Erdal Şen'in haberi

AK Parti'nin yeni yüzlerinden sanatçı Osman Yağmurdereli, baba vasiyeti üzerine siyasete soyunduğunu belirtiyor. Hedefinin 'demokrasi savaşı vermek' olduğunu belirten ünlü sanatçı, özellikle bugünlerde demokrasiyi korumanın çok önemli olduğuna inanıyor. Yağmurdereli, "Halkın oyuyla gelmiş insanlar, ancak halkın oyuyla gidebilir. Siz buna müdahale ederseniz halkın, milletin verdiği oyun ne önemi olacak?" diye soruyor.

Sanatçı Osman Yağmurdereli, AK Parti'nin İstanbul İkinci Bölge'de sekizinci sıra adayı.

Yağmurdereli, AK Parti Grubu'ndaki katılım töreninde "Meclis hep açık kalmalı." diyen babasının vasiyetini anlattığında büyük alkış almıştı. Bu yüzden demokrasiye inancının 'baba yadigarı' olduğunu ifade ediyor. Ünlü sanatçı, babası da tutuklandığı için 27 Mayıs darbesine yakından tanık olmuş. Demokrat Parti'nin kapatılmasının ardından kurulan Adalet Partisi'nin ilk Trabzon il başkanı olan baba Zeki Yağmurdereli, 1961'den 65'e kadar Trabzon milletvekilliği yaptı. O yıllarda Ankara'ya taşınan ailenin evinde siyaset hep konuşulur olmuş. Babasının arkadaşlarına çok hizmet ettiğini belirten Yağmurdereli, şöyle konuşuyor: "Geç saatlere kadar oturduklarında annem, ablam uyurdu. O zaman kahvelerini ben yapardım. Onlara hizmet etmekten keyif alırdım. Ragıp Gümüşpala, Necip Danişoğlu, Mahmut Koloğlu, kahve ikram ettiğim siyasetçilerdendi. Hatta sabah uykudan kalktığımda başımın yanında 1 lira harçlık konulmuş olduğunu görürdüm. Babam, yaptığım hizmeti ödüllendirirdi."

Bakan Faruk Özak aracı olmuş

Darbeleri yaşamış bir vekil oğlu olarak ailece hep demokrasinin yanında yer aldıklarını anlatan Osman Yağmurdereli, babasının Meclis'le ilgili sözlerini hiç unutmuyor. "Bu Meclis hep açık kalmalı, hiç kapatılmamalı." sözünü vasiyet olarak gören Yağmurdereli, bugünlerde demokrasinin korunmasına daha fazla ihtiyaç olduğunu düşünerek elini taşın altına koymaya karar vermiş. Bu yüzden Başbakan Tayyip Erdoğan'la temasa geçmiş: "Siyasete girmeyi uzun süredir düşünüyordum; ama işlerin yoğunluğundan bir türlü kısmet olmamıştı. Başbakan'la her görüştüğümüzde kendisiyle gönül bağı olduğumu hissettirmişimdir. Bu seçimlerde politikaya girmeyi düşündüm. Düşüncemin Bayındırlık Bakan'ımız Faruk Özak vasıtasıyla Başbakan'ımıza iletilmesini istedim. Sağ olsun kendisi bu arzumu iletti. Başbakan'ımız da beni aradı ve memnun olacağını iletti. Ankara'da yüz yüze görüşünce süreç başlamış oldu."

Osman Yağmurdereli, demokrasiye olan inancını ise şu sözlerle dile getiriyor: "Bir başbakan bir ülkede nasıl asılabilir? Yazık, günah değil mi? Ya da 23 yaşındaki bir delikanlının asılması ne kadar doğrudur? Bunu insan nasıl yorumlayabilir? Siyasete müdahale ettikten sonra halkın verdiği oyun ne önemi kalacak? Ülkemiz artık bir daha böyle bir şey yaşamamalı. Demokrasinin mevcutlar içindeki en iyi yönetim tarzı olduğuna inandım. Biz bu ülkede halkın istediği şeylere saygı göstermeliyiz. Kimse kimsenin hayatına müdahale etme hakkına sahip değil. İnsanlar nasıl mutlu oluyorsa öyle yaşayacak. Kimi iktidara getirmek istiyorsa onu getirecek ve öyle yaşayacak."

Sanatçıların sorunlarını çözeceğiz

Yağmurdereli, arkadaşlarından tek bir kişinin bile tercihine karşı çıkmadığını söylüyor. Çok sayıda sanatçı arkadaşından destek almış. Yağmurdereli, "AK Parti'yle sanat camiası arasında bir köprü olacak mısınız?" sorusuna, "Gönlü çeken, beyni isteyen varsa başımın tacıdır. Bazı arkadaşların şu sözlerini unutamıyorum. 'Yağmurdereli hangi partideyse biz ordayız' diyen arkadaşlarım oldu." karşılığını veriyor. Yağmurdereli, bunun karşılığında sanat camiasının sorunlarının takipçisi olmaya kararlı.

Zaman