Düşünce Özgürlüğü...
Düşünce özgürlüğü: milattan önce üç yüzlü yıllarda Sokrates’in öğrencilerine; dünyanın yüzeyini kazıp derinlere indikçe ısının artacağını, ay’ın yüzeyinin dünyanın ki gibi taş ve topraklardan oluştuğunu söylediği gibi ve benzeri düşüncelerini paylaştığı için idam edilen ve böyle bir suçun artık cezalandırılmaması gerektiğine inanılmasıdır.
Düşünce özgürlüğü: Türk toplumlarında ta ezelden beri var olan ve ‘insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa’ atasözleriyle desteklenen, gelişimin düşünce esasına dayandığına inanılan bir olgudur.
Türk toplumu duygu ve düşüncelerini gizlemekten hoşlanmayan, düşüncelerini aktarırken de diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi jestleriyle destekleyen duygusal ve düşünceli bir toplumdur.
Toplumları köleleştirmek ve de şahsi çıkarlarına zeval getirecek düşünceleri yasaklamak, konuşulmasını-paylaşılmasını engellemek, diktatörlüğün ya da diktatörlerin düşüncesidir.
Bir düşünce, beğenilmediği takdirde tüm toplumun kabul gördüğü bir düşünce ile değiştirilebilir, tartışılabilir ya da karşı sav ile çürütülebilir; fakat düşünce amacını aşmış: toplumu bölmeye, toplum içinde sınıflar yaratarak genel huzuru bozmaya yönelik ise ve fiilen de icra ediliyorsa: o zaman o düşünce, düşüncelikten çıkmış, sapkınlık boyutuna ulaşmıştır.
Türkiye’mizi konuyla ilgili yıllarca eleştiren Avrupalı Aydınlara sormak istiyorum: basın ve yayın yollarıyla düşüncelerini özgürce toplumumuz ile paylaşan, yazarların, şairlerin, düşünürlerin, düşüncelerini özgürce paylaştıkları günümüz Türkiye’si ve atasözleriyle geçmişten bu güne öğütler veren toplumumuz mu yoksa felsefenin üç temel taşından biri olarak kabul edilen Sokrates’i idam eden zihniyet mi düşünce özgürlüğüne karşı?
Üç bin (?) yıldır var olmuş, örfüyle âdetiyle dünyaya örnek olmuş bir toplumun, kimsenin düşüncesine, yol göstermesine ya da insanlık dersine ihtiyacı yoktur. Bu toplum yaratanın kutsal kitabında adından söz edip İstanbul’u fethedeceğiyle müjdelenmiş bir toplumdur.
Sadaka taşlarımızı alıp askıda çay kültürüne dönüştürdüğünüz gibi Atalarımızın insanlığa öğrettiklerini bize satmaya kalkışmayın. Dünyaya insanlık dersini ilk önce atalarımız verdiği için ve de onlar bizim atalarımız olduğu için biz bunları sizlerden daha iyi biliyoruz.
İnsanların huzur ve refahını arttıran, toplumların aydınlanmasını ve gelişmesini sağlayan her türlü düşünce; bir hayat kurtarmak, bir fidan dikmek kadar değerlidir. !denizbatu!
Düşünce Özgürlüğü, demokrasinin temel ilkesidir. İnsan haklarına ilişkin bütün belgelerde ilk sırada vurgulanmıştır. Kimsenin müdahalesi olmadan her fert istediğini düşünme hakkına sahiptir ve bu hakkın korunması gerektiğine, düşünce özgürlüğünün kimseye duyurulmadan sadece beyinde kalan bir soyut işlem değil, açıklama, ifade, tartışma, yayınlama özgürlüğünü de beraberinde getirdiğine dair açık toplumlarda bir temel uzlaşma ilkesi olmuştur. Her çeşit bilgi ve fikir, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın, sözle veya yazıyla iletmeyi içererek, her kategoride, fikirde ve sanatta, araştırma ve elde etmede özgürdür.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.