde bu ay sonuna kadar toparlanması icap ederdi, ancak herhalde bu planların toparlanmasını biraz daha geciktirmemiz gerekecek. Kasımdaki ABD seçimlerinin neticesini görmemiz lazım. Seçimin dünya ülkelerine yansımasının nasıl olacağı ile ilgili öngörüde bulunmak icap ediyor" diye konuştu.
Yıl sonu hedeflerini revize ettiklerini ve aşağıya doğru çektiklerini ifade eden Kibar, krizin, şubat ve marttan itibaren Türkiye'ye etkisinin olacağını öngördüklerini, ancak ağustos sonrasında daha yaygın ve etkin olmaya başladığını, önümüzdeki yılın mart ayında reel sektörün krizi daha fazla hissedeceğini, işsizlikle ilgili sıkıntıların o dönemlerde zirveye ulaşacağını ve ondan sonra tekrar geri dönüşün başlayacağını savundu.
Kibar, otomotiv sektörü ile değerlendirmede bulunurken de, "Üretim durdurulmaz, her zaman kontrollü yapılır. Biz kendi bünyemizde (Hyundai) bunu aylardır sağlıklı bir şekilde götürmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki yılda da aynı konservatif planımıza devam edeceğiz. Bazı kurumlarda stok şişmeleri olduğunu duyuyoruz" dedi.
Ali Kibar, yeni birtakım projeleri bulunduğunu, bunları devreye alacaklarını, ihracat ve diğer konularla ilgili bu projeleri önümüzdeki günlerde karara bağlayacaklarını bildirdi.
"ÖYLE DRAMATİK BİR ŞEY YOK"
Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan ise, "olası" kriz için herkesin kendine göre bir düşüncesi ve pozisyonu bulunduğunu ifade ederek, "Öyle dramatik bir şey yok" değerlendirmesinde bulundu.
Karamercan, "Kriz, 2009 planlarınıza girecek mi?" sorusu üzerine, "Üzerinde çalışıyoruz. Henüz net bir şey söyleyemem" dedi.
"BÜYÜME PLANLARINDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YAPMIYORUZ"
Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer de, şirketlerini her zaman dikkatli yönettiklerini, verimliliğin kendileri için her zaman ön planda olduğunu belirterek, perakendede kendilerinin ve tüm sektörün büyümesinin süreceğini ifade etti.
Dinçer, büyüme planlarında herhangi bir değişiklik yapmadıklarına işaret ederek, "Ümit ediyoruz ki, şu anda bazı alanlarda gözüken o ufak çaplı daralmalar da yok olup gidecek. Temel olarak Türkiye'de iç piyasada daralmanın gerçekleşmesi için çok fazla bir neden de yok. AB veya dünya ile entegre olmamızdan dolayı biraz ihracatlarımızda gerileme olacak anlaşılan... Çok önemli bir daralma olmasını da beklemiyoruz" şeklinde konuştu.
Perakende sektöründe bir istihdam düşüşü beklemediklerini ifade eden Dinçer, "Geneli söylemek çok zor. İhracata dönük sektörlerde daralma olur. Perakende sektörü sürekli büyüyen bir sektör, dolayısıyla böyle bir şey olmaz" dedi.
Dinçer, krizin 2009 planlarında yer alıp almadığı konusunda da, "Daha temkinli olacak tabii... Biraz daha üfleyerek yiyeceğiz, ama dikkat edeceğiz. Yani likit kalmaya... Bizim şirketlerimizde kriz için özel önlem almamızı gerektiren bir durum yok" diye konuştu.
"MUTLAKA TEDBİR ALMAK VE PROAKTİF OLMAK GEREKLİ"
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da, konuyu dikkatle takip ettiklerini, ancak tedirginlik duyarak çözüme ulaşılamayacağını bildiklerini ifade ederek, önlem almanın önemine işaret etti.
Aybar, otomotiv sektörü açısından iç pazarın canlı tutulabilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, firmaların yeni ürünler pazara sunarken, müşterileri çekebilecek kampanyalarına da devam etmeleri gerektiğini kaydetti.
Piyasaların morale de ihtiyaç duyduğunu dile getiren Aybar, otomotiv sektörüne ilişkin olarak finansal çözüm üretmeye ara verilmemesi ve gerekli tetikleyicilerin bir an önce devreye sokulması gerektiğini vurguladı.
Aybar, "Son gelişmelere ilişkin tedirginlik duymakla birlikte alınacak önlemlerle 2009'u güven içinde geçirebileceğimizi düşünüyorum. Ancak mutlaka tedbir almak ve proaktif olmak gerekli" şeklinde konuştu.
Herkesin kazanacağı formülleri geliştirmek gerektiğini belirten Aybar, "Şu bir gerçek ki; şu günlerde ciddi kampanyalar var. Marjlar zorlanıyor, artık marj kalmadığını söyleyebiliriz" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.