Alınan bilgiye göre, yapılan araştırma sonucu muhbir olduğu belirtilen Erhan Tuncel'in cinayetten 4 gün önce Ankara'dan İstanbul'a uçakla geldiği tespit edildi. Yasin Hayal'in ise 20 Aralık 2006 tarihinde ADA-İstanbul uçuş koduyla seyahat ettiği, tutuklu sanıklarından Zeynel Abidin Yavuz'un da olay tarihinden 2 gün önce gittiği Gaziantep'ten havayolunu kullanarak seyahat ettiği ortaya çıktı.

Dink cinayetinin tetikçisi O.S.'ye 'antisosyal kişilik bozukluğu' teşhisi konulmasının ardından, Yasin Hayal'in de Mcdonald's'ın bombalanmasına ilişkin cezaevinde kaldığı dönemde, 'antisosyal kişilik bozukluğu' sebebiyle 9 Mayıs 2005-1 Eylül 2005 tarihleri arasında İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda kaldığı ortaya çıktı. Savcılık, soruşturma kapsamında Hayal'in hastanede kaldığı dönemlerde kimler tarafından ziyaret edildiğinin, kimler tarafından arandığının araştırılmasını istedi.

Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından 20 Ocak günü ankesörlü telefondan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü arayan bir kişinin, 'Dün Osmanbey'de öldürülen Hrant Dink'i, A.D. isimli arkadaşım öldürdü. Şu an Çekmeköy Ormanı'nda bir evde kalıyor. 250 bin dolar verirseniz yerini göstereceğim. Bir saat sonra tekrar arayacağım. Ayrıca Vali Güler'i de öldüreceğiz' şeklinde beyanda bulunduğu da dava dosyasında yer aldı. Emniyet tarafından yapılan inceleme sonucunda, bu şahsın tespit edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.

Dava dosyasında tetikçi O.S.'nin, olay günü ve olaydan önceki gün ankesörlü telefonlardan aradığı kişiler ve yerlerin şeması da yer aldı. Şemada O.S.'nin olaydan birgün önce İstanbul Bayrampaşa'daki 3 ayrı kontörlü telefon bayiinden Ahmet İskender'i bir kere, O.Ö.'yü de 4 kez aradığı belirtildi. O.S.'nin cinayet günü ise biri Şişli, diğerleri ise Bayrampaşa'dan olmak üzere 3 kontörlü telefon bayisinden Ahmet İskender'i 5 kez aradığı belirlendi. O.S.'nin, Ahmet İskender'i ilk olarak 12.48'te aradığı, son

görüşmenin ise 17.01'de yapıldığı tutanaklarda yer aldı.

Organize suç örgütü lideri olmak suçundan Tekirdağ F tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kürşat Yılmaz'ın, avukatı aracılığıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden Hrant Dink olayı hakkında fikir ve beyanlarını içeren el yazısı ile 16 sayfalık dilekçe gönderdiği de ortaya çıktı. Yılmaz'ın dilekçesinde kendi yargılandığı davaya ilişkin bilgilerin yanısıra, Türkiye'deki cemaat yapılanmasına da değindiği öğrenildi. Yılmaz'ın avukatı Yaşar Ağsu'nun, 26 Aralık 2007 tarihinde verdiği dilekçede, müvekilinin savcılık

tarafından dinlenmesi halinde yararlı görüşlerini arz edeceğini belirttiği ifade edildi.