Yarın hayat duracak

Yarın hayat duracak

Sayısı 2.5 milyonu bulan kamu çalışanları, yarın bir günlük iş bırakma eylemi yapacak.

Kamu-Sen ve KESK'in çağrısıyla yarın 5 konfederasyona bağlı çalışan yaklaşık 2.5 milyon memur, 'uyarı grevi'ne çıkacak

Sayısı 2.5 milyonu bulan kamu çalışanları, yarın bir günlük iş bırakma eylemi yapacak. Kamu-Sen ve KESK’in çağrısıyla gerçekleştirilecek ‘uyarı grevi’ nedeniyle yarın eğitim, sağlık ve maliye gibi kamu hizmetlerinde aksamalar yaşanabilecek. Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in yanı sıra Birleşik Kamu-İş, BASK ve HAKSEN üyelerinin de katılacağı eylem nedeniyle vatandaştan anlayış ve destek bekleyen memur, hükümetin dikkatini yüzde ‘2.5 artı 2.5’luk zamdan grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkına kadar pek çok sıkıntıya çekmeyi amaçlıyor. Bu arada kendi çocuğunu okula göndermeme kararı alan memur, diğer velilerden de bu yolla destek istiyor.

Tedbirinizi alın

Memur sendikaları yarın trenlerin çalışmayacağını, acil servisler dışında sağlık hizmeti verilmeyeceği uyarısında bulunurken, vatandaştan eylemi destekleyecek biçimde tedbirini almasını istedi. KESK Genel Başkanı Sami Evren, “25 Kasım’da kamuda hizmet üretmeyeceğiz. Kamu çalışanlarının vatandaşlara nitelikli hizmet üretebilmeleri bu grevin gerekli” derken, şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de çalışma yaşamının demokratik olmadığını ifade ederek, çünkü çalışanların toplu pazarlık hakkının bulunmadığını, var olanların da bu hakkı sınırlı sayıda kullanabildiğini belirtirken, vatandaşlardan bu ‘uyarı grevi’ için destek istedi.

Çocukları göndermeyin

Vergi dairelerinin çalışmayacağını, trenlerin duracağını ve uçakların da rötar yapacağını dile getiren Evren, ‘uyarı grevi’yle gerçekleştirilecek bu demokratik tepkiyi iktidarın anlaması gerektiğini kaydetti. Evren, “Yurttaşların 25 Kasım’da bizim eylemimizi destekleyecek biçimde tedbirlerini almalarında fayda var diye düşünüyoruz. Biz o gün sokaklarda, alanlarda, iş yerlerinde grevde olacağız. Türkiye’de o gün emek ve demokrasi adına çok güçlü bir rüzgar esecek” derken, acil sağlık sorunu olmayanların hastanelere gitmemelerini, velilerin o gün çocuklarını okula göndermemelerini talep etti.

Yüzde 5’i sendikalı

Türkiye’deki çalışma yaşamının demokratikleşmesinin istediklerini de belirten Evren, şunları söyledi: “Bir ülkede çalışanların yüzde 5-6’ının sendikalı olmasının o ülkede demokrasinin ‘defolu’ olduğunu gösterir. Grev ve toplu pazarlık hakkının olmadığı bir örgütlülükle sendikaların üyelerinin hakkını koruyamıyor. Bu uyarı grevi, grev ve toplu pazarlık hakkı için yapılıyor. Türkiye’nin kamu çalışanlarına toplu pazarlık hakkını kullandırmadığı için tazminat bile ödedi.

DİSK ve Türk-İş’ten eyleme destek geldi

MEMUR-Sen dışındaki 5 memur konfederasyonunun katılımı ile gerçekleşecek olan ‘uyarı grevi’ne işçi konfederasyonları Türk-İş ve DİSK’ten destek geldi. Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği’nin de (TTB) aralarında bulunduğu örgütler de destek veriyor. Çiftçi Sendikaları ile Eczacılar Birliği temsilcileri de destekleyeceklerini kaydetti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de “Bu uyarı eylemine DİSK olarak tam destek veriyoruz” dedi.

Hekimler de eyleme destek verecek

TTB Başkanı Günçay Gürsoy, hekimlerin de eyleme destek vereceklerini açıklarken, acil konular dışında hastanelere başvurulmamasını istedi. Gürsoy, 25 Kasım’da hastanelerde domuz gribiyle ilgili sağlık hizmetlerinin, aşılamanın devam edeceğini de ifade ederek, ayrıca acil ve yoğun bakım servislerinde de hizmetlerin aksamayacağını belirtti.

Erdoğan'ın eylem yorumu

Libya'ya giderken açıklama yapan Başbakan Erdoğan, memurların 25 Kasım'da, grev hakkı istemiyle iş bırakma eylemi yapacağının hatırlatılması ve hükümetin gündeminde bu yönde bir adım olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukuk devletinin içerisinde memurların da, işçilerin de hukuki olan haklarını rahatlıkla kullanabileceğini söyledi.
Erdoğan, “Ama yasal olmayan bir hak herhalde olamaz. Yapılacak olan iş de yasal bir iş değildir. O zamanda tabii neticesine katlanırlar. Ancak bunu söylemek durumumdayım. Biz her şeyi masada konuşarak, görüşerek halletmek durumundayız. Masada konuşulan, görüşülen neyse biz de hükümet olarak bu adımları atarız” dedi.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.