Al birini vur ötekine!
Bu belediye başkanlarıyla iktidara yürüyebileceğini zanneden Kılıçdaroğlu’na sen iktidarı ancak hayalinde görürsün demiştik.
Şişli’de ki rezaletlere Genel Merkez müdahale etmediği gibi göz yumuyor. İstanbul il başkanının ise umurunda bile değil. Önüne konulan yolsuzluk, hırsızlık dosyaları için AKP’de böyle yapıyor deyip kendi belediye başkanlarının yolsuzluklarını görmezden gelen bir il başkanı.
Özellikle İstanbul ilçe belediyelerinde rezaletin biri bin para.
Bakırköy belediye başkanı 2014 yılında bir inşaat şirketine ait konutu imara aykırı gerekçesiyle mühürlüyor. Sonra mühürlediği bu eve taşınıyor. 6 yıl bu binada oturuyor. Sonra Kendisine yeni bir eve taşınmak üzere bir konut kiralanıyor.
Sayıştay raporlarını sürekli gündeme getiren CHP’ye bu kez bir sürpriz yapıyor. O sürpriz; Sayıştay’ın Bakırköy Belediyesi ile ilgili hazırladığı raporunda Belediye başkanı olan Bülent Kerimoğlu’na 2014 ile 2020 yılları arasında İstanbul’un Lüks semtlerinden olan Yeşilyurt’ta kiralanan lojmanın mevzuata göre Hazine ve Maliye bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığından görüş ve izni alınmadan kiralandığını belirtmişti.
Sayıştay Raporunda bu durum şöyle ifade ediliyor; "Mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca söz konusu kiralama işlemi için ilgili bakanlığın teklifi, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşü ve nihai olarak cumhurbaşkanından izin alınmadan kiralama yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla belediye tarafından tesis edilen bu işlem anılan mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir."
Kendisine bu eleştiriler yöneltilen Bakırköy belediye başkanının kendini savunma biçimi hakikaten komedyenleri aratmayacak nitelikte.
2014 yılında o inşaat şirketinin konutlarını imara aykırılık sebebiyle mühürlemiş sonra ilgili firma yükümlülükleri yerine getirdikleri için mührü kaldırdım demişti. Yani 6 yıl mühürlü bir binada ikamet ettiğini itiraf etmişti.
Burada en ilginç detay ise; satış fiyatı 10 ile 12 milyon lira arasında değişen bu daireleri nasıl aldınız sorusuna cevaben; "Müreffeh bir Türkiye vadeden bir partiden belediye başkanı seçildim. Belediye başkanı olmadan önce de şartlarım iyiydi. Ne yapsaydım, bodrum katta mı yaşasaydım? Kişisel çabamla ve ailemle birlikte, belediye başkanı olmadan önceki mesleğimle bir noktaya geldim. Ben Ardahan'ın Damal ilçesinden elimde bir tahta valizle İstanbul'a gelmedim" demişti.
Peki, bu sözler size kimi anımsatıyor?
Anadolu’da geçmişte bu bunun gibi olaylara çok derleme yapılmıştı.
“Dinden dönme, üst damalı ceket alt Digor halayı”, “Biri Zübük, biri kibar Feyzo”,
Yüzde yirmi buçuk ibresi neden iktidara yönelmiyor dersiniz? Çünkü CHP’nin iktidar diye bir sorunu yok. Varsa yoksa belediye. Bu yüzden CHP belediye partisidir.