Paçalı don hikayesi...

             Paçalı don hikâyesi…

 

Sabah haberlerini takip ederken, Avrupa birliği normları gereği artık yurt genelindeki çobanların tamamına eğitim sertifikaları verileceğini duydum… Eğer çaban konuyla ilgili ihtisas yapmamışsa yandı!

Eeee… Bir kere koyun deyip geçmeyeceksin kardeşim: bunun eşinden ayrılanı var, psikolojisi bozuk olanı var, aşka düşmüş; divane olanı var, neticede var oğlu var…

Çoban dediğin her şeyden önce koyunun dilinden anlamalı, hayvan psikolojisini bilmeli, bitki türlerini tanımalı, öyle bilgisiz çobanlar yüzünden memlekette bitki türü kalmadı, ortalık çöle döndü.

Adamlar, haklı bi kere, bu eğitimsiz-donanımsız çobanlar yüzünden bizim memlekette sirmo adı verilen bitkinin tüm aşireti yok olup gitti! Şimdi bazıları diyecek ki niye! Kardeşim çoban, koyunlara demiyor ki bak güzel koyun, şirin koyun öyle her önüne geleni yiyip kökünü kurutmayacaksın, bu sirmogiller, sarımsakgiller familyasına emmioğlu gibi bir şey gelirler ama sirmogiller kendi çapında endemik ve çok özeldirler… Yurdumuzdan başka hiçbir yörede bulunmaz, yetişmezler, hatta elin gavuru bunu alıp Amerika’da, işler; sildanafin diye bize satar, neslimiz hızla çoğalsın diye…

Yav sonra sirmodan, endemik bitkilerimizden vazgeçtim de geçenlerde gene Anadolunun bir köyünde toplu intihar vakası duydum; Nasıl mı? Meğer koyunlardan birisi uzun süredir psikolojik bunalımdaymış, çoban da tabi bilgisiz-cahil olunca; koyuncağazın derdini farkedip anlayamamış…

Yine bir gün çobanın bir anlık dalgınlığından faydalınıp her zaman dolaştıkları kayalıklardan kendini atıvermiş… Onun atladığını gören ve daha evvel akılları çelinmiş olan diğer koyunlar da sürü psikolojisiyle tek tek atlamışlar, kayalıklardan. Meğer bütün bu olayların tek bir sorumlusu varmış o da kara gözlü; eşini aldatan koyunmuş. Ağılın ileri gelenleri sürü psikolojisini bildiklerinden bu hain planı koyunların saflıklarından yararlanarak sinsice uygulamışlar…

Onlarda bir yerde haklı; çünkü ağılda namus şeref diye bir şey kalmamış ve bunu ancak gerici zihniyete göre kan temizlermiş, işte bu yüzden infaz edilen dişilere intihar süsü verilmiş ve ne yazık ki bu olaylar yüzünden 150 baş koyun telef olmuş… Eee can tabi yazık günahtır kardeşim… İşte size cehaletin maliyeti… AB şimdi haksız mı? Çoban dediğin, psikolojiden, halkla ilişkilerden, koyun haklarından, ottan … anlayacak, eğitimler alacak, yüksek yüksek ihtisaslar yapacak derken, kardeşim!

Bu ülkede kanun var nizam var, aldattıysa boşa! Niye öldürüyorsun…

Çobanların eğitimi pek hoşuma gitti de işin kötü tarafı anamın donu!

Bir kere bize yasaklar getirerek yasaları uygulayamazlar; çünkü bizim yaradılışımıza ters, mesela adama diyorsun; Ahmet şunu yapma! O da sana dönüp diyor ki niye yasak mı? Önce yasak olup olmadığını araştırıyor, yasak desen yandık! Paçalı don yasak dese bütün ülke inadına giyer… Kanun zoruyla giydirtmese bile, bizim insanımız bunu gizli gizli haftada yedi gün olmasa bile beş gün yine giyer…

Yarın bu Avrupa Birliği belası kalkar derse ki paçalı donlar yasak, işte o zaman yandığımızın resmidir anam! Bunu yasak diyerek değil de uygun dille anlatarak, moda falan yaparak özendirerek belki değiştirebilir ya da suyuna gidecek bizim adamımızın…

Geçenlerde hatta, ben bu konuyu şaka babında anama bi fısıldayayım dedim de anam ölürüm de donuma karıştırtmam dedi! Hatta ve hatta kalkın gidin bana üç beş top donluk kumaş bulun gelin ne olur ne olmaz, dedi! Bir de uyanık uyanık işin p..liğini araştırmak için soruyor, e AB, nerden bilecek ne giydiğimizi nasıl denetleyecek, şapka değil ki bu don… Ya hu ana dedim, birlik evlere müfettişler gönderecek, özellikle onların noel-moel midir; paskalya-yılbaşı mıdır nedir bilmem ama işte o bayramlarında kesinkes kırmızı don giyme şartı koşacaklarmış dedim. Anam Allah belasını versin bu Avrupa Birliğinin benim donumdan ne istiyor, Vallahi ben gizli gizli giyerim, isterse bizi almasınlar birliğe bananesi ben iki parmak don öldüm Allah, giymem deyip dayattı…

Ne kadar dil döksem, ana işte milli mesele, hayat memat, vatan söz konusu desem de anam Nuh dedi Peygamber demedi, ben göreneklerimden ödün vermem dedi…

Geçenlerde arkadaşlar arasında bu konuyu gündeme getirdim, mevzusunu yaptık; çokbilmişler her daim eksik olmaz ya aramızda; birisi ağzını yayarak, bu yine vatandaştan para araklama politikasıdır, diyerek konuyu alaycı bir tavırla geçişirdi oysa durum bana göre öyle değil, kim ne derse desin eğitim şart, Cem ağabeyin dediği gibi…

Seyislik eğitimi olurda, bu amaçla akademiler kurulur da; çobanlık eğitimi neden olmasın!

 

Hayvanların dinlendiği bir dünya dileğiyle, hayvan haklarına saygıyla kalın…


Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.