Amasra'nın hırçın dalgası Barış Akarsu soğan ekmek yiyerek büyüdü

Şarkıcıve oyuncusu Barış Akarsu’nun ölümü, memleketi Bartın’ın Amasra İlçesi’ni yasa boğdu. Arkadaşları, yarın toprağa verilcek Barış'ın, soğan ekmek yiyerek Amasra kumsallarında büyüdüğünü söyledi. Gitar çalarak, balık tutarak geçimini kendi sağlayan, tekvando, yelken, kick boks gibi sporlarla uğraşan Barış'ı 14 yaşına kadar büyüten anneannesi 70 yaşındaki Nazire Kökdemir, “Çekiç, keserle çok uğraşırdı. Hatta bir ara ‘marangoz olmayı çok isterdim’ demişti. Çok erken öldü'' diyerek gözyaşı döktü.

Dün akşam saatlerinde yaşamını yitiren 29 yaşındaki Barış Akarsu’nun ölüm haberini alan Amasralılar, büyüdüğü kumsalda toplanarak ateş yaktı. ‘Amasra kumsalının hırçın dalgası Barış’ yazılı posterini açan arkadaşları, gece mum yakarak, gitar çalarak sabaha kadar Barış’ın şarkılarını söyledi.

Barış için kent merkezine asılan ve ‘Dualarımız Barış için’ yazılı dev posteri Amasralılar'ı hüzünlendirdi. Barış’ın ölüm haberini alan arkadaşları ve Amasralılar büyük üzüntü yaşadı. Barış’ın Amasra’ya gelişinde uğradığı lokanta ve balıkçı restaronlarının personeli ile arkadaşları Barış’ın ölümüne bir türlü inanamadıklarını söyledi.
Posterleriyle bezeli Amasra’da kafe, restaron, kahve, cadde ve sokaklar dahil her tarafta Barış’ın ölümü konuşulurken, halk, özel bir televizyon kanalında düzenlenen yarışma programında birinci olmak için oy attıkları Barış’ın cenazesini bekliyor.

YARIN ÖĞLE NAMAZINDA TOPRAĞA VERİLECEK
İstanbul, Ankara ve çevre illerden gelenler de Amasra’da park ve bahçelerde oturdu. Barış Akarsu’nun cenazesi yarın öğle namazının ardından toprağa verilecek. Çok genç yaşta şöhrete ulaşan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'nde okuduğu belirtilen Barış Akarsu, Amasra Belediyesi’nden emekli Selahattin ve ev kadını Hatice Akarsu'nun iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Akarsu, Bartın’ın tarihi ve turistik ilçesi Amasra’nın sahillerinde balık tutarak, gitar çalarak ve tekvando, yelken, kick boks gibi çeşitli sportif faaliyetlerde bulunarak büyüdü. Daha çok Kum Mahallesi’nde yalnız yaşayan anneannesi Nazire Kökdemir’in yanında kalan Barış Akarsu, iddiaya göre kendisiyle ilgilenmeyen ailesine sinirlenerek çalışmak için gitarını da yanına alıp 16 yaşındayken Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’ne gitti, barlarda, yerel televizyon ve radyolarda programlar yapmaya başladı.

‘SOĞAN EKMEK YİYEREK BÜYÜDÜ’
Barış'ın çocuklur arkadaşlarından Amasra’da bir lokantada garsonluk 32 yaşındaki Kudret Gündoğar, şunları söyledi:
“Arkadaşlarla toplanıp devamlı kumsala giderdik. Barış bize gitar çalardı. Biz şarapları alırdık. Sabaha kadar şarap içer onun söylediği şarkıları dinlerdik. Sabah yatıp öğlene kadar uyuyup tekrar buluşur, kumsalda gitar sohbetimize devam ederdik. Barış sahilde yetişti, ağabeylerimizin büyüklerimizin yanında. Gelirdi lokantaya buradan istediği yemeği söyler beraber yerdik. Soğan ekmek parasını biz verirdik, ağabeylerimiz de şarap parasını verirdi. Evden herhangi bir şey yemezdi. Zaten babasının maaşı 350 milyondu, eve mi baksın, kira mı versin. Maddi durumları iyi değildi.''

‘ANNE BABASININ AYRILMASINA ÜZÜLÜYORDU’
Barış’ın Amasra kumsallarında yetişmesinde emeği geçtiğini belirten balıkçı 47 yaşındaki Celal Sonerler, onun sevecen ve sıcakkanlı bir çocuk olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Yaz günleri plajda oturur gitar çalardı. Beraber güzel günlerimiz oldu. Sessiz, sakin kimseye zararı olmayan birisiydi. Orada arkadaşları vardı. Annesi, babası ve arkadaşlarını terk etti. Ereğli’ye gitti. Arada bir Amasra’ya gelirdi. Bağımızı koparmıyorduk. Kendi ekmeğini kendi çıkarırdı. Kimseye gidip bir kuruş istemezdi. Kendi kendini yetiştirdi. Biraz da anne baba olayı vardı. Özellerine girmek istemem, ama anne babanın dargınlığının ezikliği vardı. ‘Ben gideceğim’ dedi ve çıktı gitti. Anne babasının ayrılmasına üzülüyordu.'' Barakada yaşayan anneanne Nazire Kökdemir, torunu Barış Akarsu’yu 8 yaşından 14 yaşına kadar kendisinin büyüttüğünü vurgulayarak şunları söyledi:
“16 yaşında Ereğli’ye gitti. Onu biz büyüttük. Çok erken oldu, keşke bu kadar erken olmasaydı. Dedesiyle çok güzel günler geçirdi. Dedesiyle denize gider balık tutarlardı. Ekstra işlerle çok uğraşırdı. Çekiç keserle çok uğraşırdı. Küçüklüğünden beri çok temiz kalpli bir çocuktu. Anne babası geçinemedikleri için yıllar önce 6 aylığına anlaşmalı olararak boşandılar. Sonra tekrar nikah tazeleyerek bir araya geldiler. Torunum onların ayrı olmasına üzülüyordu.''

milliyet