Şişli'de bardağın boş tarafına bakacak olursak; bardak dün de boştu, bugün de boş. Yani belediye başkanı ve ilçe başkanına getireceğim eleştiriler dünde vardı bugünde var. Derler ya, garp cephesinde değişen bir şey yok. Aynı tas aynı hamam.

Rahmetli Ecevit bir konuşmasında bu düzen değişecek deyince onu dinleyen bir vatandaş şunu söylemiş.  Düzenler değişiyor da düzülenler değişmiyor. Oysa ben abim, yoldaşım dediğim Muammer Keskin ile yola çıkarken bu düzeni değiştirmeye taliptim.

Okmeydanı halkevindeyiz. Halkevi gençliği CHP ve CHP’’li Şişli Belediyesi’ne eleştiriler yöneltti. Ben hem CHP’li hem de halkevi üyesi olarak orda bulunan Muammer Keskin den müsaade ederse ben cevap vereyim dedim.

Gençler dedim. Eleştirilerinizde haklısınız. Ancak eleştirerek bir yere varamayız. Gelin bize destek verin bu düzeni değiştirelim dedim. Gençlerin dün yaptığı bugün benim yaptığım eleştirileri dün Muammer Keskin yapıyordu.

O bize bunları söyledi. Dün Muammer Keskin ve meclis üyesi arkadaşlarımın ilçe kongresi, ilçe toplantıları, Özgür Şişli Özgür İstanbul Platformunda, TUSES toplantılarında söylediklerine bugün de imzamı atarım.

Aynı toplantılarda bende arkadaşlarım adına konuşmalar yaptım. Ben dün söylediklerimin arkasındayım. Fikri Sağlar'ın da katıldığı bir toplantı da kürsüye çıkarak, Muammer Keskin'in de gözlerine bakarak nasıl bir belediye başkanı, nasıl bir ilçe başkanı istediğimi kürsüden söyledim.

Beni bu konuşmamdan dolayı ayakta alkışlayanlar bugün konuşma diyorlar. Sus diyorlar. Ne demiştim orda hatırlatayım.

Ben Fikri Sağlar gibi örgüte sahip çıkan, gerektiğinde sahip olduğu bakanlık koltuğunu bırakıp il başkanlığına terk edebilen. Personel müdürüne talimatı benden değil il başkanından mı almak istiyorsun diyecek kadar örgüte sahip çıkan bir belediye başkanı istiyorum dedim. Birde örnek verdim.

Bir mahalle temsilcimizin kızını işe almanıza sevindim. Ama aynı kızımızı neden altı ay sonra kapı önüne koydunuz dedim. Eğer bir ilçe başkanı örgütüne sahip çıkamıyor belediye başkanından hesap soramıyorsa, ilçe başkanına il ve genel merkez sahip çıkmıyorsa görevini yapmıyor demektir dedim.

Hani Hatay Büyük Şehir belediye başkanı talihsiz bir açıklamasında "CHP de nitelikli eleman yok" demişya. Ben buradan hem hbb hem İBB hem de Şişli Belediye başkanımıza sesleniyorum.

Bir mahalle temsilcimizin işletme mezunu kızı, kocası işsiz kaldı. Emekli maaşıyla onlara bakıyor. Daha beteri CHP meclis üyesi gencimiz intihar etti. Bunları söylemeyelim mi? Susalım mı?

Devam edeceğim. Bu kadar değil.

Elbette susmayacağız. Belediye başkanımızın dün söylediklerini bugün söylemeye devam edeceğiz. Bir olayı anlatarak yazıma son vereceğim.

Muammer Keskin ve birçok meclis üyesi arkadaşımızın bulunduğu Özgür Şişli Özgür İstanbul Platformuna katılmamıştım. Galatasaray meydanında bir eyleme katılmıştım. Yağmur da vardı. Arkadan biri bana seslendi. "Hoca yanımızda durmaya çekiniyor musun? Yok dedim. Niye çekineyim. Hatta gelin bir fotoğraf çekilelim bunu sosyal medyada da yayınlayacağım dedim.

Bu fotoğraf Muammer Keskin'le çekildiğim ilk fotoğraftı. Yanımızda şimdiki meclis üyesi arkadaşımda vardı. Bana mobing uygulanmasından şikayet eden bugün kendisi mobing uyguluyor.

Çok örneği var. Bunları saymayacağım. Ama yukarıda bahsettiğim anıda başkanın elindeki yazıda ne yazıyordu biliyor musunuz?

"Şeytana uyma insanlığa uy"

Sağlıkla kalın, umutla kalın.