5. Dünya Odalar Kongresinin ikinci gününde düzenlenen ''Ulaşım ve Lojistik'' konulu oturumda konuşan Tüzmen, Türkiye'nin ulaştırma ağında bir kesişim noktası olduğunu belirterek, Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizini serbest ticaret bölgesi haline getirmek için çalıştıklarını söyledi.

Tüzmen, Türkiye'nin dış ticaret hacminin 3 kat artışla 250 milyar dolara ulaştığına değinerek, ''Bütün bunlar hep lojistik... Taşımacılık çok önemli bir rekabet unsuru. Amaç, önemli ulaştırma yollarının kendi ülkelerinden geçmesidir. Beklemeyin, bu ülkeye gelmeniz lazım. Türkiye, gelinecek bir ülke'' diye konuştu.

Uluslararası ticarette Doğunun öneminin arttığını vurgulayan Tüzmen, Avrupa ile Asya arasında malların taşınması konusunda yüksek bir potansiyel bulunduğunu, bu ülkelerle iş yapmanın başka yollarını bulmak gerektiğini ifade etti. Her türlü lojistik faaliyetin Batıdan Doğuya kayacağını ve bunun Türkiye üzerinden olacağını belirten Tüzmen, Marmara tüp geçişi ve Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu gibi büyük kapsamlı projelerin inşaatına başlandığını, bu çerçevede yabancı sermayenin yapımı planlanan diğer büyük kapsamlı ulaştırma altyapısı projelerine iştirak etmesine büyük önem verdiklerini ifade etti.

'İHRACATIMIZIN YÜZDE 48'İ DENİZ YOLUYLA YAPILIYOR''

Bakan Tüzmen, dış ticarette deniz yolu ve kara yolu modlarının belirleyici rol oynadığına dikkat çekerek, ihracatın yüzde 48'inin denizyolu, yüzde 41'inin karayolu ve yüzde 5'inin havayolu, ithalatın ise yüzde 53'ünün deniz yolu, yüzde 24'ünün kara yolu, yüzde 10'unun hava yolunun ve yaklaşık yüzde 6'sının sabit ulaşım tesisatı modları kullanılarak yapıldığını kaydetti.

Demiryolu payının gerek ihracatta, gerekse ithalatta oldukça düşük bir seviyede bulunduğuna işaret eden Tüzmen, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin gittikçe artan dış ticaretine, ülkemiz üzerinden geçmesini arzu ettiğimiz ticareti de eklediğinizde bu kadar büyük kapsamlı bir mal hareketinin en ekonomik ve çevreye en duyarlı şekilde taşınması, demiryolu-denizyolu multimodal taşıma ile mümkün olabilecektir. Bu itibarla altyapı projelerinin önceliklendirilmesinde demiryolu-denizyolu multimodal taşımacılık esas alınmalıdır. Türkiye'de taşımacılık sektörünün gerçek anlamda gelişimini sağlayabilmenin bir diğer koşulunun 3. parti lojistik yönetimi ve 4. parti lojistik yönetimi yapılanmasının, iletişim ve bilişim teknoloji kullanımının ve e-ticaret uygulamalarının geliştirilmesidir. Bu alanlarda da yabancı sermaye için büyük fırsatlar olduğunu düşünüyoruz.''

Taşımacılık sektöründe verimsizlik yaratan korumacılığın terk edilerek rekabetçiliğin uluslararası ve bölgesel entegrasyonların geliştirilmesi suretiyle korunmasını temel alan anlayışa geçilmesi gerektiğini belirten Tüzmen, ''Lojistik hizmeti satın alanların en önde gelen temsilcisi olan ticaret odalarına, politik karar alma süreçlerinde lojistikte rekabetçiliğin ve verimliliğin temel alınmasının sağlanması yönünde çok büyük bir görev düşmektedir'' diye konuştu.

TÜZMEN, MERSİN AKDENİZ OLİMPİYATLARINA DESTEK İSTEDİ

 Kürşad Tüzmen, 2013 için Mersin'in Akdeniz olimpiyatlarına aday şehir olduğunu hatırlatarak, bütün katılımcılardan Türkiye'yi desteklemelerini istedi. Seçim bölgesi olan Mersin'de çok büyük bir liman bulunduğunu ve bu kentin gelecekte Akdeniz'in en iyi lojistik merkezlerinden biri haline getirme hedefleri olduğunu vurgulayan Tüzmen, ''İhtiyacımız bir havaalanı. O da önümüzdeki dönemde olacak'' dedi.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Tüzmen, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Zirvesinin geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yapıldığını hatırlatarak, Karadeniz bölgesinde tercihli ticaret anlaşmaları aracılığıyla yeni bir dinamizm oluşturabileceklerini söyledi.

Bakan Tüzmen, Suriyeli bir katılımcının sınır kapılarıyla ilgili bir sorusu üzerine de bütün komşu ülkelerle gümrük kapıları konusunda daha iyi bir sistem oluşturmak istediklerini ifade ederek, gümrük alt ve üst yapılarının sanayi ve ticaret odalarına bırakıldığını, Hatay Cilvegöz kapısının hazır olduğunu, bir ay içinde istedikleri konuma geleceğini kaydetti.