Tarihi bir dedikodu!
Bizans İmparatorluğunda, krallığa aday olan 6 prens varmış.
Bunların birçoğu, güçlü kuvvetli prenslerden oluşuyormuş. Bazılarına ise Bizans’ta hiç şans bile tanınmıyormuş.
Hatta öyle ki; kral en yakın çevresine, varisi ile ilgili kimin olabileceği hakkında alttan alta işaret ettiği dedikoduları konuşulmaya başlamış.
Öyle ki; bu dedikodular da tüm Bizans’a yayılmış.
Orası Bizans olunca, entrikalar ve ayak oyunları hiç eksik olmazmış.
Kral’ın bu tutumuna rağmen, hiçbir prens tahta kimin oturacağı ilan edilene kadar, mücadeleden vazgeçmemiş.
Bu mücadele savaşa dönmüş, hatta öyle bir hal almış ki, kralla birlikte tüm prensler hedefe konulmaya başlamış.
O dönemin tüm entrikacıları, çevresi güçlü bu prenslere destek veriyorlarmış.
Bizans’ın bir sonraki dönemi için hazırlık yapan da, yine bir takım entrikacı güçler, bu durumu fırsata dönüştürmeye karar vermişler.
Bunlarında, Bizans’ın ganimetlerinden yararlanmak ve bir sonraki dönem için de iktidar hesapları yapmaya başlamışlar.
Hal böyle olunca, güçlü adaylara hakimiyet kuramayacaklarını ve ganimetlerden de yararlanamayacakları anlamışlar.
Dolayısıyla da, bu zayıf prenslere destek vermeye başlamışlar.
Zayıf prensler de, bu durumu o an için anlayamamışlar, anlatanlara da inanmamışlar. Ya da işlerine geldikleri için, alttan alta iş birliği yapmışlar.
Prenslerin o dönem tek hedeflerinin kral olmak olduğundan dolayı, krallık sonrası için de hiçbir plan yapmazlar.
Zayıf prenslerin en büyük avantajı da, tüm bu entrikaları görebilen etkili dostları ve birbirine gönülden bağlı azınlık ta olsa bir kitleye sahipmişler.
Güçlü prensler ise kendinden o kadar emin ve o kadar güçlüler ki, Bizans’ta kendilerini alt edebilecek hiç kimsenin ve gücün olmayacağını düşünürler.
Orası Bizans olunca, entrikalarda bir hayli fazla oluyormuş.
Sonunda Kral, kendinden sonraki adayın kim olacağını ilan etmiş.
Kral ölmeden fikrini değiştirebilmek içinde, tüm prensler birbirleriyle amansızca savaşmaya başlamışlar.
Bu savaş esnasında, hem de prenslerin tüm kirli çamaşırları ortaya dökülmüş, hem de gerçek destekçilerin kimler olduğu da ortaya çıkmış.
Bu arada da bu olaylar neticesinde, Bizans’ta büyük bir kaos başlamış.
Kral sonunda yatağa düşmüş.
Kral ölmeden önce, ya fikri değiştirilecek yada yeni kralı herkes kabul edecek.
Prenslerden biri öyle bir hamle yapar ki, kral fikrini değiştirmek zorunda bırakılır.
Bizans tarihinde bir ilk olarak, kimsenin imkân vermediği prens kral olarak tahta oturur.
Tahta oturan yeni Kral, Bizans’ın kirli ayak oyunlarıyla karşı karşıya kalmaya başlamıştır.
Yeni kral, tüm yaşadıklarına rağmen, ilk başta gerçekleri görmekte zorlanır. Aldığı kararlarla tepki almaya başlar.
Buna bir de hiçbir hazırlığı olmaması eklenince, işler iyice karışır.
Bunu fırsat bilen, Bizans’ın tüm entrikacıları etrafını sarar. O tahtın gücü, kralın etrafında olmadık entrikacılarla dolunca, huzursuzluk başlar.
Bizans’ın gerçek sorunlarına çözüm bulmakta zorlanmaya başlar. Güvendiklerinin gerçek yüzlerini geçte olsan görür.
Kral’ın gerçek dostları, o entrikacılar tarafından dışlanmaya başlarlar. Olmadık ayak oyunları ile olmadık olaylar yaşanır.
Kral’a, Dünya’ya hükmedeceğini bile söyleyerek, Kral’ın etrafını iyice sarılır ve Kral yalnızlaştırılmaya başlanır.
Öyleki; daha kral koltuğuna oturmadan, kralın güvendiklerini dışlarlar, onu yanlış yönlendirerek başarısız olması ve sadece kendilerinden olanların Bizans yönetiminde yer alması için etrafında kim varsa yok etmeye başlarlar.
Bu duruma kralın etrafındaki gerçek dostları büyük savaş veriler. Kral’ın bu durumu farkına varması için büyük mücadeleler verirler.
Ve o kral sonunda tarihe geçecek karar alır. Sonunda da tüm gerçekleri, geçte olsa anlar.
Bizans’ın tüm entrikalarına ve dedikodularına rağmen, Bizans tarihinin en başarılı Kral’ı olarak tarihe geçer.
Bu tarihi hikâye çok hoşuma gitti, sizlerle de paylaşma ihtiyacı hissettim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.